"Hissiz değiliz, merhametsiz hiç değil.
Sadece bu çağa denk gelmenin neticesinde duygularımızı saklar olduk, yeni bir insan tanımanın verdiği yükü taşıyacak takatimiz yok.
Sanki; tek bir hakkımız var da, bir tek o mutluluğu
bekliyormuşuz gibi...
Gerisi yorucu, gerisi üzücü, gerisi fani..."
Hissiz değiliz, merhametsiz hiç değil. Sadece bu çağa denk gelmenin neticesinde duygularımızı saklar olduk. Yeni bir insan tanımanın verdiği yükü taşıyacak takâtimiz yok. Sanki; tek bir hakkımız var da, bir tek o mutluluğu bekliyormuşuz gibi.. Gerisi yorucu, gerisi üzücü, gerisi fâni..
"Hissiz değiliz, merhametsiz hiç değil. Sadece bu çağa, denk gelmenin neticesinde duygularımızı saklar olduk, yeni bir insan tanımanın verdiği yükü taşıyacak takâtimiz yok.
Sanki; tek bir hakkımız var da, bir tek O mutluluğu bekliyormuşuz gibi...
Gerisi yorucu, gerisi üzücü, gerisi fani...:
Doğuda çıkan yangınlar ve bu trajik olayların sosyal medyada dalga konusu edilmesi son derece üzücü ve insanlık dışıdır. Yangınlar, nerede olursa olsun, insan hayatını, doğal yaşamı ve mülkiyeti tehdit eden ciddi felaketlerdir. Diyarbakır ve Mardin gibi illerde çıkan yangınlar, bölgedeki insanların can güvenliğini, geçim kaynaklarını ve doğal çevreyi tehlikeye atmaktadır.Sosyal medyada bu tür felaketlerin dalga konusu edilmesi, toplumsal duyarsızlığın ve empati eksikliğinin bir göstergesi. COĞRAFİ KONUM FARK ETMEKSİZİN, her insanın acısı ve kaybı önemlidir ve saygıyı hak eder. Bu tür olaylarla dalga geçmek, sadece toplumsal birlikteliği zayıflatır ve ayrımcılığı körükler.Toplum olarak, dayanışma ve empati göstermek, acı çeken insanlara destek olmak önemli. Felaket anlarında, insanların birbiri yardım eli uzatması gerekli. Yangınlar gibi felaketlerin etkilerini azaltmak ve zarar görenlere yardımcı olmak için herkesin üzerine düşeni yapması önemlidir.