Kaçakçılık çok uluslu bir ticaret dalıdır. Çok uluslu bir mücadeleyi gerektirir.
Sayfa 63Kitabı okudu
Olasılık diyorum, yalnızca küçük bir olasılık!
Sayfa 4Kitabı okudu
“11- Yurdumuza silah iki yoldan girmektedir. Tabancalar, makine veya parçası imiş gibi gösterilerek deniz ve karadan gönderilmekte, gümrükçülerle anlaşarak çekilmektedir. Mermi ise ağır olduğundan ya Karadeniz’den motorla sokulmakta veya TIR kamyonları ile gelmektedir. TIR kamyonları ile silah da gelmektedir. Bundan gümrük memurları haberdardır. Hatta gümrük müdürleri bile...
Karadeniz’de birçok il ve ilçede “yerli silah üretimi” yapıldığını herkes bilirdi. Mağaralarda, fındık bahçeleri arasında gizlenmiş atölyelerde her türlü, her marka silahın taklidi, Karadeniz’in ilkel atölyelerinde yapılabiliyordu. Terörün yerli üretim merkezlerinden biri bu tür atölyelerdi.
Federal Almanya’da sınırlar çok yoğun bir denetim altındadır. Öyleyse Federal Alman yapısı mermiler, Alman sınır kapılarından nasıl çıkıyor?
Bu sorulara kimsenin doyurucu yanıt vereceğini sanmıyorum. Çünkü silah üreten ülkelerin, bu silahları kendi ülkelerinden çıkarıp Türkiye gibi siyasal gerilimi canlı tutulan ülkelere gönderdiği çok kesin bir gerçek.
Ülkemizde yaşanan terörü, ülkeye sokulan silahları, göz yumulan, korunan kaçakçılığı, dünyanın içine girdiği yeni yörüngenin payımıza düşen yansıması olarak görmek, sanırım, bizleri yanlışlara, dogmalara, beylik kalıplara değil gerçeğe, gerçeğin kendisine, özüne daha da yaklaştıracaktır.
Sayfa 125Kitabı okudu
Silah kaçakçısının itirafı ve 70 ler Türkiyesi
Mektubunun bir yerinde 'gençlerin birbirlerini vurup öldürmekte kullandığı silahlar ,yurda kaçak sokukanlardır.Kaçakçılar bu pazarı önce körüklemekte ,sonra sömürmekte , gençlerin canı pahasına para kazanmktadirlar .Bu durum beni kaldıramayacağım bir vicdan azabına soktu.
Sayfa 15 - Um-ag yayınlarıKitabı okudu
Türkiye ilginç rastlantılarla dolu bir ülkedir.
Çok sayıda politikacı, bu kara para cenneti içinde yaşamayı seçmiştir. Orhan Veli'nin dediği gibi, bu kaçakçıları, bu babaları, "duyuyoruz, anlatamıyoruz!"
Uğur Mumcu, Silah Kaçakçılığı ve Terör
Resmi araştırmalar, silah satışının, Birinci Dünya Savaşı öncesinde, dünyanın çeşitli kargaşalar, yaşadiğ 1913 yılında, İkinci
Dünya Savaşı öncesi, iç savaşların ve siyasal kutuplaşmaların yoğunlaştığ 1934 yılında ve en son olarak da 1975-76 yıllarında arttığını gösteriyor.Ülkemizde siyasal kutuplaşmaların doruk noktasına vardığı yıl da 1975-76 yllardir.
Bu göstergeler dünyanın içinde bulunduğumuz bölgenin ve ülkemizin ne gibi olaylar eşiğinde olduğunu göstermeye
yetmektedir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Çok sayıda politikacı, bu kara para cenneti içinde yaşamayı seçmiştir.
Orhan Veli'nin dediği gibi, bu kaçakçıları, bu babaları, "duyuyoruz, anlatamıyoruz!"
Sayfa 205Kitabı okudu
Bölgesel, Ulusal ve Uluslararası Kaçakçılar
Kaçakçılık dünyası yeraltı yasalarına göre çalışır. Yeraltı yasalarında kaba kuvvet ve para geçerlidir. Yerleri sahipleri içiçedir. Bu Üçlüyü tamamlayan bir başka halka da politikacılardır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Türkiye'ye silah nerelerden sokulmaktadir?. Önce gümrüklerden sokulmaktadır. TIR kamyonları, gümrüklerden çok rahat biçimde geçip, istedikleri bölgeye silah satmaktadırlar. Kullanilan ikinci yol, deniz kıyılaridır. Karadeniz ve Ege'de bu iş için
kullanilan özel ve kuytu limanlar bulunmaktadır. Üçüncü yol,
güneydoğu bölgesi sınır boylarıdır. Bu yörelerde özellikle canlı hayvan karşıliğinda silah kaçakçılıği yapılmaktadır.
Sayfa 203Kitabı okudu
Örnek verilirse, silah akımı şu yolu izliyor. Örneğin, Nato üyesi bir ülkeden, Belçika'dan çıkan silah, bu ülkenin denetiminden kaçıyor, Federal Almanya topraklarına giriyor, burada
da denetlenmiyor, Yugoslavya ya giriyor, buradan da geçiyor, sonra bir Varşova paktı üyesi olan Bulgaristan'a geliyor ve buradan bir Nato üyesi olan Türkiye'ye geliyor.
Sayfa 166Kitabı okudu