Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

S.E.

S.E.
@xb_6783746
Ben yine de kendi hazlarımı insanoğlunun ittifakla verdiği hükümlerden önemsiz görmeyeceğim. Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. (Martin Eden)
347 syf.
·
Puan vermedi
·
45 günde okudu
1842 yılında çok cesur bir kadının, Ida'nın zamanın şartlarının tüm zorluklarına göğüs gererek yaptığı geniş kapsamlı bir seyahatin ayrıntılarını okuduğumuz Doğu'ya Seyahat, edebi bir kaygı gütmeyen sade bir gezi günlüğü. Yaşadığı dönemde kadınların deniz aşırı seyahate çıkması yasak olmasına rağmen pek çok toplumsal ve bürokratik engeli aşarak hayalinin peşine düşen Ida, bu hayali gerçekleştirdiği sırada 45 yaşında. Yaptığı yolculuklarda hiçbir aksaklığa boyun eğmeyişi, kararlı mizacı, yaşını kendine engel olarak görmeyişi, bütün zorlukları aşarak onca yeri o dönemde "kadın başına" keşfetmesiyle insana ümit aşılayan, seyahat şartlarının oldukça kolaylaştığı şu günlerde bize de keşfetmek için ilham veriyor. Özellikle Müslümanlar ve Türkler hakkındaki tespitleriyse oldukça adil ve tarafsız. Hatta kendi halkının bazı özelliklerine karşı oldukça acımasız. Bununla birlikte ülkemizde günümüzde de hâlâ görülen kuralsızlıkların, dağınıklığın, düzensizliğin o dönemlerde de fazlasıyla var olduğunu görmek can sıkıcı tabii . Okuyucuyu İstanbul'dan Beyrut'a, Mısır'dan Floransa'ya götüren bu eseri gezi yazılarını sevenler zevkle okuyacaktır.
Doğu'ya Seyahat
Doğu'ya SeyahatIda Laura Pfeiffer · Ketebe Yayınevi · 202319 okunma
Reklam
444 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kitaba hastanede başladım. Hasta anneciğime refakat ediyorum, hastanede geçen günler cidden asra bedel. Buradan yola çıkınca çok manidar bir eser oldu benim için Gün Olur Asra Bedel. Demiryollarını, eski trenleri, istasyonları seven; bir trenin istasyondan öylece gidip gelişine bile yığınla anlam yükleyen biri olduğumdan kitabın neredeyse her bölümünün giriş cümleleri olarak gördüğümüz: "Bu yerlerde, meridyenlerin Greenwich'ten başlayarak sayılması gibi, bütün uzaklıklar demiryoluna göre hesaplanırdı... Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider-gelirlerdi..." satırlarıyla kitaba aşinalığım başladı, kendimi hikayenin bir parçası olarak buldum. En yakınlarından, can dostlarından birini kaybeden Boranlı Yedigey'in dostunun cenaze töreni organizasyonu sırasında hayatının bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçişini okuyoruz bu eserde, bir günde bir asrın öyküsünü... Sadece Yedigey'in değil, onun hayatından geçenlerin, o topraklarda yaşamış kişilerin de öykülerine tanıklık ediyoruz. Bir yandan da okuyucuyu fantastik bir bölüm daha karşılıyor aynı hikaye örgüsü içinde. İnsan yazarın ustalığına bir kere daha hayran oluyor. Aytmatov'un çok eserini okudum ama bu cidden bir başkaydı. Çok güzeldi, çok akıcıydı, çok içtendi. Aşkı, umudu, çaresizliği, merhameti, vefayı, geleneği ve bilim kurguyu muazzam harmanlamış usta kalem. Muhakkak okuyunuz.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 202145,5bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Meşa Selimoviç üslubuna insanı hayran ve hasret bırakan bir yazar. Bir eserini okuduğunuz zaman bir süre sonra o esere de o üsluba da hasret kalıyor, o üsluptan yeni bir hikayeyi okumayı da heyecanla bekliyorsunuz. Çember, benim Selimoviç'ten okuduğum üçüncü eser. Komünizm etkisindeki Yugoslav toplumunda aileyi, akrabalığı, aşkı, dostluğu, düzeni, düzene isyanı anlatıyor. Kitap Selimoviç'in vefatı sebebiyle yarım kalmış olsa da bir yere varmayı değil yolu seven insanlar için gayet tatmin edici bir seyir izliyor. Tavsiye edilir.
