Knox sayfaları çevirirken birden yüksek sesle inledi; sanki Chris'in mağaradaki hayaline okuyordu: "Seni nasıl seviyorum? Dur da bir sayayım. Sana olan aşkım öyle bir derin ki..."
Knox başka bir sayfa bulup okudu: " 'Kişi eğer kendine güvenle hayallerinin peşinden giderse beklenmedik bir başarıya ulaşacaktır.' Evet!" dedi Knox. Gözleri çakmak çakmaktı. "Ben de Chris konusunda başarıya ulaşmak istiyorum!"
"Tıp, hukuk, bankacılık –bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir!"
"Çoğu hayatlarını biraz olsun kendi kapasitelerine uygun hâle getirmeden önce iş işten geçene kadar beklemedi mi? Başarının o yüce tanrısallığını kovalarken gençlik hayallerini heba etmedi mi? Bu adamların çoğu şimdi nergis gübresi!"
Gerçek anlamda arzulamayı değil, sadece kadınların varlığıyla oluşan o sıcak esintide şehveti hissetmeyi seviyordum; heyecanlanmayı değil, sadece ilhamını seviyordum.