Kadimdeki devletlerin adaletinden ve milletlerin cemiyet nizamından hasretle bahsederiz. Her ikisinin de halen uygulanabilir olduğu bilinsin, burada netiz. Fakat nesnelerin yeni boyutlar ve manalar kazandırıldığı modern zamanda, her insan kendi adaletini ve nizamını sağlar vaziyettedir. Yaşadığımız hayatın ve nefsin muhasebesinden uzak, harama teveccüh eden, helale yüz ekşiten, sığ, nemelazımcı, rant çıkarcısı, namus avcısı, sünepe, hoyrat, cahil, softa olanlar biz değil miyiz? Mükafata değer bir hayatımız olmadığı gibi, zaten kendi cezamızı da bu saydığım haltları cepliyerek vermişiz. Yani bu hayata kendimizi mahpus etmişiz zaten... Adalet ve nizam hasretimize yediğimiz haltların mücazaatı ile su serptik.
Bu yüzden, olmuş ve olacak olan menfi hadiseleri garipsemek, garipsenecek bir haldir. Neticede vicdanımızı tatmin edecek bir alettir, bu hadiseler ve yaşadığımız berbat hayatlar. Bataklıkta gül aranmaz. Sineklere tahammül etmeyi öğrenin. Dem bu demdir.