*~●。。。Kafamda tasarılarla yataktan zinde kalkmış çalışacaktım, bütün sabah buna inanmıştım. Masamın başına henüz geçmiştim ki, iğrenç, utanç verici ve inandırıcı bir nakarat: "Ne arıyorsun bu dünyada?" Coşkum uçup gitti. Ve her zamanki gibi, bir cevap bulmak, birazcık uyuyabilmek umuduyla yatağıma döndüm.
Sayfa 154 - Metis Yayınları Çeviren Kenan SarıalioğluKitabı okudu
Atsız asker değildi, fakat bir asker gibi yaşadı, asker gibi öldü. Zamanlar üstü, zamanlar aşırı bir adamdı. Türklük onun için bir sevda idi ve başka hiçbir şey önemli değildi. Önem verir göründüğü, üzerinde yazılar yazdığı, kitaplar doldurduğu her şey Türklük içindi. Türklük, tarihin derinliklerinden kopup gelen, geleceğe doğru yürüyen kutsal bir
Reklam
“Dünyanın tadı tuzu kalmadı. Köy bozuldu. Bildiğimiz dirlik düzenlik uçup gitti. İnsanlar kıcığa kardı. Yoksulun, düşkünün elinden tutan yok artık! Kadılar kaymakamlar, bildiğim padişahlar, valiler, banka müdürleri, onbaşılar, büyük paşalar hep varsıllara arka çıkıyor. Malı, parası, gözel avradı olan yıkılmıyor. Hep varsılın dediği oluyor!… Sen istersen inleye inleye öl şurda; dönüp de, ‘Ne oldun? Neyin var?’ diyen bulunmuyor yoksul isen!…”
“Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider’ ya, bizim şanlı, o muazzam uygarlığımız da köpükler gibi uçup gitti işte.”
Beynimin içindekiler boş işlerle uçup gitti. İnsanın zihninde gizli olan gizemli madenleri kazması için bir bahtsızlık yaşaması gerekiyor; barutu patlatmak için basınç gerekiyor. Hapis, sağda solda salınan tüm yetilerimi bir noktada toplayıp birbirleriyle çarpışmalarını sağladı ve bildiğiniz gibi bulutların çarpışmasıyla elektriklenme oluşur, elektriklenmeden şimşek, şimşekten de aydınlık doğar.
Sayfa 187 - Rahip FariaKitabı okuyor
Reklam
Geriye kalan aşkımız geçmişteki gibi değil, yalnızca onun izleri. O aşk hastalandı, özü ve gücü uçup gitti. Onun yerine yalnız anılarımız ve şükran duygusu kaldı.
Sonra her şey karardı, beyaz karyolası ve etrafında gezinen belirsiz yüzler ve sütün sıcak, hoş kokusu, hep birlikte zihninden uçup gitti..
“… Ömür kuşunun tüyleri birer birer uçup gitti. …”
Sayfa 9
"Hayatla hayal arasındaki mesafe, bir harften çok daha fazlasıdır ey asi derviş! Sen de bunu anlayamıyorsun işte! Ömür kuşunun tüyleri birer birer uçup gitti. Okuduğun yüzlerce kitap, hatmettiğin bir o kadar harita ve tekellüm etmek için didinip durduğun türlü ecnebi lisanları... Deyiver hele; ne kaldı onlardan geriye?"
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.