Meczup dervise sordu: "Ne arıyorsun?
"Mevlayi ariyorum." Dedi derviş ve devam etti: "Peki, sen neyi arıyorsun ey yolcu"
Meczup bir an durdu düşündü... Sonra sakince:
"Kendimi" dedi. "Kalbime sığan imanı anlamadan, kalbimi ve onu vereni nasil anlarım. Bana üflenmiş olan pür-i pak cüzzi ruhu okumadan, kullisi olan Azze ve celleyi nerde arar, nasil okurum. Günahlarımın büyüklüğünü kabul etmezsem, Rahman olanın rahmetine nasil layıkıyla şükrederim. Ben kendi bilmecemi daha çözemedim. Ne mutlu(!) sen Mevla'yi sorma noktasına gelmişsin."
Derviş gözyaşlarıyla el acti: Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah .
H.