Yürü
Bak; güneşe, toprağa, suya, buluta
Bakma geriye gelmiyor ki seni unutan, ah
Yine de toplan söze yazıya kuşanıp
Elini kaleme bula yürü umuda bi' kere
Dene bunu da deme ki vay hâlime
Gücünü eşitle hayaline
İçini temizle hayal et
Çünkü güzeldir yaşamanın her hâli...
Hayki
Kalabalıklar içinde sükûnetle yürü. .Onlara yargı sunmayacak kadar kalbinle meşgul ol. Yeni kelimeler, yollar ara umuda ve inanca dair. .Biraz kayıtsız olmayı dene. .Bir gün bitecekte olsa yaşamı sevmeyi yeşert. Gülümsemekten vazgeçme !
Küçüktük Sevdada Büyüdük
Adını hasretin koyduğu bir romanın
En ıslak cümlesinden sesleniyorum sana.
Uzaklığımı unut ey yar.
Aldığın her nefes kadar yürü bana.
Ve Şükret Elif miktarı.
Bir dua miktarı sev beni.
İçine, ta yüreğinin en derinine işle beni.
Bir ân umud !
Köşeye kıvrılmış üşüyor umudum
virane bir hanenin duvar dibinde
Ayazlarin soguk kış gecesinin çilesine
ızdırabına direniyor umudum.
Tabir evet tabiri bu caiz vesselam
En acı yanı ise ruhumla onu izlemem
Nefesindeki acıda her an kaybolmak
Kapılar çalıyorum ocagı tüten evlerin
Çagın en dipsiz kuyusundan bu umuttur yükselen bir umuttur virane evin en ucra
Köşesi
Makamın öylesi iblisin kahru perişan hali
Mûmine umuttur ölüm umuttur asr umuttur
Bir ân düşün tertemiz göz tertemiz eşref
Bir ân bu olsun gunahlar terbiye edilsin
Bir ân tövbe ile yükselsin
Bir ân kapan secdeye arşda bul kendini
Bir ân ruhta bul kendini bilal ol gez cennette
Sen eşrefsin bırsk iblisin işledigi işleri
Gör eşreflikte sana olan muameleyi
Bir yalnızlık vâdisinden edep ile haya ile yürü
Umuda degdirme leke bırak iyileşsin kalksın
Sabrından sonra selamete elbet kavuşacaksın ☺️🕊️
Bak; güneşe, toprağa, suya, buluta
Bakma geriye gelmiyor ki seni unutan, ah
Yine de toplan söze yazıya kuşanıp
Elini kaleme bula yürü umuda bi' kere
"hayk'"
Haz ve Hız Çağındaki Duygusuz İnsan - Garib Çoban
Haz ve Hız Çağındaki Duygusuz İnsan - Garib Çoban
Hızır sırrı ile söyleşir şems vakti ile
Dünyayı kurtaracak güzellik cömertliktir, paylaşmaktır, şefkattir.
Aleni ahlâksızlıklar, ümidin azalması, devamlı huzursuzluk, yoksunluk, ardından kapıda bekleyen yoksulluk, aklıselim.
Ve de kalbiselim kimselerin azalması.
Düşen tutunacağı dalı seçemez, der
Günaydın’ı çeyrek geçti !
Tünaydın Can Canlarım ❤️
Yüzünü ışığa dön
Hiç bir yöne sapmadan yürü
Mutluluk orada bir yerdedir
Hangi umuda sorsan gösterir
Murat Ginlik
Hep aynı süslü cümleleri duyuyoruz, artık doyuramıyor ruhumuzu bunlar.. içimizdeki boşluklar hala eksik.. Artık 'olmayan ' bir şeyleri arıyoruz hepimiz hiç bir yerde ve hiç kimsede olmayan ..
Dünyayı tanıdıkça yoruluyoruz .. Bir şekilde kalkıp devam ediyoruz, devam edecek sebepler buluyoruz kendimize . . Bulmak zorundayız .Yol yaşadıkça devam
Görmeyince inanamıyor insan;
Ne gazetelere yansıyan resimler, nede tv'lerdeki görüntüler.
Hepsi en asgari şekilde alabilmiş alacaklarını,
Çok ölü az ceset !
Şimdi Suriye umuda ramak kalmış bir hüzün işgalinde,
Bir ışık istiyor herkes, kerpiç damların altında kalmış bir yalnızlık
Ve beton, ve taş, ve şarapnel parçaları
Eksik kalmış bedende kurşundan el ve ayaklar,
Nymar, filistin ve Irak hala kan kokar...
Ve diğer islam ülkeleri,
Kardeş kardeşi vuruyor
Malesef ki düşmanlar keyif sigarasını yakıp izlemekte bizleri...
Yürü arkadaş bir markete girelim, ve yardım edelim zalimlere
Bir kurşunda bizden olsun...
Bir kola, bir sabun yada şampuana saklanmış kurşun alalım,
Bir tanede biz sıkalım...
Ve ağlamayalım...
Taki bize gelene kadar...
L.D
Bazen her şeyi ardında bırakıp gitmek ister insan
Neresi olduğu, mesafesi önemsiz...
Beni bağışla,
Beni yargılama...
Gidişin, dönüşsüz yolları çekiyor ruhunu,
Bir umuda, yeni mutluluğa adım atmak değil
Sadece yürümek.
Uzunca bir düşüncenin kıskacına kapılmadan
Yanımda yürü istersen,
Korkmadan, konuşmadan yürüyelim
Aramızda biraz mesafe kalsa da