Nasıl bir hırsla çıktıysam o mahşeri kıtlıktan
Lanetlenmiş bir obur oluverdim sonunda
Her şeyi rüzgâr hızıyla tüketebilirim
Hayalleri, umutları, ütopyaları
Olmamış sayabilirim bir anda
(...)
Hazla acılar gündelik maskem oldu
Bazen iskeletimle bazen gölgemle
Bazen hıçkırığımla dans edebilirim
Hıncım bile zarifleşti zamanla
Duygusu belirsiz huylar edindim
(...)
Kayboldu ruhumdaki esirgeyen yas
Güdüler kulumken efendim oldu
Sözüm el sözü gibi geliyor bana
Bu halime bir de sağırlık ekledim
Bunlarla bir olup geçtim karşıma
Düştükçe büyüyen çığ gibiyim bu gidişle
Bir gün benden bir nem bile kalmaz dünyaya
Bir soruyla başlamışsa hayat
Neden? ile bitecek bir gün.
Şükür, iki soru zamanında bekleyen benim için
yüzünün geniş yaylasında
dudağından içtiğim o billur su var.