Prematüre bir bebeğin refakatçiliğini yapıyorum, odadaki başka bir bebeğin babaannesi kendi çocuklarını nasıl iyileştirdiğini anlatıyor bana. Kuş yuvasının çalı çırpsını kaynatıp suyuyla bebeğe banyo yaptırırsanız sarılık iyileşiyormuş meğer. Ya da ishal olan bebeğin avuç içlerine ve ayak tabanlarına kırmızı soğan koymak ishalı durduruyormuş. Bugün de orta çağ tıbbından nasibimizi aldık çok şükür :d Umarım bu tarifeleri gerçekten bir bebek üzerinde denememiştir😶
Kamu spotu: Yaşlılara bebeklerinizi emanet etmeyin ne yapacakları belli olmuyor "d
Kaç zamandır çok mühim bir mesele olmamasına rağmen mutsuz hissediyordum.
Bunun sebebi ve çözümü için bir kaç şeye baktım notlar aldım buraya atacam isteyen faydalanabilir. Flood tarzı bir paylaşım olacak. Yorumlarda yazacam tek tek umarım faydalı olur.
''Drizzt Efsanesi Serisi'nin 12. kitabı olan Dünyanın Omurgası'na maalesef okurken beklediğimi bulamadım diyerek başlamak istiyorum.. Çünkü yazar bu sefer sadece kahramanlarımızdan Wulfgar'ı konu alan bir kitap kaleme almış...
Kitabın adı Wulfgar'ın Yolu olsa daha iyi olurdu sanırım demeden edemeyeceğim.
Şafağa Geçit
Merhabaaa Çok kısa sürede bitirdiğim bir Hüseyin Rahmi kitabı ile geldimmm. Komisyoncu Şuayip Efendi eşine hiiiiç ilgisi olmayan bir adamdır. Boyunca çocukları olduğu halde gidip gencecik bir kızla tekrardan evlenir. Ama başına öyle şeyler gelir ki okudukça oh olsun sana demekten kendinizi alamıyorsunuz Toraman da komisyoncunun oğlu Aziz. Yine iyi bir dönem eleştirisi yapmış Gürpınar. Daha bilmediğim okumadığım bir sürü kitabı vardır umarım. Oku oku bitmesin istediğim yazarlardan biri. Keyifli günler dilerimm
İstemede benimki kahvesini tam içecekken “ dikkat et damat “ dediklerinde onun bana uzun uzun bakıp elinden zehir olsa içerim demesinin hayali.. Gerçekleşir umarım AMİİİN
Fazla mı uzadı bu mektup? Umarım çok kasvetli olmamıştır. Belki de şiir yazmalıyım. Hiçbir faydası olmasa da -şiirin yani- bize, küçük, sefil korkularımızın ve duyumsayışlarımızın daha anlamlı bir bütünün parçası olduğunu hissettirmesi yeter de artar. Ama bunu da beceremiyorum, yüce gönüllü olamamaktan kaynaklanıyor bu sanırım, hep bir hata bulmaya yönelik ihtiyacın çarpıklığından, kusur aramaktan ve bunu soyluluk kisvesi altında tavizsiz bir acımasızlıkla bulup çıkarmaktan kaynaklanıyor. Kısacık hayatımı nasıl harcadığıma hayret edip duruyorum; bütün o bitmek bilmez garez, sevgi duymayı becerememek. Kendime kızmakla geçti bunca yıl, bana yapılan yanlışlara karşı için için besledim bu kızgınlıkları. Sırf o yerde yaşamak bile, sanki hata bendeymiş gibi bana kendimi suçlu, istenmeyen biri gibi hissettirdi. Suçlu bulunmak suskunluğa gömülmeme neden oldu.
Tarihsel serüvenimize rağmen bizdeki eylemlerle Avrupada ve ABD üniversitelerinde ki eylemleri kıyasladığımızda gözüken şu:
"Musa firavunun sarayindan cıkacak."
Umarım Bizde firavuna karşı olmakla yetinmeyip Musa'nin safına da geçebilme aksiyonunu gösteririz.
...
Şu Acayip Atom” kitabı, Özkan Öze (Tarık Uslu) tarafından yazılmış bir eserdir. Bu kitap, atomlar hakkında merak edilenleri anlatırken, eğlenceli bir dille bilgi veriyor. İşte kitaptan bazı konu başlıkları:
Atom çağı nasıl başladı?
Atomun büyük küçüklüğü
Büyük boşluk
Nötronlar ve Protonlar
Kehribar taşının esrarı
Bir takım tuhaf deneyler
Elektrik nasıl çarpar?
Kurşunkalemin ucundaki en son atom
En sevdiğim molekül: H2O
Maddelerin özellikleri
Isı ve sıcaklık
Sesim geliyor mu?
E=mc²
Moriwaki Yoko’nun son günü
Kitap, atomlar alemini anlaşılır ve eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Umarım bu kitabı okurken hem keyif alır, hem de atomlar hakkında yeni bilgiler edinirsiniz
Şu Acayip AtomÖzkan Öze (Tarık Uslu) · Uğur Böceği Yayınları · 2010446 okunma
Artık çok geç biliyorum ama ben hala sana yazıyorum sevgilim.Senden sonra kimseye sevgilim demedim,diyemedim.Bana zarar verdiğini düşündüm çoğu zaman.Sevginin zarar vermeleri olmazmış ama bilmiyordum.Şimdi kendime odaklanmayı deniyorum sana söz verdiğim gibi.Sakince ve etrafımda kimse kalmamışken kafamı dinliyorum.Seninleyken başladığım tiyatro bana çok şey kattı.Bazen replikleri sana bakarak söylüyormuşum gibi hissediyorum.Öyle daha duygulu oluyor,daha gerçekçi.Senden sonra kimseyle evlilik hayali kurmadım.Kimseye; "düşünsene bir evimiz var küçük tatlı bir ev bir de çocuğumuz var ufak da bir kedi.Senin sevmediğin, sonradan benimle birlikte sevmeye başladığın bir kedi.Çok güzel olmaz mıydı?"diyemedim.Biliyorum bana yakıştırmadığın çok şey yaptım ve şu an benden tiksiniyorsun farkındayım. Bana inanmıyorsun,istemiyorsun.Olacağı varsa bir gün yine karşılaşırız belki.Aradan yıllar geçmiş olur,kim ölür kim kalır bilmem ama eğer ikimiz de hala hayattaysak ve unutamadığımız şeyler varsa o zaman sımsıkı sarılırız birbirimize.O zaman bana inanırsın belki çünkü sana elle tutulur bir neden verebilirim.O zaman belki bir işim olur güzel bir kariyerim bak derim; sen bana çok şey kattın,senden sonra kafam yerine geldi hayatımdaki herkesi çıkarttım, derin bir nefes aldım ve derslerime odaklandım inanmayacaksın ama artık iyi bir insanım derim.Umarım o zaman da beni seviyor olursun çünkü ben seni çok seviyorum.Bugün yarın ve günlerim gülüşünden doğduğu sürece..