“Eskiden "Kapıyı kapat!" denilmezmiş. Allah kimsenin kapısını kapatmasın diye düşünülürmüş. "Kapıyı ört, ya da sırla" denilirmiş. Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi edebdenmiş. “Lambayı söndür” demezlermiş. Allah kimsenin ışığını söndürmesin. "Lambayı dinlendir" derlermiş. Lamba yakılmaz, uyandırılırmış. Uyuyan birisi uyandırılmak İçin sarsılmaz veya adı ile çağırılmazmış. "Agâh ol erenoler" derlermiş. Nezaket, incelik, edeb her işin başı imiş de ondan... Ona eren uyanık olurmuş. İnsanların sözü kesilmez, işaret ve işmar edilmez, fısıltılar, gizli konuşmalar hoş karşılanmazmış. Hanımlar beylerine "Efendi" derlermiş, "siz" derlermiş. Hanımefendiliklerini gösterirlermiş. Gezerken yere yumuşak basılır, ses çıkarmamaya çalışılırmış. Yerdeki haşerata basmamaya özen gösterdiği için adı "Karınca basmaz Efendi” ye çıkan insanlar varmış. Kapıdan çıkarken arkasını dönmemek, geri geri çıkmak edebdenmiş. Kapı eşiğindeki misafirlere ait ayakkabılar, dışarıya doğru değil, içeriye doğru çevrilirmiş. "Git bir daha gelme!" der gibi değil de. "Gitsen de ayağının yönü buraya dönük olsa" dercesine dizilirmiş. Canlı cansız her şeyin bir hatırı varmış. Eskiler hayatı o kadar nurani, o kadar temiz, o kadar manâlı yaşarmış…🥀”
Benim şeyhim Üveysidir. Evliyanın ruhaniyetinden, Hızır ın nuraniyetinden ilham alıyor... Geçiniz efendim bunları geçiniz... Şeriat ilmini nerden almış, hangi hocanın rahlesinde kaç yıl diz kırmış, İcazeti varmı..? Silsilesi varmı..? Ehliyeti varmı..? Sen ondan haber ver. Ne olur biraz uyanık ol Müslüman, Ne olur Yahudiye malzeme verme artık....... Ölçü şeriattır, ölçü şeriattır... Sahtekâr Embesiller
Aşk-ı Üveysi
Aşk-ı Üveysi
.....
Muharrem Karabay
Muharrem Karabay
Reklam
Arif Nihat Asya şiirleri AĞIT Ağlayın, parmakları nur Sularından kınalı kızlarım Ağlasın Meraga göklerinden Meraga'ya bakıp yıldızlarım
693 öğeden 681 ile 690 arasındakiler gösteriliyor.