Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
134 syf.
5/10 puan verdi
Tereddütlü Bir Deneme Üzerine Yarı Tereddütlü Bir İnceleme
Amin Maalouf Ölümcül Kimlikler adlı denemesinde kimlik olgusunun evrensel ve toplumsal değerlerle ilişkisi ve etkilerini anlatmıştır. Neden tereddütlü inceleme dediğime bakarsak sebep kitabın 1998 de yazılması ve yazarın fikirlerinde yoğun bir ikilem ve çelişki görmem. Öyleki her sayfasında fikri başka yöne evrilmiştir. Haliyle zorluyor. Ancak
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,8bin okunma
Bilim ve Akıl
Atatürk, tüm yaşam için, her şey için, en gerçek yol gösterici olarak bilimi kabul etmiştir Bilim en gerçek yol gösterici olarak seçilince, pozitivist bir yaklaşım ortaya çıkmaktadır. Bilim temel alınınca, dine dayalı eski devlet düzeni reddediliyor ve akla dayalı bir cumhuriyet rejimi benimseniyordu. Atatürk'ün akılcılığı sadece devlet
Reklam
Sorun aslında bende değil
Zalim iyimserlik ilk bakışta nazik ve iyimser görünüyor, ama çok çirkin artçı etkileri var çoğu zaman. O ufak, sınırlı çözüm başarısız olduğunda -ki çoğu zaman öyle oluyor- bireyin sistemi değil kendini suçlamasını sağlıyor. Çuvalladığım, yeterince iyi olmadığını düşünmeye başlıyor insan. "Dikkati stresin toplumsal nedenlerinden", örneğin fazla çalışmadan uzaklaştırıp "kurbanı suçlama" haline dönüşebiliyor bu yaklaşım çabucak. Sorun sistemde değil sende, diye fısıldıyor. Karşımdaki düşmanın kendim olduğunu düşünüp, kazanamama(başarısızlık hissi) korkusuyla adım atamıyorken; bana görünen bir düşman sunan ,sistemi gösteren yazara, teşekkür ederim. --------------------------------------------- SORUN SİSTEMDE ------------------------------------------------------
Sayfa 153
Chris Marker ve Alain Renais anımsamanın acı dolu işleyi­şine vurgu yapıp sürecin değişken ve tedrici uygulanışına imada bulunmuşlarsa da, Tarkovsky için "düşlerin yorumuna"na yönelik herhangi bir analitik yaklaşım bulunmaz. Kalp çarpınusından ayrılmayan bilinçdışı engel, yas ve melankolinin ikililiğini korur, çünkü bu ikisi Tarkovsky'e göre ayrışamaz. Her an aynı şeyi anlatır: Yatıştırılamaz yakınma tonuyla yasın acısı ve yok olmanın melankolisi, deneyimi şaşırtıcı bir sanatsal biçim içerisinde görkemli bir şekilde çerçeveler. Zamanın boyutları birleşir, uzun ya da daha geçici olaylar heyecan verici bi­çimde karışır: Düşmüş bir çantanın içindekilerin toplanması ya da bir çocuğun kaderi hakkındaki önemli tartışma hiçbir bi­çimde -ağırlık ya da süre olarak- farklılık göstermez. Bilinmeyen bir kadının ziyareti; aynayla sık sık yaşanan diyalog; ya da kadın karakterin güzel saçlarını -bir tören edasıyla- yıkayıp toplaması, acımasız hassasiyet ve hafızaya ait imgelerin kesinliğiyle karakterize olarak filmin vurgularını oluşturur. Ve yine de baskın duygu filmin birliğidir, çünkü alışılmadık zenginlikte bir dokuya, atmosfere ve sonsuz bölünmeleriyle doygunlu­ğa sahiptir. Bach ve Pergolesi'nin müzikleri dinsel olmaktan çok, filmin hassas, duygu dolu atmosferinin birer parçasıdır.
