İntihar edecek bir zihinle empati
"Yaşadığımı en çok hissettiğim anların intiharı tasarladığım anlar olduğunu düşünmek ne kadar da acı verici... Hep genç kalmak, hep aynı yaşta kalmak... Henüz dünyadayken her şey mümkünken, hayatımızı kaçırdığımız fırsatlar belirlerken değerini bilememek... Ben bu dünyada yaşamayı reddediyorum, özür dilerim... Ruh hastası değilim, kırılgan değilim, güçlü olmak veya olmamak değil mesele. Sadece gitmek istiyorum. Bir tercih sadece. Ölüm çok abartılıyor. Oysa ben sonsuza kadar uyumaya gidiyorum sadece. Yoruldum. Tükendim. Bittim. İstemiyorum. Ben her şeyi çok hisseden, çok yaşayan bir insandım. Beni neden sıkıca tutmadınız? Sarılmadınız... Tek isteğim dingince uyumak bundan böyle. Artık yokum. Varlığım yok. Bu dünyada yokum. Git gez dolaş ara beni bulabilirsen. Git acıdan zevk al. Beni düşün, özle sarhoş ol zevk al. Hayır, özlemeyin beni. Yaşayın, yaşlanın ölün gelin, ben sizi bekliyor olacağım. Sevgiyi öğrenmiş bir şekilde gelin ama. Yoksa konuşmam sizlerle. Çok da abartmayın bazı şeyleri. Alt tarafı bir daha göremeyeceksin. Bir daha konuşmayacaksın. Bir daha dokunamayacaksın. Zaten şimdi de öyle. Bir farkı yok, üzülme. Ölüm güzeldir. Heyecan verici bir şeydir. Dünya kalanlara sabır verir. Dünya kalanları oyalayacak şeyler de verir. Ben heyecanlıyım, yaşıyor olduğumu hissediyorum ölürken..."
Benim tek emelim, imanla göç edebilmek, ve her şeyden önce... " güzel bir yaşam ve güzel bir ölüm" . Bu benim yaşam felsefem. Sevdiklerimin kalbine kötü izler değil iyi izler birakarak hayatıma veda edebilmek, Allah'ın herkese emaneti olan kalbe değer gösterip kalpleri kirmadan gidebilmek.. buna çok ince bir şekilde özen
Reklam
"Rabbim, ben yenik düştüm" diyor Nuh [as]. Tenhada sızlanıyor utanıp acı çekerek. Hiç duyulmayacak bu sesi Rabbim alıp bana duyuruyor, dilime emanet ediyor. "Sen de söyle..." diyor. Niye ki? "Sen de yenik düşeceksin, biliyorum!" diyor. "Olur böyle şeyler, üzülme, utanma!"
Ben bir çocuğum
Ben Gazze de bir çocuğum Bedenim çocuk Ruhum ise baştan başa bir yara… Burası benim vatanım Burada acı bile tatlı gelir bana Beni yıkmak isterler Bombalar, katliamlar ve daha niceleri Bütün bunların hepsi beni vatanımdan uzak etmek içindir Fakat vatanımda isem uzak bile yakın olur bana Bu mübarek topraklar benim vatanım Peygamberler kokulu şehiri barından vatan benim Mescidi Aksa’m benim İster acı ister tatlı Her yönüyle bana emanet edilmiş bu topraklar benim İnsanlıktan nasibini almamış bir grup savaşıp dururlar bizimle Onların silahları, uçaklar, elinde kuklaları var Benim ise uğruna şehit olmuş ve olmak için sıralarını bekleyen nice kardeşim var. Bugün burada güçsüz düşen kollarımı görüp bana üzülme Çünkü güçsüz düşen kollarıma inat Bin kuvvet ile doludur benim en içim Rabbimizin yardımı ile o Zafer gününü için gayret ediyorum Sende dua et ve gayret et olur mu? Özgür Filistinde buluşmak duasıyla ile…
Bülent Ortaçgile doyulan bir gün daha :)
Mavi kuş sanki bir düş Kaşla göz arasında Geceyle gündüz ortasında.. Sokaklar bile sokaklara kesişir Gölgeler ki güneşe bağlı Biz ikimiz de öyleyiz Ama bilmeliyiz.. Ağıramamış aydınlıklar gibi Kireç tutmuş çaydanlıklar gibi Hiç sevişmemiş insancıklar gibi Gel, hiç üzülme Salına salına uç Ben gelemem ama sen git biraz dolaş.. (Bülent Ortaçgil - Mavi Kuş)
Üzülme, acıyı gel de ben de gör.
Reklam
Dimyata pirince giderken...
“Otuz beş senelik evlilikten sonra şeytan dürttü galiba. Bunca yıllık evlilikten bir çocuğumuz bile yoktu ama kusurlu olan karım değil bendim. Karım bunu bildiği halde bir gün bile yüzüme vurmamış, ‘Üzülme hayatım kısmetimizde yokmuş. Sanki çocuğu olmayan tek çift biz miyiz...’ deyip beni teselli etmişti. Dedim ya şeytan dürttü diye. Bir gün
Çabalarken ben maaf ederdim içime atardım af ederdim af edemezsem de üzülme derdim o gülünce benim yüzüm gülerdi..
Sevgiliye şu şiiri okuma günleri gelmiş de geçiyor; 🤍✨️ Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini. Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin
Sadece bir kaç iç çekiş
Uzaklardan bir ses yükseliyor yakındakilere üzülme Çok uzaklardan dünyanın kurulduğu günlerden En çok yakınlara yaklaşıyor Üzülme diye bas bas bağırıyor ses üzülme Değerler yıkılıyor çocukluktan kalma Umutlar yıkılıyor gençken sımsıkı sarılan İrade kalıyor yaşama irade Parçalar halinde yayılıyor irade yaşamak üflüyor tekrar tekrar sevda sözlerini en yakınlarına değil en uzaklarına Sen dünyaya gökyüzünün altına güneşi ve ayı görmek uğruna geliyorsun yıldızlar en çok parlak korkular sarıyor seni çocukluktan senin sorumluluğuna ait olmayan korkular çağlar öncesine ait olan korkular çekip çıkarıyorsun kendi yüreğini bu mezbahane den sen çocuksun ben de öyle
Reklam
"Kayahan - Bir Aşk Hikayesi"
Bizimkisi bir aşk hikayesi Siyah beyaz film gibi biraz Gözyaşı umut ve ihtiras Bizimkisi alev gibi biraz Bizimkisi bir aşk hikayesi Siyah beyaz film gibi biraz Ateşle su dikenle gül gibi
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.