Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dinlemeyi yeniden öğrenmemiz lâzım. Kendimizi, kalbimizin sesini, eşimizi, dostumuzu, arkadaşımızı, yoldaşımızı, büyükleri, küçükleri, tabiatı, kuşları, rüzgârı, denizi, dalgaları, evreni... Varlık bize sürekli konuşuyor, bir şeyler söylüyor.
İnsan, doğruluğu bilmeye ve sevmeye gücü olan bir varlıktır. Ama eğer o, (yalnız bedeni değil tüm varlığı) daha üstün bir güç tarafından tehdit edilirse, zavallı ve korkan bir varlık haline getirilirse anlığı etkilenir; işlevleri bozulup felce uğrar. Gücün felç edici etkisi yalnızca uyandırdığı korkuya değil, eşit ölçüde örtük bir vaade de
Reklam
Evlerde, sanayide ve ticarette kullanılmak üzere, dünyanın her yerinde üretilebilir, seyahat edilebilir ve satın alınabilir nesneler inşa etmek söz konusu olduğunda, modern toplum, barındıranın ve barındırılanın boyutlarını düzene koyabilecek, dolayısıyla güvenceye alınmış arz ve talep doğurabilecek ortak ölçüden yoksundur. Bizim çabamız buna yöneliktir. Varlık sebebi düzen getirmektir. Ya bir de armoni bu çabamızı taçlandırırsa?
“Tanrı kadını erkek için yaratmıştır inancına göre. Erkeğin çoğu kez kadına ilişkin beslediği o olağanüstü umut budur. Bir varlığın tenini mülk edinerek kendini bir varlık olarak tamamlamak ve aynı zamanda da uysal bir özgürlük tarafından kendini özgürlüğü içinde onaylatmak ister.”
Sayfa 179
Özgürlüğün, erdemin ve mutluluğun temeli üretici yönlenmedir. Erdemin bedeli uyanıklıktır, ama bu, daha çok üreticiliği için gereken koşulları bilmek ve yaratmak zorunda olan ussal bir varlığın uyanıklığıdır. Bu ussal varlık, kendisini engelleyen ve böylece kötüyü yaratan etmenleri ortadan kaldırmak zorundadır. Çünkü bu kötü bir kez doğarsa, kendisini apaçık olarak ortaya koyması ancak dışsal ya da içsel güçle engellenebilir.
Kalbiyle bedeni iki ayrı dili konuşuyorlardı. Birbilerini anlamayan, birbirlerine kızan iki ayrı varlık gibi. Birbirlerinden nefret eden, birbirlerini anlamamakta direnen iki varlık!
Reklam
dünyayı küçümsüyorlardı, sanki daha iyi varlık boyutlarına gidebiliyorlarmış gibi.
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin. İki yokluk arasında bir varlık seninki: Hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin.
Sayfa 117
İnsanın varoluşu, önceki bölümde ele almış olduğum varoluşsal ikiye bölünmüşlüklerle belirlenir. Onun, kendisini dünya ve aynı zamanda kendisiyle bir hissetmekten, hem başkalarıyla bağlantılı olup hem de eşsiz bir varlık olarak kendi bütünlüğünü korumaktan, bunu da güçlerini üretici bir şekilde kullanarak sağlamaktan başka çıkar yolu yoktur. İnsan, eğer bunu yapamazsa, içsel uyumunu ve bütünlüğünü kurmayı başaramaz. O, bölünüp parçalanmış, başarısızlığın zorunlu sonuçları olan güçsüzlük duygusundan, can sıkıntısı ve yetersizlikten, kendisinden kaçmaya zorlanmıştır. Canlı olan insan, yaşamayı istememezlik edemez. Yaşama ediminde başarılı olması için de biricik yol, güçlerini, sahip olduğu şeyleri kullanmasıdır.
Her varlık çoktan bir kaderle yükümlenmiş, Tanrıların başıdır yalnız yükümlü olmayan.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.