Postmodern bir ortamda hakikat artık yitmiştir ve önemli olan hakikate ulaşmak değil, daha estetik olana ulaşmaktır. Siyaset dil oyunlarına dönüşmüş, sanat ile piyasa birbirleriyle örtüşmüş, seçkin avangardın yerini anti-seçkin kitsch almıştır. Gerçeğin temsil edilemediğinin düşünüldüğü bir ortamda, artık temsillerin temsilleri yapılmaktadır ve her şey birer göstergeye dönüşmüştür. Her şey bir göstergedir fakat gösterilenin kendisi ortadan kalkmıştır. Artık tüm toplum ve sosyal alan bir simülarktan ibarettir ve gerçeğe ulaşma hedefinin yerini hazza ulaşma almıştır.
Sayfa 38 - Karakarga YayınlarıKitabı okuyor
"Peki, Allah’ın hem o günün Araplarının anlayacağı hem de sonrasında gelen milyarlarca insan arasında bu türden tartışmalara ve anlaşmazlıklara yol açmayan, hiç bir çağın bilimsel bakışıyla çelişmeyen, sonradan ortaya çıkacak bilimsel gerçekleri baypas etmeyen bir tarzda yalın bir dil kullanarak temel mesajını özlü bir şekilde gönderme kudreti yok muydu? Tabii ki vardı, yoksa zaten Tanrı olamaz. Demek ki mesele Allah’ın din dili-bilimsel dil, gerçek dil-metaforik dil diye bir ayırım yapıp, bu Araplar anlamazlar, en iyisi mesajımı bilimsel gerçeklerle çelişse de Arapların algıları üzerinden üreyen bir din diliyle göndereyim de aralarında tartışmadan mesajıma odaklansınlar demesinden kaynaklanmıyor. Mesele tamamen kitabın yazarının bir insan olması."
Sayfa 160 - e-bookKitabı okuyor
Reklam
Kendilerinin olan tek sözcük yok dillerinde, öyle çok konuşuyorlar ki... Bir söz insanın neresinden doğar dersiniz? Dilinden mi, yüreğinden mi, aklından mı? Düşlerinden mi yoksa gerçeğinden mi? Ve kaç kapıdan geçip yerini bulur bir başka insanda? Yerini bulur mu gerçekten? Sözü yasaklamalı Ömür hanım yasaklamalı... Kimsenin kimseyi anlamadığı bir
Yazma Büyüsü
Durmadan cümlelerin daha güzelini, yakışıklısını, kanlı canlısını arıyorum. … Yazdıklarımı süslemek, gereksiz yere allayıp pullamak için değil, tam tersine, dilimin çekiciliği iyice ortaya çıksın, tutkun olduğum bu dil, albenisini en yalın ama gizemli bir biçimde göstersin diye.
Sayfa 17 - Kırmızı Kedi yayınevi
Caravaggio Dostoyevski'nin resimdeki dili
Siz, İnançlara Saygılı Uyurgezerler Leonardo, Michelangelo, Van Gogh, Picasso... Hepsini geç. Hakkında en çok kitap yazılan ressam Caravaggio. En az resim yapan da o. Çoğu müzelerde. Michelangelo Merisi di Caravaggio. Soyadını, doğduğu kasabadan almış. Resimleri altmış kadar. Diğer uçta, elli binden çok işiyle seri üretimde birinci,
Sayfa 34 - EverestKitabı okuyor
Reklam
Bir toplumdaki aydınlar nasıl yok edilir, kaale alınmayarak.
Gündelik yaşam, herkese hitap eden bir ortalama çatmak zorunda olduğundan, uçta olan her şey törpülenir. Karmaşık olan her şey basitleştirilir. Yüksek olan ne varsa indirgenir. Entelektüel çaba gerektirenler göz ardı edilir ve yalnızca herkeste doğuştan bulunan ve zamanla geliştirilmesi güç görünen duygulara odaklanılır. Zira insanlar arasında varılan entelektüel sonuçlar arasında benzerlik ve tutarlılık kurmak, onlar arasında duygusal benzerlikler ve tutarlılıklar kurmaktan çok daha güçtür. Topluluklar kültür, dil, bağlam, bakış açısı ve siyaset bağlamında, üyeler arasındaki en zayıf olanların seviyesine indirgenir. Ancak bu şekilde topluluğun tümüne hitap edebilen bir toplumsal dünya inşa edilebilinir.
Sayfa 189 - Karakarga YayınlarıKitabı okudu
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan.
Kemal Ateş dilin varsıllığı için şunları söylüyor:
"Öteden beri 'dil' deyince 'sözcük' anlaşılmıştır; 'anlamı olan en küçük birim' biçimindeki artık kabul edilmeyen tanımlardan dolayı bu yanılgı çok uzun sürdü. Oysa günümüzde sözcük önemini yitirmiş, yerini 'biçimbirim'e bırakmıştır. Sözcüklerin içindeki parçaları işlevleri ve anlamları bakımından hiç dikkate almadan yalın bir bütünlük olarak gören yaklaşım artık terkedilmelidir. Ardıllar da öncüller gibi biçimbirim olup, en az onlar kadar önemlidir. Ardılları sözcük içinde sözcük ya da 'içsözcük' gibi görmek de olasıdır. Bu nedenle dillerin gücünü anlamak için sözcük sayısını karşılaştırmak kadar ardıl sayısını karşılaştırmak da önemlidir. Bir başka deyişle, bir dilin zenginliğinde öncül biçimbirimler kadar ardıl biçimbirimler de önemlidir."
Sayfa 140Kitabı okudu
Yaşamdan söz ederken yalın bir yol seçilmeli, ancak dil, gösterilen şeyi apaçık kılacak biçimde kullanılmalı.
Sayfa 177
296 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.