(Bu kitabı okurken) Benimle birlikte çıkacağınız bu yolculuğu değerli kılan üç hayatî neden var bence. Birincisi; oyalanma ile geçilmiş bir hayat bireysel düzeyde eksik kalıyor. Dikkatinizi uzun süre veremez olduğunuzda gerçekleştirmek istediğiniz şeyleri gerçekleştiremiyorsunuz. (Bir kitap okumak istiyorsunuz ama sosyal medya mesajlarından ve paranoyalarından başınızı alamıyorsunuz. Çocuğunuzla kesintisiz birkaç saat geçirmek istiyorsunuz, ama patronunuzdan mesaj geldi mi diye e-postalarınıza bakıp duruyorsunuz.) Bu konu hakkında düşünmek gereğinin ikinci nedeni bu dikkat parçalanmasının sadece bireysel düzlemde değil, toplum genelinde de krizlere yol açıyor olması. İnsan türü olarak, iklim krizi gibi eşi görülmemiş bir sürü fay hattı ve tuzakla karşı karşıyayız ve önceki kuşakların aksine, bu büyük güçlükler karşısında pek harekete geçmiyoruz. Neden peki? Bunun kısmen dikkat arızalandığında sorun çözme becerisinin de arıza yapmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Büyük sorunların çözülmesi için pek çok insanın uzun yıllar boyunca o sorunlara odaklanması gerekiyor. Odaklanma konusunda derinlemesine düşünme gereğinin üçüncü nedeni aralarında en umut verici olanı, bana kalırsa. Ne olup bittiğini anlarsak, olanları değiştirmeye başlayabiliriz. Yazar James Baldwin -benim gözümde yirminci yüzyılın en büyük yazarı- şöyle diyor: "Yüzleştiğiniz her şeyi değiştiremezsiniz, ama yüzleşmeden hiçbir şeyi değiştiremezsiniz." insan elinden çıkma bir kriz bu, yine kendi ellerimizle çözülmesi mümkün.
Şunu iyi bilmelisin: siz üç kişi bir aradayken,yanındakiyle gizlice konuşman sana caiz olmaz. Böyle yapmakla,üçüncü kişiden dikkat ve ilgini keserek,onu yalnız bırakmış olursun. Senin bu davranışın onun zihninde birçok olumsuz düşüncenin meydana gelmesine yol açar. Bu ise,Müslümana yakışan bir davranış değildir.
Reklam
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
·
Not rated
Bitmeyen Sürgün / Kitap Tanıtımı
“Yaşanmış gerçeklilik anlaşılmadan, yaşanan gerçeklilik anlaşılmaz” teziyle okuyucuyu 80'lere sürüklüyor. Tıpkı filimlerde olduğu gibi. 80 sonrası kurulmuş film seti çıkıyor karşınıza. Geçmişinizle yüzleşmeye, yol arkadaşınızın rolünü irdelemeye, toplumu sorgulamaya başlıyorsunuz. Ufuk Bektaş Karayaka, yazdıklarıyla başarıyor bunu. Kitap
Bitmeyen Sürgün
Bitmeyen SürgünUfuk Bektaş Karakaya · İletişim Yayınları · 20157 okunma
224 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Seni Kim Öldürdü Virginia?
Bir yazarın dünyasına girebilmek, onun gördüklerini tam anlamıyla görebilmek hiçbir zaman mümkün değildir. Bu gerçek, bir insanın karşısındaki kişiyi tüm çıplaklığı ile göremeyeceği kadar ortadadır. Deneyimlerimiz gösteriyor ki, şu an düşündüğümüz veya hissettiğimiz bir duruma yıllar sonra aynı gözle bakmak mümkün olmayacaktır çünkü o durumu
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215.8k okunma
Kuantum Fiziği
20. yüzyılın başında geliştirilen ve atomlar ve subatomik parçacıklar gibi çok küçük ölçekteki fiziksel sistemlerin davranışlarını açıklamak için kullanılan fiziksel kuramların bir dalıdır. Klasik fizik, bu ölçekte yetersiz kaldığı için, kuantum fiziği bu boşluğu doldurmuştur. Kuantum fiziği, doğanın temel yasalarını anlamamızda devrim yaratan
Reklam
Devam et, seni ilk koyduğum yerde değilsin artık, 2011 yılında değilsin, çok yol aldın. Artık daha büyük bir misyonun var. Ahlakın, güzel sözün, iyi davranışın kuru bilgiden önce geldiğini hiç bir zaman unutma. Kalp kırgınlığının telafisinin sınavlarla, cezalarla mümkün olmadığını unutma. Beş saatlik muhabbetin beş dakikalık hayvani zevkten
Mutluluk değil, mutsuzluk değil Üçüncü bi' yol belki iyi gelir Sensizlik değil, sen'le hiç değil Yalnızlık güzel ama acı gelir
·
Not rated
Kavganın ortasında tek başına: Monika Ertl’in Hikayesi
İlhami Yazgan’ın “Monika Ertl, Che’nin İntikamını Alan Kadın” kitabı çıktı. Kitap, Ceylan Yayınları’nda yayımlandı. Araştırmacı-Yazar ilhami Yazgan “Kaybolmuş Bellekler”i kitaplarıyla geri vermeye devam ediyor. Kimdir? Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Alaplı ve Kdz. Ereğli’de tamamladı. 1970’li yıllarda devrimci
Monika Ertl
Monika Ertlİlhami Yazgan · Ceylan Yayınları · 20204 okunma
Çabuk ve isabetli karar verme melekesi de gelişmemiş olduğundan, yelkenli gemilere benzeyen Padişah, kim tarafından kuvvetli rüzgâr gelirse onun işaretine göre yol alıyor. Devletin rüşvet bataklığında sürünmesi de, Valide Sultan'ın yukarıdan beri anlatıldığı gibi bir alışkanlıkla yaşamasında da en büyük pay sahibinin Üçüncü Mehmet olması lazım.
