İşte uygarlığın kusuru bu, evimizin musluğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler gerektiğini unutuyoruz.
... işte uygarlığın kusuru bu, evimizin musluğunda akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz.
Sayfa 236
İşte uygarlığın kusuru bu, evimizin muslu- ğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz
Sayfa 236Kitabı okudu
... işte uygarlığın kusuru bu, evimizin musluğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz...
Sayfa 236 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İşte uygarlığın kusuru bu: evimizin musluğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz.
Sayfa 236Kitabı okudu
uygarlığın kusuru bu, evimizin musluğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz. Şu tabloyu görmek için de gören göz gerek,
Ellerinde tuttukları kovaları kap-kacakları cömert göğe doğru kaldırıyorlar, Tanrı'nın susuzluk çekene bulut gönderdiği doğru. Evlerin musluklarından bu değerli sıvının bir damlasının bile akmayacağı doktorun karısının aklına gelmemişti. İşte uygarlığın kusuru bu, evimizin musluğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine, elektrik enerjisiyle çalışan barajlara, suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz.
Tanrı’nın susuzluk çekene bulut gönderdiği doğru.
Evlerin musluklarından bu değerli sıvının bir damlasının bile akmayacağı aklına gelmemişti,işte uygarlığın kusuru bu,evimizin musluğundan akan suyun rahatlığına alışıyor ve bunun olabilmesi için;
-dağıtım vanalarını açıp kapatan birilerine,
-elektrik enerjisiyle çalışan barajlara,
-suyun debisini ve rezervini düzenleyen bilgisayarlara ihtiyaç duyulduğunu ve bütün bunlar için gören gözler bulunması gerektiğini unutuyoruz...
Sayfa 236Kitabı okudu