İlgilisine ve üşenmezsem serinin tamamlanması dileğiyle, İştikakçiye saygı ve selam ile...
Yazı yaz - deyince bugün ilk aklımıza gelen şey, kağıdı kalemi elimize alıp aklımızda olanı veya olmayanı yazmaktır. Hatta kahvehane tekerlemesi olarak deriz ki" al eline kalemi yaz başına geleni" Fakat biraz düşünürsek yazının da yaz in da bundan
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
İmrendiğin, öfkelendiğin
Kızdığın ya da kıskandığın diyelim
Yani yaşamışlık sandığın
"Leylâ, Mektubum Eline Ulaştı mı? ", dokuz öyküden oluşan bir öykü kitabı.İlay Bilgili'nin ikinci öykü kitabı.
Kitaba ismini veren "Leylâ, Mektubum Eline Ulaştı mı?" öyküsü, yaklaşık 100 sayfadan oluşan bir uzun öykü.
Bu öyküde, yazar tıkanıklığı yaşayan kadın yazarımız, yıllar önce yaz tatilinde anneannesinin evine
Mıntzuri bu toprakların evlatları olan bizler için öyle bir yazar ki, tüm kalbimle çok ama çok daha fazla okunmasını diliyorum. İstiyorum ki herkes, Mıntzuri’nin kitaplarını okurken benim içimde doğan o sıcacık hissi tatsın, unutulmuş geleneklerle tanışsın, yüz yıl önce atalarımızın nasıl yaşadığını öğrensin, köy yaşamının o zorlu, yoksul ama
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın ya da kıskandığın diyelim
yani yaşamışlık sandığın