"Acıkınca nasıl karnımız zil çalıyorsa, sinyal yolluyorsa, hayatımızdan bunaldığımızda "bıkkınlık" duygusu yaşıyoruz ki bu da bize hayatta kalmamız için ayrıca yollanan başka bir sinyal değil mi sizce de?
Ruhumuz der ki:
Kalk!
Üşenme!
Yeni şeyler dene!
Bedenimiz hayatta kalmak istiyor ama beslemedigimiz ruhumuz var ya işte o yavaş yavaş ölüyor. Rutin bizi sinsice, sessizce ölüme götürüyor. İçimizdeki imdat çığlığını duymamak için dikkatimizi başka şeylere çeviriyoruz. Bıkkınlıklarımızla yüzleşmek istemiyoruz. Ruhumuzun tek ilacı var. Yenilenmek ister ruh, keşfetmek ister, heyecanlara sürükleyen yeni keşiflerin peşinden koşar. Merakı bitmez, arayışı dinmez insan ruhunun."
"Aslolan ömrümüzden hayat yapabilmektir," der Murathan Mungan."
"Yaşadıklarımızı iyi kavrayamadığımız ya da onlardan geleceğe dair dersler çıkaramadığımız için hayatın zorluklarına karşı savunmasız kalıyoruz çoğu zaman."
"Sadece ben bilirim o kitapların ruhumda açtığı kapıları, sadece ben görebilirim o rafların birleşip silüet halinde gözümün içine bakarak bana gülümsediğini."