Değerli 1000k üyeleri,
Yaklaşık 3.5 ay önce 1000k’nın ne kadar güzel ve özel bir ortam olduğunu, buradaki iletişimin,etkileşimin,dostlukların,ilişkilerin hayatımıza nasıl olumlu yansıdığını bir teşekkür yazısı ile belirtmek istemiştim. Ve burada tanıştığım, o zaman için sözlüm, şimdi ise eşim olan
Zeynep Demir Kahraman için hepinize söz vermiştim:
#29639652
Çok şükür sözümüzü tutabildik.Dün nikahımız kıyıldı ve biz bu birlikteliği evliliğe taşıyabildik. Bu süreç içerisinde bizlere destek olan,dualarını bizlerden esirgemeyen, mutluluğumuzu paylaşan her bir 1000k üyesine teşekkürlerimizi yeniden sunuyoruz. Allah hepinizden razı olsun.
Nikahtan bir kare:
resimag.com/e0b609a8c9.jpeg
Nikahımıza katılımıyla bizi çok mutlu eden
Burak arkadaşımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz.
Bir de…
28 Ekim’de hepinizi Çanakkale’ye düğünümüze bekliyoruz...Hepinize sonsuz teşekkürler. Sağolun...
13 Mart 1964… New York… Kitty Genovese isimli kadın işten çıkmış evine gitmektedir. Evine 30 metre kala kendisine yaklaşan bir saldırgan onu sırtından iki defa bıçaklar. Kadın ölüyorum diye bağırarak kaçmaya başlar. Etrafında yürüyen ve sesi duyup apartman penceresinden bakan insanların sayısı 38’dir. Psikopat saldırgan, olay yerine polis
Benim güzel dedem. Şu meşhur 60 70'li yılları üniversite eğitimine denk gelen sosyalist öğrenci dedem.
- Köyde en zeki bendim. 6 senede Üniversiteyi bitirdim bu bile ne kadar zeki olduğumun kanıtıdır diyor.
- Fazladan mı okudun diyorum. Yok yani okulu uzattıysan bu nasıl bir zekilik.
- Zekiydim işte diyor. O zamanlar üniversite bitirebilmek büyük zeka işiydi, ben bunu becerdim diyordu. (siyasi olaylar yüzünden üniversiteler kapatılırmış o yüzden bitirmesi uzun sürmüş.)
Gerçekten de öyleymiş kendi köyünden üniversiteye giden 3 arkadaşından üniversiteyi yani İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisini tek bitirebilen oymuş. Sonra hikayesini anlatmaya başlıyor.
Bir konuşma yaptım epey alkış tezahürat aldım
madalya beklerken kodese attılar. Annem duydu tabi bana mektup yazdı. ''Oğlum ne halt yedin oralarda ben tüm topladığım çayın parasını sana yolladım oku adam ol diye. Söyle bana ne halt yedin.''
Aldım kalemi kağıdı anacım yemin ederim sadece konuştum başka hiç bir suçum yok.
Annemden ikinci bir mektup geldi. Oğlum konuşmak suç olsa Şaziye teyzeni atarlar mahpusa. Kocası bile dayanamadı konuşmasına alamanyaya kaçtı. Geçen gelen jandarmaya bile iki saat söylendi bir şey olmadı. Sen ne yaptın ki oralara girdin.
Bir kaç gün sonra hakimin karşısındayım. Hakim ''Savunmanı yap oğlum'' dedi. Ben de anlattım. Sayın hakim
Anam diyor ki ''konuşmak suç olsa Şaziyeyi yakalarlardı seni niye yakaladılar hapse attılar.'' Ben anama yazacak cevap bulamadım. Siz söyleyin ben anama ne cevap yazayım.
Hakim biraz düşündü. Git ananın yanına ''konuşmak suç değil de ve elini öp'' dedi. Böylece kurtuldum.