Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni Bir Annelik Makamı Daha
Oğlum uykuya daldıktan, nefesi derinleştikten, tatlı karnı ağır ağır bir şişip bir indikten sonra, kolumu üzerinden usulca sıyırıp doğruldum, kalktım. Gıcırdamasın diye usta bir kıvraklıkla çabucak açtım kapıyı, dilini yavaşça yerine oturttum çıktıktan sonra. Salonun solda kalan duvarına yaslanmış yeşil çantanın içinde, ertesi günkü ders programına göre akşamdan hazırlanmış defterler, özenle yapılmış ödevler… Yemek masanın altında silgi tozları, kırılmış uçlar, yere düşüp içi dağılmış bir kalemtraş… Sandalyede kareli bir defterin yırtılmış sağ üst köşesi, belki sol alt. Ev yine, insanın saklandığını sandığı her şeyle hınca hınç dolu. Bir çanta bir sırta nasıl bu kadar yakışır, yavrum koca oğlan oldu. Çeke çeke sürüyerek bir umudun zeminine muhakkak oturttuğumuz ne kadar kadar beyhude çaba varsa, bir sigara yakıp uzun uzun düşünmek için mutfağa doğru yürüdüm. Annelik bunun içindir, unutmamalı, belki tek başına kadınlık bunun için. Usul adımlarla vardığım mutfak kapısının eşiğinde, antre duvarına kısmen boyasa da öteye güç getiremeyen zayıf bir ışık… Altında, çoktan uyudugunu sandığım ANNEM… Kalbini yanımızdan usulca sıyırıp kalkmış meğer, öylece oturup her şeyi başa sarıyor. Ses etmeden bakarken bir süre, beni de bir ANNEnin doğurduğunu hatırladım. Döndüm, sıramı bugün ona verdim. Bir eve iki ANNE fazla geliyor, bunu en iyi ben bilirim.
Sayfa 48 - KüsüratKitabı okudu
274 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
Kötü düşünme hakkımda Tanırsın, beni sen tanırsın Leyla.... (Çocuk değilim, Harry Potter da çocuk kitabı değil Leyla.) Öperim gözlerinden, hoşça kal Leyla Tabii ki bu şarkı ile kitabın bir gram alâkası yok. Ama zaten benim kafamdaki alâkaların hepsi alâkasız. Koca bir yılı Harry Potter okumadan geçirecek hâlim yoktu. Düşündüm taşındım, en
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter ve Felsefe TaşıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202253,1bin okunma
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Anadolu’nun bu son ağıtçısı her seferinde ölünün kapıdaki ayakkabılarına bakarak iç geçirdi, rahmetlinin henüz yorgan döşek gezen kokusunu içine çekti, mevtanın elbiselerini kucaklayıp bir yakınından hikayesini dinledi. Ölenin kim olduğunu, neler yaşadığını, hangi zorluklarla büyüdüğünü, neden öldüğünü, hangi muradını tamamlamadığını, içinde hangi
127 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Âdemden Önce, insanlığın çok eskide kalmış döneminde, yarı-insansı atalarımızı ele ala bir serüven romanı. Jack London, Darwin'le ve evrim kuramının işaret ettiği gerçeklerle paralel detaylar taşıyan kitabında, rüyaları aracılığıyla nesiller önceki atalarının hayatını anımsayan, gen hafızasına kaydedilenlere hapsolmuş birinin ikili yaşantısını anlatıyor. Gündüzleri 20.yüzyıl Amerikasındaki olağan yaşantısına devam eden küçük kahramanımız, geceleri uykuya daldığında bambaşka bir hayatın ve dönemin içerisinde bulur kendini. ( Kitabın Arka Kapağı ) Normalde beğenilen akıcı bulunan bir eser olarak tanıdım. Akıcı olması doğru fakat nedense kitap beni çok içine çekmedi. Elbette subjektiftir her eser her insanda...Belki de beklentim çok fazlaydı. Okurken sıkılacağınızı pek sanmıyorum ama.... Kızıl Göz resmen çıldırmış...onu anlamak ve diğerlerine yaşattıklarını düşününce, durumun bizlerin hayatına ne kadar benzediğini görüyoruz. Her yerde bol bol Kızıl Göz'e benzer insanlar pardon, canavarlar var ne yazık ki.... ............Herkese keyifli okumalar dilerim............
