Evet gelelim serinin 2. Kez okuyacak olduğum son kitabına. Seriyi baştan okuma sebebim de zaten kuşlar meclisi kitabının çıkmış olması ve benim seriyi hatırlamamamdı. İlk okuduğumda çok sevdiğim veya sevmediğim diğer kitapları 2. Kez okuyuşumda da sevmedim ama günler haritası bu konuda bir fark yarattı benim için. İlk okuduğumda günler içinde bitirmiş ve beni üzen bir sonu olmasına rağmen favori kitabım olduğunu söylemiştim ama ikinci okuyuşumda (biraz da kitaptaki karakterlerden beklemediğim davranışlar be sözlerden olsa gerek) heyecanlandırmaktan çok üzdü. Öncelikle bence seride en güzel resimleri içeren kitap kesinlikle günler haritası. Neden rengi farklı olarak basıldı bilmiyorum ama ben hepsinin o siyah beyaz tasarımına hasta olan bir koleksiyoncu olarak çok da alışamadım çıktığından beri bu tasarıma. İçeriği de ilk 3 kitaptan çok farklı deneyimler sunuyor bize. O yüzden başları çok hevesle okudum ve birazcık da olsa eğlenmeyi bekledim fakat tabiki hemen maceraya döndü kitap. Kötü müydü? Asla. Emma karakterine olan sevgimden olsa gerek ben bir türlü noor karakterine ısınamadım. Bakalım diğer kitapta nasıl olacak
Evettt gelelim serinin 3. Ve benim hep favoriö olmuş olan kitaba. Açıkcası böylesine karmaşık bir kurgu bence herkesin hoşuna gitmez. Çünkü olaylar allak bullak oluyor bazen ve bu olay karmaşası yetmezmiş gibi bir de seride en çok karakter eklenen kitap da bu kitap. Sharon benim hep favori karakterimdi bu kitapta. Bayan peregrine'in ve kardeşlerinin olayını bence yazar da yazarken aklına geldiği şekilde planladı gibi. Serinin beni en çok heyecanlandıran kitabı
Seriyi önceden okuduğumda da bu kitap en az sevdiğim kitaptı yine öyle oldu. Nedense bir türlü beni kendine çekemiyor, ransom riggsin mükemmel murgu yeteneği olmasa muhtemelen bağlantısızlıklarla kopup giderdi.
Yıllar önce okuyup sürekli "en sevdiğim kitap serisi" dediğim seriye bu sene tekrar başladım. Açıkcası okuduğumda küçüktüm ve şimdi okuyunca sevmeyeceğimi düşündüm ama hala bayılıyormuşum. Bilim kurgudan çok gerilim bence türü. Ben okurken hiç korkmuyorum ama çevremde okuyup ürken çok kişi olmuş. Gerçekten sürükleyici bir seri tavsiye ederim.
Gerilim romanları veya ağır klasiklerden sonra genç timaşın bu tarz kitaplarını okumayı seviyorum, dinlendiriyor insanı. Bir çocuğun ağzından yazılmış çok tatlı bir kitap. Çocuklarınıza okuyabilirsiniz, her hangi bir kötü örnek oluşturacak davranış yok. Irkçılık konusunda bilinçlenmelerini bile sağlayabiliyor. Ben beğendim.
KarışıkSharon M. Draper · Genç Timaş · 20193,115 okunma
Yazarın okuduğum ikinci kitabı olan yalancı orman, favori 10 kitabım arasına rahatlıkla girdi. Ancak bir süredir gerilim okuyan biri olarak sevmeyenlerin içindeki fazla aşk ve çok da fazla olmayan gerilim yüzünden sevmediğini düşünüyorum. Kitap gerilimden çok gerçek bir gizem kitabı. Her şey durağan gidiyor diye düşünürken yazar aslında kurguyu güzelce örüyor, ancak yine de bu kısımlarda sıkılanlar olmuş olabilir. Bende açıkcası o kısımlarda işin sonundan ümidi kesmiştim. Ama taşlar o kadar güzel yerine oturdu ki, bana gerçekten muhteşem bir okuma deneyimi yaşattı. Şunu da söylemem gerek; kitabı en çok Owen karakterinden okusak da karakter bana neredeyse hiç işlemedi. Sanki öylesine bir anlatıcı olsun diye koyulmuş gibi hissettim ve sonunda Owen'ın hislerinin daha iyi aktarılmasını bekliyordum ama verdiği duygusal tepkiyi anlasam da kelimelerle iyi ifade edilmememişti bence. Bunu yazarın diğer kitabında da yaşamıştım ama bu kitapta bu sadece Owen karakterinde yaşadım, diğer karakterler aşırı iyi işlenmişti. Özellikle Gus karakterinin başına geleni öğrenince gerçekmiş gibi üzüldüm.
Okumanızı tavsiye ederim ama yüksek bir gerilim olduğunu söyleyemem
Yalancı OrmanAshley Elston · Yabancı Yayınları · 2020338 okunma
Normalde yavaş yavaş okumaya çalışıyorum Doğu Yücel'in kitaplarını ama dayanamayıp aldım elime. Ve yine bana mükemmel keyifli bir okuma deneyimi sundu. Bu kitaptaki öyküler genel olarak uzaylılar ve gelecek hakkında ütopik konuları ele alıyor ve ilgimi çeken konular değiller benim. Ama doğu yücel'in müthiş hayalgücü ve kurgusundaki absürt saçmalıklarla kesinlikle keyifli bir hal aldı. Yazarın bütün saçmalamaları kalemiyle o kadar uyumlu gidiyor ki okurken her seferinde çok eğleniyorum. Güneş hırsızları öyküsü favorim oldu ama diğerleri de bir o kadar güzeldi
Kitabı birimiz yalan söylüyor kitabına benzediği söylenmesiyle almıştım. Sonradan bunun daha önce çıktığını ve asıl birimiz yalan söylüyorun buna benzediğini anladım. Cinayet romanlarında açıkcası karakterler hakkında daha fazla detay verilen kitapları seviyorum sanıyorum. Karakterlere bağlandığım zaman kitabın sonu daha etkileyici oluyor bence. Bu kitabın kurgusu müthişti diyebilirim, okurken kesinlikle keyif alacaksınız. Ama ben katili öğrenince çok şaşırmadım açıkcası. Bütün karakterler üzerinde durulmasını, belki de bütün karakterlerin hayatından bir şeyler öğrenmeyi ve onları tanımayı beklerdim. Katili öğrenince pek bir etkisi olmadı bu yüzden bende. Kitabın son bölümü katil tarafından yazılan 3 sayfalık kısa bir kısım ve onda bile katilin hislerinin iyi anlatıldığını düşünmüyorum. Yazım açısından zayıf kaldı diyebilirim ama keyifli bir okumaydı. Yazarın diline alışabilmek adına şu an Yalancı Orman kitabını da okuyorum, bitince üzerine konuşuruz.