İnsanın kendi belirsizliğine rağmen etrafında bir kesinlik araması ne tuhaf…
Huzursuzluğum tüm dünyayı içine alacak kadar cömert ve genişti.
Reklam
Radio Tarifa’dan Maňana eşliğinde okudum burayı.
Gözlerim ağırlaştı. Sigara yaktım. Müziğin de tıpkı kokular gibi hatıralara can verme yeteneği olduğunu unutarak yerdeki bilgisayarıma uzanıp bir şarkı açtım: Radio Tarifa’dan Maňana… Bazı şarkılar notalardan değil hatıralardan yapılmadır. Bu şarkıları dinlerken mazi ile kucaklaşmayı göze almak gerekir. Bu şarkı da öyleydi; gözlerimi kapadım. Uzak bir şehirde, sonsuz bir gecenin içinde yaşayacağım ânın hayalini kurardım hep. Şimdi o ânın içindeydim. Bu ânı bir daha yaşayamama korkusu ile şarkının içinde gezindim.
Dünyanın sonunun geldiği gün kahraman olacak kişi, evinin önüne taburesini atıp sakin sakin her şeyin yok olmasını bekleyecek olandır.
Şarkılar evden kaçma arzusu ve eve dönme isteği uyandıranlar olarak ikiye ayrılırlar. Çalan şarkı hem gitme hem kalma arzusundan dokunmuştu. Ludovico Einaudi’den Una Mattina…
İçimdeki ölüyü diriltmek için aşık oldum; ölü birken iki oldu.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.