Gerçek bir hikaye olan bu kitap sağlam bir psikoloji de gerektirir çünkü okudukça yer yer sinirlendim, üzüldüm...Hikâyemize gelirsek; Firdevs annesiz, babasız büyümüş şefkatle tanışmamış, aile kavramı nedir bilmemiş, yaraları sarılmamış bir kız. Gördüğü en küçük ilgiye kapılmış, her dokunuşu şefkat, her güleni dost sanmış. Tek işlevi itaat etmek olarak büyütülmüş...En yakınlarından en uzağına kadar bir çok kişinin istismarına uğramış ve kaderin sillesini en ağırından ve en yakınlarından yemiş.. Bir psikiyatrist Firdevs'in hikayesine kayıtsız kalmayıp kendisiyle görüşmek istiyor ve Firdevs anlatmaya başlıyor o da yazmaya... Kitap, erkek egemen topluma bir isyan, kadınların meta olarak görüldüğü bir dünyaya da isyan aslında.. Kısacık ama etkisi büyük bir kitap. Yaşananların gerçek olduğunu bilerek okumak da ayrı bir güç istiyor gibi. Bazı şeyler romanlarda olmuyor bazen romanlara konu olacak çok acı şeyler yaşanıyor maalesef. Çünkü bir yerlerde Firdevs'ler var sesleri hiç duyulmuyor.