Çember
ÇemberMeşa Selimoviç · Ketebe Yayınları · 202129 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
115 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Taha Kılınç'ın Filistin hakkındaki köşe yazılarının bir araya getirilmesiyle oluşan kitap okuyucuya klasik bir bölge tarihi yerine Filistin'in farklı bölgeleriyle ilgili anılar, tarihi anektodlar ve analizler sunuyor. Okurken her köşe yazısında Filistin'in farklı bir bölgesine gidiyor, Filistin tarihinde yeri olan önemli şahıslar hakkında kısa kısa bilgi ediniyoruz. Aynı zamanda İsrail işgallerine de yer veren eserin hacmi oldukça küçük ve Taha Kılınç'ın üslubu son derece akıcı olduğundan hızlı bir şekilde okunuyor. İsrail'in işgallerinin ve Gazze'ye uyguladığı soykırımın verdiği üzüntünün ağırlığı altında "ben ne yapabilirim?" sorusunu kendimize sık sık sorduğumuz şu günlerde en azından bilgi sahibi olmak için okunabilecek bir kitap.
Âlem-i İslâm Yazıları -II- Filistin
Âlem-i İslâm Yazıları -II- FilistinTaha Kılınç · KETEBE · 2023306 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Yorucu, sıkıcı, kafa karıştıran, nerede başlayıp nerede bittiği belirsiz bir olay örgüsünden müteşekkil bu kitabı okuyup bitirmem tam bir ayımı aldı. Hani böyle uydurma olduğunu bildiğiniz, ancak anlatanın becerisinden dolayı dinlemekten kendinizi alamadığınız cinli perili öyküler olur ya, kitap onlara benziyor. Bir sürü batıl inanış, bir dünya saçmalık barındırıyor ama bir şekilde de okuyorsunuz veya benim gibi başladığı kitabı bitirmeden başka kitaba geçemeyenlerdenseniz bitsin diye okumayı sürdürüyorsunuz. Kendine ait hayatları olmayan, aile bağları belirsiz, sırf aslında neye hizmet ettiği bile net şekilde anlatılmayan dilencilik düzenleri sürsün diye kendi hayatlarından vazgeçen insanların ve özellikle de kadınların öyküleri var kitapta, sinir bozuyor. Kardeşi olup olmadığından bile emin olmadığı Süla'ya hizmet edip kendi hayatını yaşamayı bir kenara bırakan Fazile'nin farkındalığıyla can sıkıcı bir biçimde öykü sonlanıyor. Bir tek Üsküp'ü sevdiğim için kitaba sempati duydum, bir de çoğu yerde adı anılmayan Çamerya Arnavutlarının katliamına yer verdiği için. Bunun dışında okunmasını tavsiye etmiyorum, benim için paylaştığım birkaç alıntı dışında vakit kaybı oldu.
Üsküp Dilencileri
Üsküp DilencileriKim Mehmeti · Ketebe · 201841 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İvo Andriç'in karanlık ve sakin bir üslubu var. Okuduğum tüm eserlerinde dünya savaşı ortamının etkisi var. Savaş zamanını yaşamış bir yazarın başka şeyi konu edinmesi zor zaten. Drina Köprüsü ve Hanımefendi'den sonra okuduğum Güneşli Tarafta maalesef diğer iki kitapta aldığım tadı alamadığım bir eser oldu. Yazarın tamamlamadığı bir eser
Güneşli Tarafta
Güneşli Taraftaİvo Andriç · Ketebe Yayınları · 202013 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Uzun zamandır Türk klasiklerinden bir eser okumamıştım, Memduh Şevket Esendal'ın bu eseri de aklımdaydı. Esere başlarken nedense ağır bir eser okuyacağım varsayımıyla başlamıştım ancak arkası yarın tadında bir kitap okudum, birkaç günde bitti. Eser erken Cumhuriyet dönemi yaşantısına ışık tutuyor. Direkt olarak belirtilmese de olayların Ankara'da geçtiğini düşünüyoruz okurken. Bir tür başkent eleştirisi, İstanbul kıyası da okuyoruz eserde. Öyküyü birinci ağızdan dinliyoruz. Anlatıcı genç ve istikbal vadeden bir banka memuru. Ayaşlı devletten kiraladığı bir apartmanın odalarını kiraya veriyor. Toplumun her kesiminden insanı bir araya toplayan kitapta dönem insanının her türlü ofansif hareketine ve türlü kepazeliğine, bir yandan da bazı erdemli davranışlarına şahit oluyoruz. Kumar, cinsel özgürlük, yasadışı işler, ne ararsanız Ayaşlı ve kiracıları arasında var. Romandaki en ideal kişi sayılabilecek anlatıcının bile evli bir kadınla macera yaşamayı normal görmesi dönem insanının ahlaki yapısı hakkında bir ipucu veriyor. Anlatıcının edepsizliğe göz yumarken ve hatta ortak olurken bir yandan edepli bir eş araması tam bir hipokrasi olarak karşımıza çıkıyor. Otuzlu yılların genç cumhuriyet toplumuna yakından bakmak, akıcı bir öykü okumak isteyenlere bu klasik eser tavsiye edilir.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Ketebe Yayınevi · 20235,8bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