Aidiyet hissedilmeyen bir toplumun gelişmesi mümkün değildir. Çünkü orada birey sadece yaşam şartları için bulunmakta ve o toplumun gelişmesi için hiçbir sey yapmamaktadır. Bu durumun temelinde de bireyin sömürülmesi yatmaktadır. Kapitalist dünya düzeninde emeğe karşı bu yaklaşım insanın toplumla olan bağını ciddi derecede zedelemektedir. Psikolojide normalden sapma olarak değerlendirilen yabancılaşmayı Karl Marx işçinin emeğinin yok sayılması, üreticinin üründen gerçek değerini kazanamayıp ürününe yabancılaşması, çalışma eyleminin bireyde bıkkınlık oluşturması ve bireyin kendisine yabancılaşması olarak açıklamaktadır.
Sayfa 112 - Destek Yayınları, 33. Baskı, Haz. Mesud TopalKitabı okudu
«Önce kendine, sonra başkalarına» ilkesi ilk bakışta bencilce bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Ne var ki, bir insan ancak kendisine verebildiğinde diğer insanlara da «gerçek anlamda» verecek şeyi olur.
Remzi Kitabevi, 13. Basım
Reklam
1930'larda, başta yöneticilerin çalışanlarla ve çalışanların kendi aralarında iyi iletişim kurması gerektiğini ileri süren İnsan İlişkileri Ekolü olmak üzere, insan motivasyonunun karmaşıklığını vurgulayan ve çalışanların verimini en üst düzeye çıkarma yolları öneren pek çok yeni yönetim yaklaşımı ortaya çıktı. Bu tür bir yaklaşımın tepe noktası “Japon üretim sistemi" ("Toyota” üretim sistemi olarak da bilinir) oldu. Bu sistem, çalışanları ahlaklı failler olarak kabul edip onlara güvenerek ve sorumluluk vererek onların iyi niyeti ve yaratıcılığından yararlanır. Japon sisteminde, çalışanlar üretim hattı üzerinde belli bir dereceye kadar kontrol sahibidir. Ayrıca, üretim sürecini geliştirmeye yönelik önerilerde bulunmaya teşvik edilirler. Bu yaklaşım Japon şirketlerinin üretim verimliliklerini ve kalitelerini o kadar yükseltti ki artık diğer ülkelerdeki şirketlerin pek çoğu onları taklit ediyor. Japon şirketleri çalışanları hakkında en kötüsünü düşünmeyerek, onlardan maksimum verimlilik elde ettiler.
"Önce kendine, sonra başkalarına" ilkesi ilk bakışta bencilce bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Ne var ki, bir insan ancak kendisine verebildiğinde diğer insanlarda da "gerçek anlamda" verecek şeyi olur.
Günümüzde bir hükümet aile içi ve cinsel şiddete terörizmden daha hafif bir yaklaşım sergileyebilir çünkü #MeToo gibi akımların etkisine rağmen tecavüz hükümetin meşruiyetini zan altında bırakmıyor. Mesela Fransa da her yıl yetkili mercilere 10 binden fazla tecavüz vakası bildiriliyor ve muhtemelen on binlerce vaka da bildirilmeden kalıyor." Ancak tecavüzcüler ve tacizci kocalar Fransız devletinin bekasına tehdit olarak algılanmıyor çünkü devlet tarihsel anlamda cinsel şiddeti ortadan kaldırma vaadi doğrultusunda kurulmamış. Oysa çok daha nadir görülen terör vakalarının Fransız Cumhuriyeti'ne ölümcül tehdit teşkil ettiği düşünülüyor çünkü çağdaş Batılı devletler son birkaç yüzyıldır meşruiyetlerini sınırları dahilinde siyasi siddete müsamaha göstermeyeceklerine açıkça söz vererek, kademe kadem inşa ettiler.
“Evrimsel yaklaşım basit bir ilkeye dayanır: Başarılı olan her şeyin gelecekte daha sık ortaya çıkma ihtimali vardır.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.