Müslümanlar, özellikle hicri üçüncü asırdan sonra, "ictihat kapısının kapandığı" ya da "ictihat yapacak ehil kimselerin bulunmadığı" şeklinde birtakım Islam'ın özü ile bağdaşmayan görüşlerin arkasına sığınarak, İslam'ın evrenselliğine zarar veren anlayış biçimlerinin içine düşmüş ve belli bir zaman diliminde oluşan anlayış biçimini evrenselleştirerek daha sonraki asırlara taşıma yoluna gitmişlerdir. Böylece Islam, anlayış planında, kısmende olsa dondurulmuş olmaktadır. Islam'ın belli bir zaman diliminin özelliklerine göre şekillenmiş olan anlaşılma biçimi, sadece o dönem insanını mutlu kılabilir. Bunu diğer asırlara taşımak, ister istemez, dinin özü ile bağdaşmayan çarpık oluşumlara yol açmaktadır. Çünkü, dondurulmuş olan anlayış biçimi, sosyal değişme olgusu ile izah edilebilecek yeni oluşumlar karşısında yetersiz kalmak durumundadır.
İlk önce komünizm değil, yurtseverlik, benim Lenin'e ve Üçüncü Enternasyonal'e güvenmemi sağladı. Adım adım, mücadele boyunca, pratik faaliyetlere katılırken Marksizm - Leninizm'i incelemek suretiyle yavaş yavaş bütün dünyadaki ezilen ulusları ve çalışan halkı kölelikten sadece sosyalizmin ve komünizmin kurtarabileceği gerçeğine geldim. Ülkemizde ve Çin'de mucizevi "Bilgenin Kitabı" hakkında bir efsane vardır. İnsan büyük güçlüklerle karşılaştığı zaman bu kitabı açar ve bir çıkış yolu bulur. Biz, Vietnam devrimcileri ve halkı için, Leninizm; sadece bir mucizevi "Bilgenin Kitabı", bir pusula değil, fakat aynı zamanda nihai zafere, sosyalizme ve komünizme giden yolumuzu aydınlatan parlak bir güneştir de.
Reklam
160 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 12 hours
Selâm; zekeriya
Zekeriya Çetin
Zekeriya Çetin
kaleminden İnkılâp Kitabevi'nden çıkan Uzun
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman Önce
adlı kitapla karşınızdayım #kitapkonusu #kitapyorumum Selim henüz küçük yaşlarda iken en güvendiği babası tarafından şiddet görerek büyütülmüş biridir. Ama okurken içimin cız ettiği, şiddet lafının az kaldığı işkence resmen. Terbiye dayakla olmaz ve ileride bu çocuk sadece babasından bunu ögrendiği için ne kadar dirense de benzediği gibi davranıyor. Üstelik sözde müslümanlardan babası oysa ki İslâm özde olur. Aslinda zoraki yaptığı evlilikte mutlu olmasa bile huzurluydu. Eline ve kızlarına hiç el kaldırmadı. Ama hayatımın aşkı dediği kendisinden 17 yaş küçük Gizem ' e merhamet etmedi maalesef. O da yaralıydı, annesi henüz 8 yaşındayken akciğer kanserinden ölmüş ve babası geziye gitmeye zorladığı için Gizem'i suçluyordu. Selim kendini kaybetti, çok hatalar yaptı ve Gizem de tabıi... Üçüncü sayfa haberi olan bu ibretlik hikayeyi okumalısınız
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 202399 okunma
368 syf.
·
Not rated
Yorumum ; İkinci kitabını iki yıl önce okumuşum iki yıl sonra seriyi bitirmiş bulunuyorum. İlk iki kitabının yorumu sayfamda mevcut. Şöyle anlatmalıyım ki kitap zaten ana karakterimiz Eylül’ün arkadaş, aile ve aşk hayatını anlatıyor. Bana sorarsanız ilk kitap arkadaşlarını , ikinci kitap aşkını , üçüncü yani son kitap daha çok ailesini(babasını) ele alıyor. Araya baya zaman girdiği için ilk iki kitabını çok ayrıntılı hatırlayamam ama bu kitabı okudukça hatırladım ve bir eksiklik hissetmedim. İlk iki kitaptaki arkadaş ortamı bu kitapta biraz daha azdı. Yani ikinci kitabın yorumunda yazdığım gibi o son beni tatmin etmişti bu üçüncü kitabı okusam da olurmuş okumasam da diyebilirim. Tabi bu kötü anlamında diyemem . Yazarın hayattan mesajlar verdiği yerler vardı. Bu seri ile genel olarak diyebileceğim ana karakterimizin dövüşçü olması , o dövüş sahneleri , arkadaş ortamı çok hoşuma gitti. Güzel , akıcı, vakit geçirmelik bir kitap diyebilirim . Seriye başlamak istersenizde ilk iki kitabı öneririm , son kitabı okumak size kalmış Dilara
Dilara Keskin
Dilara Keskin
Benim Küçük Sırrım 3
Benim Küçük Sırrım 3Dilara Keskin · Ephesus Yayınları · 2023287 okunma
İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 32 hours
Geçtiğimiz günlerde çıkan Baron Begge. İlk bagge diyordum, sonra telaffuzu geliştirdim. Alexander Lernet-Holenia, ilk kez duydum, gördüm. Lernet-Holenia da anasının babasının soyadıymış. Kitaplarda baron, şövalye, İngiltere, at, kasvetli hava gibi bir şey gördüğüm zaman, ayrı bir ilgi duyarım. Yine kitap satın almama kararı almış olduğum bir gün, gidip kitabı satın alıp eve getirdim. Bu kitap bir novella. Novella ne, roman gibi ama roman değil, uzun öykü gibi ama o da değil, ikisinin arasında bir yer. Arkasındaki yazıda gördüğüm Stefan Zweig bahsi, kitabın havası hakkında bir fikir oluşturdu açıkçası. Nasıl başlıyor, nasıl gidiyor. Üç bölüme ayrılmış durumda. İlk bölüm
Stefan Zweig
Stefan Zweig
ile
Alexander Lernet-Holenia
Alexander Lernet-Holenia
mektuplaşmasını, birbirlerine karşı övgülerini okuyoruz. Oldukça kibar ve dostane bir konuşma geçiyor aralarında. İkinci bölüm Baron Begge, birinci dünya savaşı sırasında orduda süvari subayı olarak görev yapan Avusturyalı bir karakterin, mistik bir atmosferde yaşadığı deneyimi anlatıyor. Bir köprüye saldırıp, Ruslarla karşılaşacaklarını beklerken başlarına esrarengiz bir olay geliyor. Üçüncü bölüm yazarın otobiyografisi, ben biraz sıkılıp hızlı geçtim. Baron Begge içinde yaşanan olaydaki o gerilimli hava, anlatımın verdiği merak duygusu, betimlemeler benim için çok iyidi. Sonuç olarak beğendim, öneririm.
Baron Begge
Baron BeggeAlexander Lernet-Holenia · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202417 okunma
Reklam
Abdülkerim efendi ve Maymun olayı
Eski yelken ve kürek devri gemiciliğinde, her gemide birkaç tane talimli maymun bulunurdu. Bunlar, açık denizde gemilerin direklerinin tâ tepesine tırmanarak korsan gözcülüğü yaparlardı; gayet keskin olan gözleriyle ufukta bir gemi gördükleri zaman bağırarak haber verirler, gemiciler de bir korsan çengine hazır bulunurlardı. İstanbulun yelken, halat, makara, kürek, zift, varil,lenger.. Hulâsa bütün gemi teçhizat ve levazımının satıldığı yer Galatada, iki köprü başı arasındaki saha idi. Gaziköprüsü başında Sokullu Mehmed Paşa camii Azap kapısı camii civarında da bir sıra maymuncu dükkânları vardı; tersane gemileri ve sair tüccar gemileri için talimli maymunlar burada satılırdı. Üçüncü Muradın hocası Abdülkerim efendi gayet mutaassıp, asabi, her aklına geleni yapan, Padişah üzerindeki nüfuzuna dayanarak hiç kimseden korkmayan bir adamdı. Güzel konuşur, camilerde vaaz ettiği zaman dinleyicileri kendisine meftun ederdi. Bir gün, hoca efendi bir kitapta Maymun fuhşa âlet olur diye bir bend okumuş, asabiyetinden ateş kesilmişti; hemen arkasına binlerce insan toplayarak Azapkapısı çarşısına gitmiş, maymuncu dükkânlarını basmış, ne kadar maymun varsa yakalatıp biçare hayvanları oradaki ağaçlara astırarak idam ettirmişti. Halkta pek haklı olarak bu mutaassıp hocaya "Maymunkeş" lâkabını takmıştı.
FUNDİN OĞLU BALİN MORİA HÜKÜMDARI
Sayfalara buraya varmalarından itibaren yıllara göre numara vermişler galiba. En üstteki sayfa bir-üç diye numaralandırılmış, yani baştan en az iki sayfa eksik. Şunu dinleyin! “Orkları büyük kapıdan ve nöbetçi -galiba; bir sonraki kelime bulaşmış ve yanmış: muhtemelen odasından- atıp, birçoğunu vadideki parlak -sanırım-günışığında katlettik. Floi
512 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Spoiler içerir uzun toplu yorum
Serinin üçüncü kitabını da sonlandırarak toplu bir yorum yapmak istedim (uzun olucak buna biriktirdim yorumumu ) Açıkçası yazarın türk ,bayan ve fantastik kitap olması almak için en buyuk sebebim di hatta kahramanın bayan olması daha da cazip ti benim tarzım açısından. Beğendim Yanlız üzülerek cok etkilendiğimi söyleyemeyeceğim sürekli bir aksiyon
Anahtar
AnahtarBetül Saray · Cenova Yayınları · 20184 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.