"günlerden bir gün, bir türkü sardı ortalığı... Uzak bir türkü. Bir almıştı ki dört bir yanı... Yanık, sevdalı... Bu türkü yüreğinden yakaladı onu... Çekti, ötelere, uzaklara çekti. O gidiyor, türkü çekiyordu. Düştü ardına... Hayal içindeydi. Düş içindeydi. Çamlar, çimenler, ak bulutlar... Bir yar vardı, toprağı türlü renkteydi..."
Sayfa 107Kitabı okudu
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Sayfa 334 - Ötüken
Gel
"Umulmadık bir zaman içinde
Unutulmuş bir türkü sessizliğinde
İncitmeden kuşları
Çalmadan göğümun hüzünlü mavisini
Ve şiirler ismini unutmadan gel...
Unut uzaklara dair ne varsa geçmişte
Dünleri de göm gecelere nihayetsiz
Bir tutam papatya ile
Düş yollara ansızın benim için
Aydınlat şafağımi doğsun güneşim
Sev en baştan yazar gibi kaderi
Gel..
Toprak çağırmadan bedenimi..."
Sen gelmez oldun
Eylül'ün sararmışken yaprakları
Ve ayrılık türkü olmuş yanmışken geceler
Uzaklar yakın olmuşken bana artık
Güllere hasret ellerimden damlarken
Hüzünlü şiirler,
Sen unutur oldun içinde ben olan dünleri
Kırmızıya boyanmış düşlerimde
Güneşim sökmez olmuşken şafağında ,
Ve yollar aşina gölgelere mesken olmuşken
Ayrılık şarkıları dilime düşmüşken dua gibi
Sayıklarken yalnızlığım ismini mütemadiyen
Uzaklara dalıp gitmisken gözlerim
Sen gelmez oldun şehrine sevdanın
Ve sokaklarına özlediğim,
Yağmursuz bulutlarına mevsimin
Seni sorar oldum...
Ölmüşken yarım kalmış nefesler içinde
Bilmez oldum zamanın neresinde,
Hangi gününde ya da gecesinde,
Aşkın tek bir hecesinde,
Var mıyım yok muyum...
youtu.be/CJocWBUmf94
Pek az felan değil...
Terkedilmiş kentler gibi oluyoruz bu saatlerde, gidecek yerler aranıyoruz.
Küçük mutluluklar, az bir üstünlükler için arkamızda büyük kırgınlıklar, üzülmüş ordular bırakıyoruz. Beklemeler, beklenecekler, beklenesiler, bekletilecekler, tüm bu bekleyişlerin beklentileri...
Liste kabardıkça kabarıyor mübarek.
Kimin kimsesiz kalmışlığı kimin
(Uzaklara Türkü)
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim
Ihlamurlar yetim kaldı.Ruhun şad olsun Usta!
youtu.be/AZyFGxNyqFY
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.-
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde
Bu bir KARAKOÇ’lar okuma etkinliğidir.
İnsan olarak elimizdekilerin kıymetini bilmediğimiz yetmedi mi? Daha ne kadar umarsız olacağız kayıp giden yıldızlara? Bakın bir yıldız daha göçüp gitti. Biz ona 
Bahaettin Karakoç diyorduk o ise bize 
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman ... Belki bilmeyeniniz yoktur bu şiiri, hazır ustayı