Korkma! Yalnız geldin, yalnız gideceksin...
Bu tren bir gün seni de alıp götürecek. Sen de bilmediğin insanlarla bu son yolculuğa çıkacaksın. Onun için şimdi boşuna ağlama, üzülme. Toprak seni sarmak için, böcekler seni öpmek için bekliyor. O zaman bütün güzelliklerin, bütün kederlerin ve umutların dünyada kalacak. Sen de aslında her şeyin boş ve yalan olduğunu bu yolculukta anlayacaksın. Sona yaklaştıkça önceleri için ürperecek, korkacaksın. Sonra gözlerimizin karanlığa alışması gibi yavaş yavaş alışacaksın bu yokluğa. Sevdiklerin gelecek aklına birer birer. Sevildiğin günler gelecek. Yaşadığın emsalsiz aşk gecelerini hatırlayacaksın ve bu gecelerin pırıl pırıl sabahlarını. Görünmez bir el bütün vücudunu baştan aşağıya okşayacak. Saçlarının koklandığını, dudaklarının öpüldüğünü hissedeceksin. Sonra bırakıvereceksin kendini bu sonu gelmez sandığın sarhoşluğa. Bir an gözlerini yumacaksın ve tren duracak. Bundan sonra başka bir istasyon olmadığı için acele etmene lüzum yok. Fakat yine de toprağı bekletme. Çiçekler, ağaçlar, otlar seni karşılamaya gelmişler. Görüyor musun? Boşuna bakma çevrene, beni arama. Bu defa karşılayıcılarının arasında ben yokum. Korkma! Yalnız geldin, yalnız gideceksin... Hüzün şarkıları yalnızlığında başladı, yalnızlığında bitecek.
Sayfa 195 - Hüzün Şarkıları - 11Kitabı okuyor
Bilirsiniz bu doktorları. İnsanlarla birlikte bulunma dediler. Yalnız kalma dediler. Üzülme dediler. Sevinme dediler. "Fakat hiç belli olmuyor. Aslan gibi adamlar devrilip gidiyor da biz, kör topal idare ediyoruz işte. Zahmete alıştık; onsuz yapamıyoruz. Ben de doktoru dinlemiyorum albayım. Bir sigara verin bana."
Sayfa 100 - İletişimKitabı okuyor
Reklam
"Bu hayat yolculuğumda eşim Müjgan Hanım'ın katkısı çok büyüktür. Ne zaman gençlerle evde sohbet yapacağım desem, o her za-man “Kaç kişi, ona göre hazırlık yapayım." dedi ve ben olmasam da, sohbete geciksem de gençlerle bir abla yakınlığı ve bir anne şefkati ile ilgilendi. Değişik zamanlarda 30, 40 hatta 50 gençle kendi evimizde yıllarca sohbet yaptığımız oldu. Mahalle muhtarı hep sorardı: "Hoca, bu gençlerle ne yapıyorsunuz?" diye. Biz de evde kurs açtık derdik. Mahalle halkımızdan tehdit değil hep takdir gördük. Başımıza gelen olaylar için de Müjgan Hanım bir gün bile karşıma geçip "Yeter artık!" demedi. Aksine "Üzülme, bu günler de geçer." tesellisi ile bana hep destek oldu."s.12
Sayfa 12 - Beyan Yayınları
Üzülme! Sıkma canını! Çünkü sen bu yeryüzünde cenneti temsilen ayaktasın, ben ise cehennemi! Hani omuz melekleri gibi! Biri saf ve temizdir, öbürü kışkırtıcı ve maceraperest! İnsan, yine de bildiğini okur!
Sayfa 141Kitabı okudu
Farklı sandığın ve güvendiğin insanların hiç kimseden bir farkı olmadığını, güvendiğine güveneceğine pişman edildiğini biliyorum. Kırgınlığını ifade edecek bir cümle dahi bulamadığın günlerin olduğunu da biliyorum. Merak etme ne hissettiğini, ne düşündüğünü çok iyi anlayabiliyorum. Şunu bilmelisin, ben yanındayım. Bunu bilmeni istiyorum. Öyle diğerlerinin sana başta söylediği “Yanındayım.” gibi sözde bir “Yanındayım.” değil bu. Ben senin gerçekten yanındayım. Yaralarını sarmak için elimden geleni de yaparım. Çünkü herkes gider, ben seninle kalırım. Başkaları için hiçbir anlam ifade etmiyor olabilirsin. Kimse seni sevmiyor da olabilir. Ama üzülme, seni ben seviyorum. Benim için önemlisin. Hem de çok önemlisin. İyi ki de varsın. Kimse senden değerli değil ve bu hayatta senden bir tane daha yok. Unutmamalısın
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar
Reklam
Gerçek önemli değil de politika için gerçeğin nasıl yansıtıldı önemlidir Medya çağında kimin kendinde nasıl ifade ettiği o kişinin gerçek düşüncelerinden daha öndedir Bu yüzdan kentte düşünmaye yatkın kişilikler kentte konuşmaları yönlendirme sanatı olan politikayı pek beceremezler Doğru bildiklerini söylemeye çalışırlar ama sonunda kendi
Üzülme. Ben üzgün değilim. Ne yarım bıraktığım bir iş var geride ne de ertelendiğine üzüldüğüm bir heves. Keşke dediğim şeyler yok değil tabii. Ama şu an bulunduğum mesafeden bakınca geçmişe, tüm o keşkeler eski, buruk ve puslu anı parçalarından başka bir şey değillermiş işte. Kaçmak isteyip de kaçamayan, bununla birlikte durması gereken yerde durması gerektiği gibi durmayı da beceremeyen herkes gibiyim anlayacağın!
Tarihsiz
Beni seviyorsan üzülme. Ben de çok müteessirim fakat bu teessürümün daha çoğu senin müteessir olacağını düşünmektendir.
Aliye Ali'ye.Kitabı okudu
Sen ve ben bu dünyaya ait olmayan ruhlarız. Olamayacağız da ! Hasbelkader geçtiğimiz yollardan silinecek izlerimiz. Bunun için üzülmüyorum . Sen de üzülme sakın . Adımızın yerine anımızı bırakınız belki de bu dünyaya. Ona da kız olursa Hayat erkek olursa eğer Umut deriz . Ne dersin ?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.