+Kanka hocanın sandalyesine yapıştırıcı sürek mi? - Ne kadar aptalca bir fikir.. hadi yapalım + :D
Hayal kırıklıklarını hiçbir yapıştırıcı tutmuyor.
Reklam
Anatomi
_ORGAN SİSTEMLERİ_ _Organ, belirli bir görevi olan doku grubudur. Doku, hücreler topluluğudur. Hücre ise canlıların yapıtaşıdır. _Atom > Molekül > Hücre > Doku > Organ > Sistem > Canlı (Organizma) _Çok hücreli canlılarda aynı yapı ve görevdeki hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları, organlar birleşerek
Keşke kalp kırılınca yapıştırabileceğimiz bir yapıştırıcı olsa diyorum bazen siz ne diyorsunuz bu duruma
Covid 19'dan Kaçarken Sağlınızdan Olmayın
Covid-19 pandemisi sürecinde günlük yaşantımızın vazgeçilmezi hatta en kritik unsuru haline gelen maskeler; polenlere ve hava kirliliğine karşı da önemli bir süzgeç görevi görüyor. Ancak dikkat! Özellikle pandemi sonrası çeşit çeşit renkler ve desenlerle karşımıza çıkan maskeler, alerjik reaksiyonlara yol açarak günlük yaşantımızı olumsuz
Gelmeyen birini beklemek ne bileyim kirilan kalbin yapistirici tutmasini beklemek gibidir.
Reklam
Yazarlar ve kitapları ile ilk tanıştığım anlar.
Neler okumuşum diye dönüp geçmişime baktığımda belirli kilometre taşlarında belli başlı yazarlarla tanıştığımı farkettim. Sırasıyla, tek tek her dönemeci ve yazarlarını bir kenara not düşeyim ki, belki okuduğum kitapları eksiksiz hatırlamama yardımcı olur... 1. Eskiizmir, Cennetçeşme, 1986 Ağustos ayı, çok sıcak bir gün. 2, 3 hafta sonra ortaokul başlayacak. Babam eski ayakkabılarla dolu kirli bir çuvalı elime tutuşturdu ve Ayakkabıcı Hilmi Amca'ya yolladı. Eğri büğrü kavak tahtaları ile eğreti çatılmış, penceresiz, üstü çinko, alçak bir kulübecik. Tepemden vuran İzmir güneşi altında, her adımda ağırlaşan ve terden sırtıma yapışan çuval. Dakikalarca süren yürüyüşün sersemliğiyle kulübeye girdim. Girer girmez çinkodan vuran sıcak, sıcaktan dolayı içeride ağırlaşan, baş döndürücü deri ve yapıştırıcı kokusu ile kendime geldim. Zihnim ve gözüm açıldı ki ufacık kulübede yine eğri büğrü kavak ağacından raflara dizilmiş yüzlerce kitabı farkettim. Eski ayakkabı dolu çuvalı bırakıp o gün oradan 3 kitap ile çıktım. Üçü de Yeni Asya Yayınları'ndan (Nesil Yayınları) Yavuz Bahadıroğlu kitapları idi. Eve uçarak gittim. 3 gün sonra yenileri için yine uçarak Hilmi Amca'yı ziyaret ettim. Ayakkabılar daha tamir olmamıştı. Çokta umurumda değildi... İlk süreli yayınımı da yine Hilmi Amca vesilesi ile edinmiş her pazartesiyi iple çeker hale gelmiştim. İlk dergim; Can Kardeş.
9 Vefalı olalım yusuf gibi
Mrblar ppmdeki 8-A dan Yusuf. Ben bu bebeye çok çektirdim. Çünkü okul sonrası kurslarında hep sandalyesini altından çekerdm. Yazık oldu üzüldüm, hiç boyu uzamaz kilo da alamaz. Çok manyak konuşur hala dilini çözebilmiş değiliz. Zenci olan şerefsiz LÖK ün en yakın arkadaşıydı ama sonra LÖK bunu yüz üstü bırakıp yeni kankalar yaptı sonra bende üzüldüm evet sadecr üzüldüm mfksnzkandsk. Sonra LÖK ün sandalyesine yapıştırıcı sürdüm ama vefakar Yusuf sandalyeyi kaldırdı sınıftan, LÖK e de söylemedş. Yusuf sen vefakarsın aferin sana kanka
"Hayal kırıklıklarını hiçbir yapıştırıcı tutmuyor..."
119 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.