Her sabah kapıyı açarak onu kimseye göstermeden yukarı çıkarma düzenine de
alıştım. Bu düzenlerden biri bile herhangi bir nedenle bozulursa, o gün için kafasında kurduğu bütünlüğün zedelendiğini hisseder ve uzun süre kendine gelemezdi. Odaya biri girse belli etmeden huysuzlanır ve tekrar yalnız kalıncaya kadar ‘yaşamazdı’.
Oysa ben her an sana bakmak, bir sözünü kaçırmamak; bir kıpırdanışını, yüzünün her an değişen bütün gölgelerini izlemek, her an yeni sözler bulup söylemek istiyorum.
Yalnız kendimi sevdiğim halde, bunu başkalarına sevgi şeklinde belirtmek suretiyle kendimi aldatmak ve aynı zamanda bir bakıma onların daha gerçek sayılması gereken aşklarını, bu aldatıcı aşkımın yanında önemsiz görmekle, bir kere daha kişiliğime duyduğum aşkı ve vazgeçemediğim benliğimi ortaya koymakla kendinisevengillerin birtürlügerçeklerigöremediğiiçinbaşkalarınınsevgisinemuhtaçgiller - familyasına mı giriyormuşum?
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna..."