Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Defne...
İngiltere'deki ismi ile Daphne...
Ve başlıyor hikayesini anlatmaya...
Depremden sonra hayatı tamamen değişenlerden sadece birisi Defne. Henüz 10 yaşındaydı yapayalnız kaldığında. Annesi, babası, ağabeyi, babaannesi yoktu. Artık tek başına kalmıştı. Amcası her seferinde sen bizim ailemizdensin dese de yengesinin sürekli "bu da
KATİL 2419/ ABDURRAHMAN YÜCESOY
Her insanın öz benliğinde acımasız bir katil olabilir mi?
Yeni kitap programı başlatıldı. Karakter tanımlamaları oranında yüklendi... Evet arkadaşlar size bomba gibi bir kitapla geldim. Önce kitap karakterlerinden bahsedeyim.
İlk karakterimiz Seda, ıssız ve karanlık bir sokakta onu esir almış korkulu bir ruh
Güney ve Kuzey Kore arasındaki sınırda yer alan, kışın pek de bir cazibesi olmayan, soğuğun her şeyi yavaşlattığı liman kenti Sokço’ya Normandiyalı bir yabancı gelir, Köhne bir pansiyona yerleşir ve orada genç bir kadınla tanışır ve olaylar silsilesi başlar.
Farklı kültürlere sahip iki insanın arasındaki ilişki sayfalara isimsiz bir anlatıcı tarafından dökülür. Pek akıcı diyemem kitap için ama bir şans vermek hiçte fena olmaz gibi.
Bİ' MÜSAADE ET DELİREYİM!
Merhaba arkadaşlar bugün kalemiyle ilk kez tanıştığım yazar @ışıkkorkunç un eseriyle karşınızdayım. Yazarın kalemi oldukça akıcı ve sürükleyici ben sevdim.
Gelelim kitabın konusuna, karakterimiz abisinin isteğiyle bir psikologa gelir. Karakterimiz bir depresyon hastası.Doktor Miraç karakterimizi ikna edip rehabilitasyon merkezinde yatmasını sağlar. Bir aylık bir tedavi başlar. Eser de genellikle karakterimizin iç sesi eşlik ediyor bizlere.
Karakterimiz sürekli kendisini farklı isimlerle tanıştırır. Bu yüzden gerçek adını sonlara doğru öğreniyoruz. Hep merak içerisinde okudum ben öğreninceye kadar . Zamanla karakterimiz tedaviye yanıt veriyor ve hatta arkadaşlıklar bile kuruyor diğer hastalarla.
Çoğu yerde gülümseten bir iç sese sahip karakterimiz. Aslında çoğumuzun iç sesi susmaz demi. İçimiz farklı birşey söyler, dilimiz farklı söyler. Ben daha fazla spoi vermeyeyim siz okuyun bence.
Normal hayatta da gerçek olanla olmayan, tıpkı kurduğumuz hayaller ve gördüğümüz düşler gibi birbirine karışabiliyor; öyle değil mi?
Hayat, sadece üzerinde birer piyon gibi şuursuzca yerlerimizin oynatılıp durduğu çılgın bir sahne değişimidir.
Gerçek bilgelik, deliliktir. Kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir...
Anarşist
İnsan doğumuyla başlayan ve süreç içinde otoriterleşen yönetimsel ve algısal olarak insan içine işleyen sistemin, ya kabul edeni yada karşı çıkanı olarak bizler hangi taraftayız?
İnsanlık tarihini itaatsizlikle başladığını, gerek adem ile Havva'nın cennetten kovuluşunu gerek Prometheus un ateşi tanrılardan çalıp insanlığa armağan etmesini örneklendiren kitap haksız olmasa gerek.
Neden insan itaatkar davranır ve neden itaatsizlik zor gelir? Cevabını alabileceğimiz bir kitap.
Oscar Wilde hapisten çıktıktan sonra sevdiği kişiye bir mektup yazar. Biz de bu mektubu “De Profundis” adı altında okuruz.
Hani bazı insanlar vardır ve sizi, sizi sevdiğine inandırıp sonuna kadar sömürür. Bu kişi tam olarak böyle biridir. Wilde bu kişi uğruna hem milyonlarca para harcar hem de itibarını yerle bir eder. Bu adam yüzünden iflas eder, parasız kalır.
Hiç laftan da anlamaz bu insanlar. O da anlamıyor ama Wilde içindekini kusmak istiyor. Çok da denemiş oysa bırakmayı ama yeterince güçlü duramamış sevdiği karşısında.
Aşk kendini feda etmek değildir derim hep. Bu kitabı okuyarak da bunu tekrar ediyorum. Bir ilişkide kendinizi hiçe sayıyorsanız ne seviliyorsunuz ne de saygı duyuluyorsunuzdur. Sadece sömürülüyorsunuzdur. Çevrenizdeki bu tür insanlardan uzak durun.
Çevrenizde böyle kişiler varsa hediye olarak bu kitabı alın belki aklı başına gelir.
