Dünyana giden yolu bulmak için sevebilmek istiyorsun. Sevmek… Dile kolay! Ama hayat suyu sana soracak: Kimi? Yani insan öyle herhangi bir biçimde genel olarak sevemez. Oysa sen kendi ismin dışında her şeyi unutmuşsun. Ona yanıt veremezsem suyu içemezsin. Bunda da sana, yeniden bulacağın unutulmuş bir düş yardım edebilir ancak. Seni kaynağa götürecek bir resim. Ama bunun için hala sahip olduğun son şeyi de unutman gerekecek: Kendini. Buysa sıkı ve sabırlı çalışma demektir.
Cenâb-ı Hak konuşması- nın büyüklüğüyle seni çağırıyor:
Ey Adem oğlu! Bana yaklaş!
Sen de korkak, mahzun, titrek bir kalb, zelil ve korkak bir göz, kırık bir yürek ile ona yaklaşırsın. Ne küçük, ne büyük, kaydetmediği hiç bir şeyi bırakmayan kitabın senin eline verilir. Nice fahiş hareketlerin vardır ki, unutmuşsun, o kitab sana hatırlatıyor. Nice tåat vardır ki, âfetlerinden ga- fil olmuşsun, onların kötülükleri sana keşfolunuyor. Nice mahcubiyet ve korkaklığın, nice darlık ve acizliğin vardır. Keşke bilseydin hangi ayakla Allah'ın huzurunda duracak- sın? Hangi lisanla cevab vereceksin? Hangi kalble Allah'ın dediğini anlayacaksın? Sonra utangaçlığının büyüklüğü hak- kında düşün. O
Duydum ki unutmuşsun
Gözlerimin rengini
Duydum ki unutmuşsun
Gözlerimin rengini
Yazık olmuş o gözlerden
Sana akan yaşlara
Yazık olmuş o gözlerden
Sana akan yaşlara
Zira aşk öyle bir duygu ki bir bakmışsın, bir başkasını severken kendini sevmeyi unutmuşsun. Kendini unutmuşsun. Küçücük bir bedenin içinde ruhuna uzak düşmüşsün. Bir yabancıya dönüşmüşsün...”
❝Karanlık bir şiirde durmuşsun sen
Adı:Hayat
Kendini kelimelerinle vurmuşsun sen
Tadı:Hoyrat
Şimdilik bir karakomedisin
Lakin acı da olsa gülmeyi de unutmuşsun sen.❞
▪︎Hüseyin Arlı