Adem’den Önce
Adem’den ÖnceJack London · Karbon Kitapla · 201918,7bin okunma
ANGİNA PEKTORİS Yarısı burdaysa kalbimin yarısı Çin'dedir, doktor. Sarınehre doğru akan ordunun içindedir. Sonra, her şafak vakti, doktor, her şafak vakti kalbim Yunanistan'da kurşuna diziliyor. Sonra, bizim burda mahkûmlar uykuya varıp revirden el ayak çekilince kalbim Çamlıca'da bir harap konaktadır her gece, Doktor. Sonra, şu on yıldan bu yana benim fakir milletime ikrâm edebildiğim Bir tek elmam var elimde, doktor, Bir kırmızı elma: kalbim... Ne arteryo skleroz, ne nikotin, ne hapis, işte bu yüzden, doktorcuğum, bu yüzden bende bu angina pektoris... Bakıyorum geceye demirlerden ve iman tahtamın üstündeki baskıya rağmen kalbim en uzak yıldızla birlikte çarpıyor... Nazım Hikmet
Reklam
258 syf.
9/10 puan verdi
Fazlasıyla aç olan bir kurt sürüsü Henry ve Bill adında iki kişiyi kuşatmıştı. Henry ve Bill'in kızaklarını çekmesi için 6 büyük köpeği bulunuyordu. Kurt sürüsünün içinde bulunan dişi kurt, bu köpekleri cilvelerle kendisine çekerek yemeye başladı. Henry onları zincirle ağaca bağlasa da dişi kurta ulaşmanın bir yolunu buluyorlardı. Sonunda
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,5bin okunma
Ahlâk bozucu bir sinizmin etkilerinden ürkerek ve yanlış düşünceyle bütün suçu Avrupa medeniyetine yükleyerek "anayurt"a sığınırlar; tıpkı hayaletlerden korkan çocukların ana kucağına atıldığı gibi, toprak ananın kuru göğsünde rahat rahat uykuya dalmak; hatta korktuklarını bir daha görmemek için ömürlerinin sonuna kadar hep böyle kalmak isterler. Ben, kendi adıma bu iyi kalpli, istidatlı gence en iyi dileklerimi sunarım. Dilerim genç ruhunun halkçı ilke lere doğru götürüşü, zamanla, çoğunda olduğu gibi manevi yönden karamsar bir mistiklik, vatandaşlığı bakımından da manasız bir şovenlik halini almaz; çünkü bunların ikisi de millet için Avrupa kültürünü yalan yanlış anlayarak bu kül türe boşu boşuna sahip olmuş büyük kardeşin içini kemiren kötülüklerden çok daha feci sonuçlar doğurabilir.
Sayfa 929 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"KİMİN KİM OLDUĞUNU ÇÖZEMEDİĞİMİZ ZAMANLAR."
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
Luna
LunaBuğra Gülsoy · İnkilap Kitabevi · 2022254 okunma
Tabi uyku önemli
Yaptığı gezintilerden birinde bulduğu ve ondan ne umduğunu hem bilerek hem de bilmeyerek yerden aldığı bir teneke kutu kapağı vardı. Kapağın kenarları pürtüklü ve keskindi. Deborah metal parçasını alıp kolunun üst kısmına sürttü ve kanın altı ya da yedi çizgi halinde, kapakla birlikte dirseğine doğru inişini seyretti. Hiç acı duymamıştı, etinin direnmesinin verdiği tatsız bir duygu vardı yalnızca. Teneke parçası dikkat ve özenle, ilk çizikleri izleyerek yeniden yukarıdan aşağıya indi. Deborah kapağı, kolunun iç kısmı kanlı bir et yığınına dönüşünceye değin, her seferinde daha derine batırmaya çalışarak on ya da on bir kez koluna sürttü. Sonra uykuya daldı.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.