Derviş ve Ölüm'le tanıyıp üslubuna hayran olduğum Meşa Selimoviç'in en başarılı yanı kısa cümlelerle dallanıp budaklandırmadan çok şey anlatması sanırım. Kızıl Saçlı Kız eserinde de aynı yan öne çıkıyor. Sık sık alıntı paylaştığım kitap savaş dönemi temalı 15 öyküden oluşuyor. Bazı öykülerde tıpkı hayatı savaşla en olmadık yerinde yarıda kalmış insanlar gibi yarıda kalmış hissediyor, bazılarında savaşın dağıttığı hayatlar gibi dağılıyor, bazısında minicik bir detayla parçalanıyorsunuz. Balkanların klasik keşmekeşi öykülerde de var; Müslümanlar, Çetnikler, Ustaşalar, Almanlar, İtalyanlar öyküde savaş teması etrafında birleşiyor veya aslında ayrışıyor. Özellikle sevdiğim birkaç öykü oldu; Yasenovats’ın Altı Voyvodası, Çopra ve Orman gibi ama kitaba adını veren öykü favorim değil. Yabancı Ülke'yi çok beğendim. Yazarın ilk kitabı olan ve 1945-1950 arasında yazılmış Kızıl Saçlı Kız'ı tavsiye ederim.
Kızıl Saçlı Kız
Kızıl Saçlı KızMeşa Selimoviç · Ketebe Yayınevi · 201926 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Savaşın acımasızlığına, bir yandan da kaçınılmazlığına vurgu yapan Yüz Yüze'de eşini askere yollamış olan genç gelin Sevde'nin hikayesi anlatılıyor. Askerden kaçan psikolojisi bozulmuş eşi İsmail'i köyde saklamaya çalışan, sevgisi uğruna pek çok normu karşısına alan Sevde'yi en sonunda İsmail'i kanuna teslim etmeye götüren yolu okuduğumuz kısacık bu metin gerçekten çarpıcı bir şekilde sona eriyor. Aytmatov'un kaleminden etkileyici bir eser.
Yüz Yüze
Yüz YüzeCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20213,743 okunma
148 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Cengiz Aytmatov kitaplarıyla devam ediyorum bu aralar art arda. Cemile'yi Aytmatov'un en güzel kitabı olarak tanıtanların Toprak Ana'yı okumamış olduklarını düşünüyorum. Üç oğlunu ve eşini savaşta kaybetmiş, geliniyle birbirlerine tutunarak yaşamaya çalışan bir ananın kendine ana bildiği toprakla dertleşmesine, Tolgonay'ın kendi yaşam öyküsünü Toprak Ana'yla paylaşmasına şahit oluyoruz kitapta. Son derece temiz bir dille yazılmış kitapta Tolgonay'la birlikte acı çekip yas tutuyor, onunla birlikte ayağa kalkıp yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Hele geliniyle birlikte oğlunu istasyonda görmek için yola düştüğü sayfalara resmen kalbimi bıraktım. İkinci Dünya Savaşı'nın Sovyetler Birliği tarafındaki yansımasını gördüğümüz eser aynı zamanda Sovyetler içindeki Kırgızların Rusya'yı anavatan bilişlerini, geleneklerini Sovyetler bünyesinde de nasıl sürdürmeye çalıştıklarına dair önemli detaylar da içeriyor.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 202161,2bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
"Hanımefendi" Birinci Dünya Savaşı'nın patlak verdiği zamanlarda, har vurup harman savurduğu için iflas edip yatağa düşen babasının verdiği son öğütleri kendine rehber edinerek hayatını "tasarruf" kavramı üzerine kuran Rayka Radakoviç'in hikayesini anlatıyor. Tasarruftan cimriliğe oradan da obsesyona uzanan bir yaşam öyküsüne şahit olduğumuz kitapta tasarruf edeceğim diye evinde soba ve lamba yakmayan, yeni giysiler giymeyen, evde kendi halinde çalışıp duran atadan dededen kalma saatten bile masraf etmemek adına kurtulmaya çalışan, paradan başka hiçbir değeri olmayan Rayka'nın anlamsız ve sıkıntılı hayatının detayları içinde boğuluyoruz. Daha önce Drina Köprüsü'nü okurken de verdiği detayların zenginliğinde kaybolduğum İvo Andriç bu eserinde de aynı şekilde detaylar içinde hikayeyi şekillendirse de Hanımefendi o kadar küt ve sınırlı bir kadın ki, detaylar bir süre sonra birbirini tekrarlar hale gelmiş. Yine de tıpkı Drina Köprüsü'nde köprü etrafında bir tarih sahnesi izlediğimiz gibi bu kitapta da Rayka'nın etrafında yine Birinci Dünya Savaşı Saraybosna'sı ve Belgrad'ı etrafında bir tarih sahnesine konuk oluyoruz. Kitabın sonu ta en baştan belli ancak sonuna geldiğinizde bu sonu kitabın en başından beri bildiğinizi unutmuş oluyorsunuz. "Ne kendi etti rahat ne başkasına verdi huzur/ Yıkıldı gitti dünyadan, dayansın ehl-i kubûr" denmiş ya, tam o minvalde bir karakter olan Hanımefendi'nin hayatını ve tasarruf tedbirlerini merak ediyorsanız okumanızı tavsiye ederim.
