"SANAT VE ALEVİLİK"
"SANAT VE ALEVİLİK" -Ortodoks İslam ve Alevilik Üstüne/ OSMAN NAMDAR, -Ben de Bu Yayladan Şah'a giderim; Pir Sultan Abdal /Aydan Yalçın -Boşa Koydum Dolmadı, Doluya Koydum Almadı / Korkut Akın - Yedi Ulu Ozan / A Galip Kabasakaloğlu -Alevi Ontolojisi Üzerine Üç Kısa Tez / Cemal Atay Genç - Ötekiliğin Özelleştirilerek
318 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 26 hours
Atanabilinirse memur belki.... Ama nerde...
"Devlet memuru demek acından ölmek demektir, ama bir bakıma da acından öle öle yaşamak demektir. Hepten ölmektense, acından öle öle yaşamak daha iyidir, evladım" Diyordu İlyas Efendi'nin babası Hilmi Efendi. Devletin kapısı en iyi ekmek kapısıdır. O kapıdan başka kapılarda sürünürsün diyordu.Sene 1971. Hala aynı zihniyet,aynı düşünce ve aynı Türkiye...Değişen birşey yok. Ekonomi kötü... Ama en azından kredi kartları var. Zor geçinen insanlar, memurlar, zenginler... Bir devlet dairesindeki küçük insanların hayatı... Muzaffer İzgü tam Türk sineması tadında hani İlyas Salman ile Şener Şen ın oynadığı "Dolap Beygiri" filmi varya memurların yaşamı gibi bir kitaptı. Ama burada çalan çırpan yoktu. Geçinmeye çalışan gariban insanlar vardı. Film izler gibi okuyorsunuz dönemi... Dönemin zorluklarını, ekonomiyi aileleri. Eserde en kızdığım nokta; durumları olmadığı halde birşeyler içmek için paralarını çarçur etmeleri. Ben galiba bu içki olayını sevmiyorum onun dışında çok eğlenerek okudum. Süleyman bey, Yakup Bey, Dehri efendi, İlyâs ın göz koyduğu ulaşamadığı sevdası Remziye ve sonunda bir fabrika işçisi olan Hatice nin İlyasa yamamarak anası bacısı ve bir sürü çoçuğu ile bayağı kalabalık ama güzel diyaloglu bir eserdi. Aynı diyalogları şimdi de kuruyoruz. Ama kredi kartlarımızla... Eserin son 25- 30 sayfasını hızlı yazmiş daha detaylandırabilirdi. Sanki bunun dışında neden bu kadar az okunmuş anlamadım doğrusu. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
İlyas Efendi
İlyas EfendiMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınevi · 1995100 okunma
Reklam
Kalbim Kanlı çakıl taşlarıyla dolu Seni çok özlüyorum, Elan... Beni alıp doktorlara götürüyorlar Haplar, otlar, boklar veriyorlar bana Kendine bile hayrı olmayan Tek çocuklu ahırlar ve dualar veriyorlar
Dünya basını özel hayatını merak ettiğı Gazi’yi yakından takip ediyor ve yakaladığı en küçük bir ayrıntıyı bile haber konusu yapıyordu. Özellikle de 29 Ocak 1923'te İzmir'de Uşakizadelerin Beyaz Köşkü'nde Latife Hanım'la yaptığı evlilik dünya basının gündemini uzun süre meşgul etmiş ve International News adlı Amerikalı bir film şirketi gelin ile damadın ilk günlerini filme çekmişti. “Türkiye'nin Mucize Adamı Güzel Zengin Kızla Evlendi. Mustafa Kemal Paşa ve Türkiye'nin en zengin kızı olan gelinin ilk özel görüntüleri" yazısıyla başlayan bu sessiz filmde Gazi ile Latife Hanım'ın özel görüntülerine yer veriliyor ve filmin ilk ara yazısında "Londra ve Paris'te eğitim gören Bayan Kemal kadın haklarının kararlı bir savunucusu olarak peçe takmıyor", ikincisinde ise "Kemal Paşa ve eşi çağdaş ve sağlam bir ülkenin kadınların işbirliği olmadan kurulamayacağına inanıyorlar" ifadeleri yer alıyordu.
Sayfa 130 - Yabancı Sinemacıların Gözünden Gazi ve Yeni Türkiye (1922-1938)Kitabı okudu
Öncü
Gazi, Cemil Bey'in refakatinde balkonda hazırlanan locasına çıktı. Eğilerek salondaki seyircileri selamlayıp Cemil Bey'e döndü. Kendisine salonda neden kadın seyirci olmadığını sordu. Cemil Bey, kadın seyirciler için haftada sadece bir gün matine yaptıklarını, kadın ve erkek seyircilerin aynı salonda olmalarının yasak olduğunu söyledi. Gazi bunun üzerine yaveri Muzaffer'e aşağıya inip dışarıdaki kadın seyircileri içeriye almasını emretti: "Yaver gitti ve bir süre sonra sinemanın içi tıka basa kadın doldu. Türkiye'de ilk orada Ankara Sineması'nda kadınlarla erkekler ve Atatürk bir arada film seyrettiler. Kadınlar kendisine dönmüş ve çılgınca alkışlamaya başlamışlardı, öyle ki bir türlü filme başlayamıyordum."
