Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem

264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Öğrendiğim bir şey varsa o da, başkalarından (genelde toplumdan ya da erkeklerden) alınamayacağı, sadece, yoğun emekler sonucu içeriden geliştirilebileceğidir. Buna ulaşmak için, kendimizi emniyette hissetmek amacıyla kelepçe gibi kullandığımız her türlü bağımlılıktan vazgeçmek zorundayız. Yine de bu alışveriş o kadar tehlikeli değil. Kendine inanan kadın, yetenekleri dışındaki şeylere ilişkin boş hayallerle kendini aptal yerine koymak zorunda değil. Aynı zamanda, usta ve hazırlıklı olduğu işlerle karşılaşınca geri de çekilmeyecektir. Böyle bir kadın gerçekçidir, ayakları yere basar, kendini sever. Sonunda, başkalarını sevmekte de özgürdür, çünkü kendini sevmektedir. Bütün bunlar, özgürlüğe uyanan kadının bir özelliğidir."
Sindrella Kompleksi
Sindrella KompleksiColette Dowling · Afrika Yayınları · 2020673 okunma
Reklam
480 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Canım Emma, Biricik Emma. Emma'ya sevenler ve sevmeyenler olarak iki grup var. Ben hangisinde miyim, onu boş verelim. Ben sevmekten çok Emma'yı anlamaya çalıştım çünkü. Emma babasına ve kendisine "Asla evlenmeyeceğim." diye büyük bir söz vermiş. Jane Austen diğer kitabı Gurur ve Önyargı'da olduğu gibi Emma'da da kızımızın gururunu hiçe saymıyor. Ama unutulmaması gereken bir şey var ki, her ne kadar evliliği kendisi için gerekli değil olarak görse de, o da bir genç kız. Dönemin genç kızları gibi -ki dayatılan kalıplar çok keskin- o da romantik bir aşk istiyor olabilir. Bunu uzun bir süre inkar etse de. Ve bu evlilik yalnızca maddiyata yatmıyor diye gereksiz anlamına gelmez. Emma'mızın aşkı keşfedişi ise onu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalınca oldu. Ve Emma da çoğumuz gibi bir şeyi kaybetmeden, kaybetme ihtimali doğmadan onun değerini anlayamayanlardan. Buradaki düşünceleri bana biraz bencilce geldi, ama aşk biraz da bencilliktir belki de. Kısaca sevdiğim bir kitap oldu. Jane Austen'ın evlilik ve üzerine fikirlerini, saçma dayatmalara eleştirilerini okumak keyifliydi. Oldukça akıcı bir dille yazıldığını söylersem de yalan olmaz. Kitabın sonunda ise herkes kendi aşkını buldu, darısı bu dünyada bulmak isteyenlerin başına.
Emma
EmmaJane Austen · Can Yayınları · 201810,2bin okunma
99 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Memnun kaldınız mı? Evet ben kitaptan oldukça memnun kaldım Yazar Bey. Peki sizler? Sizler de memnun kaldınız mı? Yemeğin tadından, çayın deminden, kahvenin köpüğünden; şiirin kafiyesinden, kitaptaki öykülerden, romandaki karakterlerden, roman kahramanının hoyratça kahkahasından? Cevaplanabilir sorular değil mi hepsi. Ya bu soruyu size soran bir "Ölü Yıkayıcı"ysa... Bu hayatta herkes kendi isteğine uygun davranmaz, davranamaz. Hepimiz birçok şeyi diğer insanlar için yaparız. Bazen başkaları için yaşar, hatta başkaları için ölürüz. Bu kadar süslü kelimelere, büyük büyük eylemlere de gerek yok gerçi. Çünkü bazen sadece bir okuma grubuna gideriz. Hani şu belli sürede bir kitap okunan, sonra bir yerde toplanıp kek, pasta eşliğinde hararetle kitapların tartışıldığı gruplar. Hah onlar. Onlara gideriz. Annemiz için. Onu yatıştırabilmek için. Ölen annemizi... Ve daha nice hikaye. Barış Bıçakçı'ya ilk kez merhaba dedim. İlk sefere göre gayet iyi anlaştık kendisiyle. İkinci randevu olacak gibi duruyor en kısa sürede.
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Doğum Lekesi Gibi Bir GülümsemeBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 20211,834 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
296 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tik tak tik tak tik tak... Zaman geçiyor ve artık gece yarısı kütüphanesinde vakit "gece yarısı" değil. Kitabın neden başlangıcından değil de sonundan başladım peki? Çünkü bir kitaba başlarken olan beklentimin sonunda dönüşeceği hayal kırıklığına olan süreci hızlı ve acısız tamamlamak istedim. Kitabı beğenmedim demek gayet de doğru olur. Basit bir kitaptı diyemem. Çünkü zor olan zaten basiti yazabilmektir. Bu gayet de kolay bir kitaptı. Altı çizilecek cümleleri neon ışıklarla bezeyerek okura sunuyordu zaten size ihtiyacımız yok dercesine. Ee o zaman bir kurguya da gerek yok ki. "Aforizmalar" adlı bir kitap da iş görürdü fikrimce. Verilen mesaj o kadar netti ki. O kadar... Masal kitapları bile daha karmaşık yazılıyor. Ki burada masalların hakkını verelim. Anlatmak istediğim çocuklar bile masallarda o metaforların içinde verilen dersleri bulabilirken bize bu kitabın altın tepside tüm derslerin notlarını sunmasından kendi çapımda hoşlanmadım. Niyetim hiçbir yazarı hiçbir kitabı fütursuzca yermek değil. Lakin şunu da üzülerek söylemeden geçemeyeceğim. Kitapta en sevdiğim cümleler yazarın başka yazarlardan yaptığı alıntılardı. Ama eminim ki yazarın kitaplarını sevdiğim bir paralel evren de muhakkak vardır. Oradan da kitabın tüm sevenlerine selam olsun.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,4bin okunma