Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Susanoo

Susanoo
@wertherbrokenheart
Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı?
5 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Reklam
İnsan hayatı, başkalarının yaptığı hataların ağırlığını yüklenemeyecek kadar kısaydı. Herkes kendi hayatını yaşıyor ve yaşamak karşılığında kendine çıkan faturayı ödüyordu. İşin acıklı yanı şuydu ki insan tek bir hata için bir sürü ödeme yapmak zorunda kalıyordu. Durmadan ödeme yapmak zorunda kalıyordu, işin en doğrusu. İnsanla olan alışverişlerinde kader, alacak defterini hiç kapamıyordu.
Bir zamanlar, her şeye gerçeklik kattığı için nefret ettiği çirkinliği şimdi aynı nedenle kendine yakın buluyordu. Tek gerçek çirkinlikti. Adi kavgalar, iğrenç izbeler, başıboş yaşantıların haşin şiddeti, hırsızların, itin, uğursuzluğun pespayeliği, çirkinliğin ürünleri, yarattıkları izlenimlerin elle tutulur yoğunluğu yüzünden sanatın girdiği bütün güzel biçimlerden, şarkının söylediği bütün düşsel gölgelerden daha canlı, daha belirgindi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gözle görülmeyen bir ideal vardır ki bunun anısı, benzersiz bir düş gibi, biz sanatçıların içinden hiç çıkmaz. İşte sen benim için bu idealin gözle görülür, canlı bir simgesi oldun. Tapıyordum sana. Konuştuğun herkesi kıskanır olmuştum. Seni tümden kendime saklamak istiyordum. Ancak seninle birlikteyken mutluydum. Benden uzağa gittiğin zaman da varlığını sanatımda buluyordum... Bunların hiçbirini sana sezdirmedim, doğallıkla. Olacak şey değildi. Anlayamazdın. Kendim bile doğru dürüst anlayamıyordum. Kusursuzluğu yüz yüze görmüş olduğumu, dünyanın harikulade bir görünüme büründüğünü biliyordum yalnızca.
...Romeo'yu kıskandırmak istiyorum. Tarihin ölmüş âşıkları bizim gülüşlerimizi duysunlar da hüzünlensinler istiyorum. Bizim ateşimizden bir soluk onların toprağına can versin, küllerini uyandırıp acı çektirsin istiyorum. Ulu Tanrım, ona nasıl tapıyorum bilsen, Harry!
Reklam
Olağan insanlar hayal gücümüzü etkileyemezler. Çağlarıyla sınırlıdırlar. Onları kalıplarından çekip çıkaracak hiçbir büyü yoktur. Şapkaları gibi kafalarının içini de ezbere biliriz. Kolayca bulabiliriz onları. Hiçbirinde gizem yoktur. Sabahları parkta ata binerler, öğleden sonra çay partilerinde gevezelik ederler. Gülüşleri klişeleşmiş, davranışları modaya uydurulmuştur. Kolayca okunabilirler.
Aşkta sadık olanlar aşkın yalnızca uçarı yönlerini bilirler; aşkın trajedilerini bilenlerse vefasızdırlar.
Kaderin bana eşsiz mutluluklarla eşsiz üzüntüler hazırlamış olduğuna ilişkin bir sezgiye kapılmıştım.
O irikıyım, aşırı süslü, yaşlı soylu kadınlarla, o iç sıkıcı akademi üyeleriyle çene çalıyordum ki birden, birinin bana bakmakta olduğunu hissettim. Şöyle bir dönünce Dorian Gray'i gördüm. Onu hiç tanımıyordum. Göz göze geldiğimiz zaman benzimin solduğunu hissettim. İçimi garip bir ürküntü bürüdü. Yüz yüze geldiğim bu insanın salt varlığı öylesine büyüleyiciydi ki, izin verirsem benim tüm benliğime, ruhuma, giderek sanatıma el koyabilirdi.
87 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.