Hanımefendi
Hanımefendiİvo Andriç · Ketebe Yayınevi · 2019111 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Öyle bir kitaptı ki bu hikaye ancak Brugge'da geçebilirdi. "Her kent bir ruh halidir; o kentte kısacık bir süre bile otursak o ruh hali aktarılır..." diyor ya Rodenbach kitapta, işte Brugge da bana o kasvetli ruh halini orada geçirdiğim kısacık zamanda bile aktarıvermişti. Güneşli bir günde görmüş olmama karşın aklımda kasvetiyle kalan Brugge kesinlikle ölümle ilişkilendirilebilecek şehirlerden biri. Özellikle geceleri insana kendini ortaçağda hissettiren, daracık sokaklarında kocaman kulelerin karanlığında boğuluyormuş hissini duyuran şehir, bu kitapla birlikte aklımda daha da karanlık bir siluete büründü. Eşini kaybeden ve bunu bir türlü kabullenemeyen Hugues, eşinin hatıralarını koruyup kollamak ve bir an önce ona kavuşmak için yaşayan, aslında Sezai Karakoç'un ifadesiyle "yaşamıyor gibi yaşayan" bir karakterdir. Brugge da karanlığıyla, kasvetiyle insana ölümü anımsatmanın ötesinde ölümü yaşatan bir kent olduğundan hayatını burada sürdürmeye karar verir. Günün birinde merhum eşine ikiziymiş gibi benzeyen bir dansçı olan Jane'e rastlamasıyla hayatı değişmeye başlar. Bu değişimin kaderini okuduğumuz kitap bir yandan da yoğun biçimde Hristiyanlık motifleri taşıyor. Bu noktada biraz boğsa ve sonu da önceden bir parça tahmin edilebilir de olsa okunmaya değer bir kitap.
Ölü Brugge
Ölü BruggeGeorges Rodenbach · Ketebe Yayınevi · 2022166 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Ülkemizde kendisinden uyarlanan filmin şöhretinden ötürü uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı Selvi Boylum Al Yazmalım. Öncelikle kitabın hiçbir yerinde "sevgi neydi, sevgi emekti" ifadeleri geçmiyor, onu belirteyim. Bu ifadeler filmin senaristi Ali Özgentürk'e ait sanıyorum. Gerçi kitabın asıl adı da Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20219,5bin okunma
60 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Son zamanlarda okuduğum en üzücü kitaplardan biriydi sanırım Kâtip Bartleby. Yavaş yavaş kendi tercihiyle hayattan silinen; Göksel'in Depresyondayım şarkısında dediği gibi kimseye kızamamış, kimseye küsememiş, sonunda kendine ve hayata küsmüş bir insanı anlatıyor bu kısacık eser. Giderayak hayata kendince değişik bir biçimde karşı koysa da bu pasif direnişin muhatabının öykünün vicdanlı anlatıcısı olması, Bartleby'nin hayatının son zamanlarındaki şansı olsa gerek. Boş zamanınızda hem Bartleby'nin direnişiyle biraz çileden çıkmak, biraz da üzülmek istiyorsanız çarçabuk bu amaca hizmet edecek bir eser Kâtip Bartleby.
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Ketebe Yayınları · 202112,2bin okunma
495 syf.
·
Puan vermedi
·
71 günde okudu
Kökler, daha önce Malcolm X kitabını okuduğum Alex Haley'nin üslubuna duyduğum hayranlık ve dizisi hakkında ailemden işittiklerimden doğan merakla sahafta görünce hemen aldığım bir kitaptı. Amerikalı siyahilerin kökenini, nereden geldiklerini, Afrika'daki yaşam biçimlerini, eğitimlerini, dini inançlarını, toplum içinde bir yer edinmek
Kökler
KöklerAlex Haley · Altın Kitaplar · 1979246 okunma
133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.