Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
"Hàlà anlamadın, değil mi? Ben hep senin gelişini bekledim. Belki de bir tek seni bekledim. Ve sen bana hiç ummadığım bir anda çıkıp geldin. İyi ki geldin de bu bekleyişime son verdin. Zira seni o kadar uzun zamandır bekliyorum ki... Sanki tüm yıllarım seni beklemekle geçmiş gibi."
Reklam
"Çektiğim korkunç acı, yaşamdan geliyor. Benim erişebileceğim hiçbir durum yok. Kesin olan şu ki ben, uzun zamandır ölüyüm, çoktan intihar etmişim. intihar ettirildim, demek istiyorum... ölüme açlık duymuyorum, varlık olmamaya açlık duyuyorum."
Atsız başlangıçta dergiyle fiilen de meşgul oluyor ve yoruluyordu. 01 Ekim 1950'de Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta “Bu Orkun dergisi böyle giderse benim imanımı gevretecek. Bir tashîh memuru tuttuk ama daha iş kıvamına girmedi." demektedir (Hacaloğlu 2013: 43). Yine Yılanlıoğlu'na yazdığı 11 Ocak 1951 tarihli bir mektubunda ise
Ben doğrusu bir şeylerin değişebileceğini inanmıyorum. Çünkü değişmesi gereken şeyler, artık değişmeyecek kadar uzun bir zamandır sürüp gidiyor . Buna rağmen, bunun gerçekleşmemiş olması arzularımı yok edemedi.
En iyisi ben artık uyuyayım rüyalarım epeydir bana muhtaç Avucumu falıma baksın diye uzattıydım ya toprağa Uzun zamandır çirkinim Hep birine benzetip duruyorum kendimi yollarda Bir otele yerleşip en baştan şiir okumam lazım artık Yoksa adım kötüye çıkacak
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
"Su Lordu'nun dönmesine yardım edecek misin?" "Herkesin aptallığı da bu," dedim ellerimi birbirine kenetleyip çenemi dikleştirirken. "Arın geri dönmenin bir yolunu zaten bulacaktı. Ben olsam da olmasam da. Ben sadece onu tanımaya çalıştım ve başarılı oldum da." Gülümserken sesim buz gibiydi. "Herkes kendini
Sayfa 346Kitabı okudu
"Gerçekten günahkâr olmam gerekiyor," diye söyleyemediği cümleyi tamamladım. Zihnim bulantılar ve düşüncelerle dolmuştu. Gercekten onların bu zamana kadar korktukları şey olmam gerekiyor. Bakışlarımı yeniden ona çevirdim. "Peki ama bu nasıl olacak,bir imge ya da sihir mi yapmamız gerekiyor?" "Duyduklarına rağmen hâlâ bunu istiyor musun?" Bilmiyorum anlamında dudağımı büktüm. Bu onu hem heyecanlandırmış hem de şaşırtmıştı. "Yüz yıl beklemeye değer olduğundan bir an bile şüphe duymamıştım," dedi. Yavaşça ayağa kalktı. Elimi tutup beni de beraberinde kaldırdı. "Bu ânı çok uzun zamandır bekliyorum Nova ama bu kadar sadık olacağını ben bile sadece hayal edebilirdim." "Yüz yıl geçmiş üzerinden ama hâlâ aynı yalnızlığı hissediyorum bu diyarda. Hem de artık sözde savaş olmamasına rağmen." Gözlerim sadece burada görebildiğim o temiz engin denize daldı. "Geciktiğim için üzgünüm," dedi Arın. "Artık tek başına boğulmayacaksın."
Sayfa 281Kitabı okudu
‘Uzun zamandır farkında değildim. Ancak kısa bir süredir biliyorum. Ben - sizi özlüyorum.’
Oysa bir hastane odası olabilirdi, hastayım çünkü ben. Ruhum hasta. Uzun bir zamandır hasta ruhum. Hapishane hücresi de olabilirdi, çünkü suçluyum aynı zamanda. Ger­çeklerle yüzleşemediğim için suçlu ruhum. Bedenimse, hasta ve suçlu ruhumu taşımaktan çok yorgun.
Reklam
Ah be Nora..
"Hala ölmek istiyor gibiyim. Zaten ölmeyi uzun zamandır isti­ yordum. Tam bir fecaat olarak yaşamanın acısı, öldüğüm takdirde herhangi birinin duyacağı acıdan daha fazlaydı; bunu enine boyuna düşünmüştüm. Hatta öldüğümde çok rahatlayacaklarına emindim. Kimseye bir faydam yok. İşte kötüydüm. Herkesi hayal kırıklığı­ na uğrattım. Açıkçası, tam bir karbon ayak izi israfıyım. İnsanları üzüyorum. Hayatımda kimse kalmadı. Zavallı Volts bile, bir kediye bakmayı bile beceremediğim için ölüp gitti. Ben ölmek istiyorum. Berbat bir hayatım var. Bu yüzden bitmesini istiyorum. Yaşamak için yaratılmamışım. Bütün bunları yapmamın da bir faydası yok. Çünkü öbür hayatlarda da mutsuz olmaya mahkumum. Ben böyle­ yim işte. Hayata bir katkım yok. Kendime acıma hisleri içinde kıv­ ranıp duruyorum. Ölmek istiyorum ben:'
Domingo YayınlarıKitabı okuyor
"...Şu anda, sevgili Nastenka, böyle uzun bir ayrılığın ardından tekrar buluştuktan sonra –çünkü ben sizi uzun zaman önce tanıdım, Nastenka, çünkü uzun zamandır birini arıyordum, bu da tam da sizi aradığımın ve bizim şu anda kavuşmamızın kaderimide yazılı olduğunun işaretidir– şu anda başımda binlerce musluk açıldı ve ben sözcükler nehrimi boşaltmazsam boğulacağım..."
ve artık denge ve dengesizlik de bir şey ifade etmiyor çünkü ikisi de ayakta duranlar için ben uzun zamandır yatıyorum.
Ve artık denge ile dengesizlik de bir şey ifade etmiyor. Çünkü ikisi de ayakta duranlar için. Ben uzun zamandır yatıyorum, bedenim yürürse de. Benim düşme kaygısı taşımama imkan yok.
Ne zamandır ses çıkarmadım diye senden vazgeçtim sanma, buradayım, bekliyorum Osman, Balkondaki çamaşırlığa mandalla kollarımdan asılmışım da orada öylece unutulmuşum gibi... Ben kurudum artık topla beni Osman.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.