Ingmar Bergman
"I understand, all right. The hopeless dream of being - not seeming, but being. At every waking moment, alert. The gulf between what you are with others and what you are alone. The vertigo and the constant hunger to be exposed, to be seen through, perhaps even wiped out. Every inflection and every gesture a lie, every smile a grimace.
Gerçekte sadece bir an vardır o da şimdiki andır ve o an da sonsuzluktur.
Yalnızca tam şu an var ve biz de onun içindeyiz.
Waking life 🎬
Yapma
“Korkarım ki hayatı gerçek bir tutkuyla yaşama erdemini, kim olduğumuzun sorumluluğunu yüklenmenin anlamını, kendimize dair bir şeyler yapma ve hayattan doyum sağlama yeteneğimizi kaybediyoruz.”
🎬 Richard Linklater, Waking Life. (2001)
Bunu mutlaka izleyin.
Waking Life (2001) filmini izledim; hakikaten aşırı sorgulatıcı, derin, düşündürücü ve rüya kavramını üzerine de bir şeyler düşünmenizi sağlıyor. Bu sitedeki tüm okurların bir kez göz atması gereken bir film, mutlaka izleyin.
Not: İnternetten rahatça bulunabilir.
Not 2 : Rotoskop tekniğiyle çekilmiş film öyle bir ayarlanmış ki her an rüyada hissi veriyor.
"We spend one-third to one-half of our waking life not living in the present."
Olur da bir gün İngilizceyi unutursam, Türkçesini de yaklaşık olarak not edeyim.
"Uyumadığımız zamanın üçte birinden yarısına kadar olan kısmını şimdide yaşamayarak geçiriyoruz."
Bu nereden çıktı şimdi? Şuanki okuduğum romandan biraz sıkıldım ara vermek için bir pdf kitaba başladım. Kitabın adı "Chatter", uygulama üzerinde İngilizcesi şimdilik bulunmuyor, ancak ben İngilizce okuyorum.
Kısacası, teknolojinin gelişmesiyle birlikte beyin aktiviteleri daha çok gözlemlenebilir hale geldiği için, insan beyninin "şimdiki zaman"da uzun süre kalamadığı tespit edilmiş.
Beynimiz ya kendi kendine senaryolar üretmekle meşgul olurmuş ya da geçmişe dönermiş.