Sayfa 84 - Gazi’nin İzmir Günlerinde SinemaKitabı okudu
Gazi'nin komedi filmlerine olan ilgisi herkesçe malumdu ve gönderilen filmler içerisinde de bu türün popüler nitelikli örnekleri sıklıkla yer alıyordu. 1930'lu yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Amerikalı komedyenlerin filmleri revaçtaydı. Marx Brothers (Üç Ahbap Çavuşlar), Eddie Cantor (Balıkçı Osman) ve Laurel-Hardy'nin filmleri büyük ilgi görüyordu. Türkiye'de bu ilgiyi katbekat artıran en önemli unsur ise Ferdi Tayfur'un yaptığı eşsiz seslendirmelerdi. "Fitaş'ın ithal ettiği filmler arasında meşhur Lorel Hardy'ler, Max Brothers filmleri (Üç Ahbap Çavuşlar adıyla oynayan filmde Ferdi Tayfur bunları halkımıza Arşak Palabıyıkyan, Dilsiz ve Torik diye takdim etti), üç dört adet Eddie Cantor (Balıkçı Osman), İncili Çavuş ve Ali Baba gibi komedi filmleri vardı. Ferdi Tayfur bu filmleri hiçbir zaman diyalog listelerine sadık kalarak Türkçeleştirmedi. Diyalog listesindeki cümle ne olursa olsun, Ferdi Tayfur onu güncel bir espri haline getirir, bir anda halkın seviyesine indiriverirdi. Devamlı bir şekilde kendinden bir şeyler katarak, bunları Türk insanının seveceği esprilerle süsleyerek ve tipleri adeta bizim insanımız haline getirerek canlandırırdı. (...) Arşak Palabıyıkyan'ı bir Türk delikanlısı, sanki kendi mahallesindeki Ermeni arkadaşıymış gibi seyrediyordu. Ferdi Tayfur, Groucho Marx'ı Türkleştirmişti sanki.”
Sayfa 24 - Çankaya Köşkü’nde SinemaKitabı okudu
Reklam
2009 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Allah var diyecek milyon şey var ama yok artık yormak istemiyorum kendimi ya .. Bu kitapta geçen her şey yaşanmışlık dolu , tabi birileri yine diyecek "Öyle birşey yok" , "Asimile etmeye çalışmadık," Şu an rahat rahat yaşıyorsunuz ", "Buralar bizimdi ,sizler çıktınız geldiniz.." " Siz bizden daha iyi hayat
Kürt Sineması: Yurtsuzluk, Sınır ve Ölüm
Kürt Sineması: Yurtsuzluk, Sınır ve ÖlümMüjde Arslan · Agor · 33715 okunma
Türk izleyicisi "hala" eğitimsizdir.
Türkiye sineması, “Yeşilçam” başta olmak üzere, eğitimsiz bir izleyici topluluğunu eğlendirmeyi hedef edinmişti.
İletişim Yayınları
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Boynu bükük öldüler Yılmaz Güney'in ilk romanı. Yılmaz Güney bu kitabı cezaevinde 16 aylık bir zaman diliminde kaleme almış. Bu Romanla 1972 Orhan Kemal roman ödülü kazanmış. Kitapta Yılmaz Güney ve Fethi Naci'ye ait önsöz var. Öldürülen bir baba ölen anne ve ortada kalan Halil Doğu'nun kan davaları gerçeği... Adana'ya gelen
Boynu Bükük Öldüler
Boynu Bükük ÖldülerYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 20171,036 okunma
208 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
anılarla Mustafa Kemal Atatürk, anılarda Mustafa Kemal Atatürk..
okumuş olduğum kitap 1970 yılında trtde program yapımcılığı aynı zamanda sunuculuk da yapan gazeteci
Nazmi Kal
Nazmi Kal
ın 1970 yılından itibaren Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında bulunan asker arkadaşları, hizmetlileri, hükümet görevlileri, bürokratların Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili anlattıkları anılarının kitaplaştırılmış hali. öncesinde nazmi
Atatürk'le Yaşadıklarını Anlattılar
Atatürk'le Yaşadıklarını AnlattılarNazmi Kal · Bilgi Yayınevi · 20118 okunma
Reklam
Kadıköy Moda Süreyya Sineması/Operası
Süreyya Sineması'nın öyküsü Kadıköy tarihi için önemli. 1923'te inşaatına başlanan sinema, 1927'de açılmış. Köseoğlu Paşa’nın ikiz kâgir konağının yanı sıra sedir ağaçlarıyla doluymuş arazisi. 1908 yılında konak satışa çıkarılınca selamlık kısmını Süreyya Paşa, haremlik kısmını ise Kadıköy Metropolitliği satın alır. Süreyya Paşa,
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Amerikan hayat tarzının geniş kitlelerce benimsenmesinde en önemli araç, bir boş zaman izlencesi olarak diğerleriyle kıyas­ lanamayacak kadar etkili bir biçimde geniş bir kitleye seslenen Hollywood sineması oldu. Kendisinden önce sinema piyasasına hakim olan Mısır sinemasını saf dışı bırakan Hollywood, insan­ların az sayıdaki eğlencesinden birinin sinemaya gitmek olduğu bir dönemde, Türkiye' deki tüm sinema salonlarını işgal etti. Bir yandan da basın Hollywood ünlülerinin haberleriyle dolup taş­maktaydı.
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.