"Yaşadığımı en çok hissettiğim anların intiharı tasarladığım anlar olduğunu düşünmek ne kadar da acı verici... Hep genç kalmak, hep aynı yaşta kalmak... Henüz dünyadayken her şey mümkünken, hayatımızı kaçırdığımız fırsatlar belirlerken değerini bilememek... Ben bu dünyada yaşamayı reddediyorum, özür dilerim... Ruh hastası değilim, kırılgan değilim, güçlü olmak veya olmamak değil mesele. Sadece gitmek istiyorum. Bir tercih sadece. Ölüm çok abartılıyor. Oysa ben sonsuza kadar uyumaya gidiyorum sadece. Yoruldum. Tükendim. Bittim. İstemiyorum. Ben her şeyi çok hisseden, çok yaşayan bir insandım. Beni neden sıkıca tutmadınız? Sarılmadınız... Tek isteğim dingince uyumak bundan böyle. Artık yokum. Varlığım yok. Bu dünyada yokum. Git gez dolaş ara beni bulabilirsen. Git acıdan zevk al. Beni düşün, özle sarhoş ol zevk al. Hayır, özlemeyin beni. Yaşayın, yaşlanın ölün gelin, ben sizi bekliyor olacağım. Sevgiyi öğrenmiş bir şekilde gelin ama. Yoksa konuşmam sizlerle. Çok da abartmayın bazı şeyleri. Alt tarafı bir daha göremeyeceksin. Bir daha konuşmayacaksın. Bir daha dokunamayacaksın. Zaten şimdi de öyle. Bir farkı yok, üzülme. Ölüm güzeldir. Heyecan verici bir şeydir. Dünya kalanlara sabır verir. Dünya kalanları oyalayacak şeyler de verir. Ben heyecanlıyım, yaşıyor olduğumu hissediyorum ölürken..."