Gördü ki su akıyordu hep, sürekli akıyor, ama hep yerinde duruyordu, aynı suydu hep, ama yine de her an yeniydi! Oh, kim kavrayabilir, kim anlayabilirdi bunu…
Saçlarımı tararken şakağımın ucunda ansızın bir ak gördüm. Bir ak…Bu sanki çok büyük bir faciaymış gibi beni saatlerce düşündürecekti. İlk defa görülen bir akın kederinden daha sıradan ne olabilir? … Hayatın sonbaharında, kışın gelmek üzere olduğunu hatırlatan soğuk bir kırağı. Ölümü unutmuş kayıtsız bir genç birden, ‘Ah!..’ der. Yaşadığı neşe uykusundan uyanır.
Şimdi düşünüyorum ki, hayatta bu çaresiz ve şefkatsiz mazilerin yok oluşundan meydana gelen ne garip bir hiçlik, ne geçici ve hayal dolu bir boşluk, ne belirsiz, ne sırlarla dolu bir hız var!…