Reklam
Hər hansı düşünülmüş qətl üç mərhələdən ibarət olur: qətlin planlaşdırılması,onun həyata keçirilməsi və cəzadan yayınma mərhələsi.İstənilən peşəkar cani bu üç mərhələnin birində,əsasən də üçüncü mərhələdə hökmən səhvə yol verir. Qüsursuz cinayət yoxdur!(Q.Qasımlı)
Maddi olduğu kadar entelektüel ve ahlaki olarak da insan varlığının asgarisine indirgenmiş, zindana tıkılmış bir mahkum kadar sınırlı bir yaşama sahip bırakılmış, bir çıkış yolu bulamayan, hatta ekonomistlere İnanacak olursak bir geleceği bulunmayan halk, elbette ki, bir kaçış arzusu duymadığı takdirde, yalnızca burjuvazinin daralmış ruhuna ve körleşmiş içgüdülerine sahip olacaktır. Kaçışa gelince, bunun yalnızca üç yöntemi vardır ikisi hayali, biri gerçek. ikisinin yolu meybane ve kiliseden geçer birincisi vücudu, İkincisi ruhu sefalete iter. Üçüncü yol ise toplumsal devrimdir.
Tanrı ve Devlet
Tanrı ve Devlet
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Ne hürriyeti, ne müsâvâtı hatta ne o yoldan gelecek şöhreti isteyen”, “Yâ Râb! Bana bir ses yaratan kudreti ver” diyen, yine kendi tabiriyle “yeryüzünde yegâne ihtirası, milletinin lisanında istediği gibi bir kaç manzume meydana getirmek” olan Yahya Kemal’in Kendi Gök Kubbemiz’i, gücünü mazinin ve ananenin büyük mirasından alan fakat gününün sade ve beyaz diliyle söylediği şiirlerini toplar. Millet, tarih, vatan gibi kavramları daima “medeniyet” perspektifinden yorumlayan, vârisi olmakla gurur duyduğu bu medeniyeti asırlar boyunca inanç, sabır ve ustalıkla yoğuran Fatih’ler, Itrî’ler ve Sinan’larla beraber yaşamış olan şair, bu kitaba aldığı şiirleriyle okuyucusunu da “cedleri”nin mağfiret iklimine sokar. Kitabın ismi gibi bir bölümü de “Kendi Gök Kubbemiz” Yahya Kemal’in tarih, vatan, milliyet, fetih mefhumları ve en güzel cepheleriyle İstanbul’la; ikinci bölüm “Yol Düşüncesi” ölümle; üçüncü bölüm “Vuslat” ise aşkla ilgili şiirlerin yer aldığı kısımlardır. Fakat bütün bu bölümler ve şiirlerde Yahya Kemal aynı duyuşun insanı ve şairidir. İstanbul, Türklüğün bir harikası ve şahikası olduğu; kadın, zarafetinde bir medeniyeti aksettirdiği, ölüm de vatan toprağında munisleştiği için güzeldir...
Kendi Gök Kubbemiz
Kendi Gök KubbemizYahya Kemal Beyatlı · İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları · 19833,568 okunma
Bir yol tıkanırsa diğerinden gidersiniz, o da yoksa üçüncü yolu sizi yaratırsınız. Bu bütün hayatınız için geçerlidir. Ancak bir defa geçtiğiniz yoldan bir daha geri dönmeyeceksiniz. Çünkü lüzumsuz geri dönüş başarısızlıktır, tekrara düşmektir, ufku kapatmaktır.
Sayfa 20
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.