Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ortalama bir faşist milliyetçi budur!
Foxá haklıydı: Savaşın sonundan öldüğü güne kadar, Sánchez Mazas belki de yalnızca bir milyonerdi. Çok fazla milyonu olmayan, ruhsuz, biraz yozlaşmış, pahalı tutkuların -saatler, bitkiler, sihir, astroloji- ve bir o kadar aşırı edebiyat tutkusunun esiri bir milyoner. Ömrünün kalanını "vie de château"¹ sürdürerek uzun mevsimler kaldığı
O vakit yatıştı korkum bir nebze, Geçirdiğim kahırlı gece Boyunca dalgalanan kalbimin gölünde. Soluğu kesilmiş halde Çıkan biri denizden sahile, Kurtulduğu tehlikeli sulara bakmak için döner ya geriye, Benim hâlâ kaçan ruhum da öyle, Döndü geriye, bakmak için geçide, Kimsenin kurtulmasına katiyen etmeyen müsaade.
Reklam
Bu insanlar kim? Dedi ki: Bu rezil durumdakiler kötülük de, iyilik de yapmadan yaşamış olanların ruhları. Tanrı'ya başkaldırmayan, ama yanında yer almayıp, yansız kalan kötü meleklerle birlikteler.
Horiki gibi arkadaşlarla içmek bir yana, diğer insanlarla olan tüm etkileşimlerim acı çekme uygulamalarından öte değildi. Bu acıyı hafifletmek umuduyla soytarıyı oynuyordum fakat soytarılığın kendisi de beni yoruyordu artık. Sokakta en ufak bir tanıdığım, hatta bir tanıdığıma benzettiğim birini görsem aniden irkiliyordum; içim tiksintiyle ürperiyordu ve başım dönüyordu. Başkaları tarafından çok sevildim ama görünüşe göre onları sevme yeteneği bende yoktu. (Ya da, insanlar âleminde "sevgi" denen şeyin olup olmadığından bile şüphe ettiğimi söyleyebilirim.) Bu yüzden, benim gibi birinin yakın arkadaşının olmaması çok normaldi. İnsanları "ziyarete" gitmek bile imkansızdı benim için. Başkalarının evinin kapısı benim için İlahi Komedya'daki cehennem kapılarından farksızdı. Biliyordum, o kapının ardındaki derinliklerde korkunç bir canavar geziniyordu, bir ejderha kıvranıyordu, çürüyen etin kokusu dolduruyordu havayı. Hiç arkadaşım yoktu. Gidecek yerim yoktu.
Sayfa 69 - ithaki
“Küfrettiler Tanrı'ya ve atalarına ve insanlığa, Rahme düştükleri yere, zamana, tohuma, Ve doğumlarına.„
Doyurulmayı bekleyen gereksinimler kimi zaman halüsinasyonlar doğurur: Susuzluk suyu hayal eder, aşka duyulan gereksinim de ideal bir erkek ya da kadını. Bir odada yüzünde sanki İlahi Komedya'yı tasarlıyormuş gibi görünürken, Cosmopolitan dergisinin astroloji bölümünü okuyan bir kadınla yalnızlığımı paylaşırken, ben de benzer bir yanılsamanın kurbanı değil miydim?
Sayfa 92
Reklam
Tek gerçek, selametin Tanrı'ya iman etmek olduğudur. İnsanların sayısız haksızlıkları, kaderin türlü cilveleri yalnız iman kalesinin önünde kırılabilir. İnsan o kaleye sığınıp yaralarını sarmaya, acılarını dindirmeye bakmalıdır.
Başkaları tarafından çok sevildim ama görünüşe göre onları sevme yeteneği bende yoktu. (Ya da, insanlar aleminde "sevgi" denen şeyin olup olmadığından şüphe ettiğimi söyleyebilirim.) Bu yüzden, benim gibi birinin yakın arkadaşının olmaması çok normaldi. İnsanları "ziyarete" gitmek bile imkansızdı benim için. Başkalarının evinin kapısı benim için İlahi Komedya'daki cehennem kapılarından farksızdı. Biliyordum, o kapının ardindaki derinliklerde korkunç bir canavar geziniyordu, bir ejderha kıvranıyordu, çürüyen etin kokusu dolduruyordu havayı. Hiç arkadaşın yoktu. Gidecek yerim yoktu.
Başkaları tarafından çok sevildim ama görünüşe göre onları sevme yeteneği bende yoktu. (Ya da, insanlar âleminde "sevgi" denen şeyin olup olmadığından bile şüphe ettiğimi söyleyebilirim.) Bu yüzden, benim gibi birinin yakın arkadaşının olmaması çok normaldi. İnsanları "ziyarete" gitmek bile imkânsızdı benim için. Başkalarının evinin kapısı benim için İlahi Komedya'daki cehennem kapılarından farksızdı. Biliyordum, o kapının ardındaki derinliklerde korkunç bir canavar geziniyordu, bir ejderha kıvranıyordu, çürüyen etin kokusu dolduruyordu havayı. Hiç arkadaşım yoktu. Gidecek yerim yoktu.
Korkaklar, değil mi ki pasif kalmışlar, ömürleri boyunca şer ya da sevap yollarından hiçbirine girmemişlerdir…
Reklam
"Ne kadar yaratık varsa da hepsi de belirli bir düzenle birbirine bağlıdır," dedi. "Kainatı Tanrı'ya benzeten de bu düzenden başka bir şey değildir. Yüksek yaradılışlı yaratıklar burada ebedi kudretin izini görürler. Bu kudret bir hedeftir, sana bahsettiğim düzen bu hedef için kurulmuştur. Bütün yaratıklar, çeşit ve türlerine göre, bu dediğim düzen içerisinde, esaslarına az veya çok yaklaşmış bir halde bulunurlar. Gütmesi için her birinin, kendisine verilmiş içgüdü ile varlık ummanında başka başka limanlara doğru yol almasının hikmeti budur."
Sayfa 13 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
' Küfrettiler Tanrı'ya ve atalarına ve insanlığa, Rahme düştükleri yere, zamana ve tohuma, Ve doğumlarına.. '
894 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.