Neler okumuşum diye dönüp geçmişime baktığımda belirli kilometre taşlarında belli başlı yazarlarla tanıştığımı farkettim. Sırasıyla, tek tek her dönemeci ve yazarlarını bir kenara not düşeyim ki, belki okuduğum kitapları eksiksiz hatırlamama yardımcı olur...
1. Eskiizmir, Cennetçeşme, 1986 Ağustos ayı, çok sıcak bir gün. 2, 3 hafta sonra ortaokul başlayacak. Babam eski ayakkabılarla dolu kirli bir çuvalı elime tutuşturdu ve Ayakkabıcı Hilmi Amca'ya yolladı. Eğri büğrü kavak tahtaları ile eğreti çatılmış, penceresiz, üstü çinko, alçak bir kulübecik. Tepemden vuran İzmir güneşi altında, her adımda ağırlaşan ve terden sırtıma yapışan çuval. Dakikalarca süren yürüyüşün sersemliğiyle kulübeye girdim. Girer girmez çinkodan vuran sıcak, sıcaktan dolayı içeride ağırlaşan, baş döndürücü deri ve yapıştırıcı kokusu ile kendime geldim. Zihnim ve gözüm açıldı ki ufacık kulübede yine eğri büğrü kavak ağacından raflara dizilmiş yüzlerce kitabı farkettim. Eski ayakkabı dolu çuvalı bırakıp o gün oradan 3 kitap ile çıktım. Üçü de Yeni Asya Yayınları'ndan (Nesil Yayınları) Yavuz Bahadıroğlu kitapları idi. Eve uçarak gittim. 3 gün sonra yenileri için yine uçarak Hilmi Amca'yı ziyaret ettim. Ayakkabılar daha tamir olmamıştı. Çokta umurumda değildi...
İlk süreli yayınımı da yine Hilmi Amca vesilesi ile edinmiş her pazartesiyi iple çeker hale gelmiştim. İlk dergim; Can Kardeş.