Gaydar Hamzatbekov
Gaydar Rustemoviç Hamzatbekov, Kazakistan’da demiryolu işçisi Rüstem ile Rus karısı Katya’dan doğmuştu. Dedesi Rahman Hamzatbekov Stalingrad’da Anayurt Savaşı’nda ölen milyonlarca yoldaş arasındaydı. Babası Rüstem ise anayurdu kalkındırmak, koskoca Asya kıtasını demir raylarla örmek çabasına ömrünü adayan, inanmış bir Komsomol üyesiydi.
Sayfa 229 - İmparatorun babasına dairKitabı okudu
ZÜLFÜ LİVANELİ (Acayip güzel yazmış)
Her insan egosu tarafından yönetilir.Kendimizi özgür sanırız ama aslında egomuzun esiriyizdir.Içimizdeki esas "ben" sahibimizdir.Bizim yerimize kararları o alır, bizi çeşitli ruh durumlarına sokar. Her şeyi yapabilirsiniz ama insanın egosuna dokunamazsınız. Bunu yaptığınız anda karşınızdaki insanın çıldırdığını, her türlü deliliği yapma noktasına geldiğini, hatta sizi öldürmek istediğini fark edersiniz.
Reklam
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Livaneli'nin en güzel kitaplarından biri sanırım. Sanırım diyorum çünkü; daha okumadığım kitapları da var. Son ada ve bu adanın içerisinde anlatılan , insan ilişkilerinde ücretsiz mülk edinme hakkı, eşit paylaşım, ortak üretim, eşit gelir... gibi çağrışım yapan konular dile getirilmiş diye düşünüyorum. Asıl olan ada değil martıların nezdinde evlerinden , yurtlarından edilen canlıların direniş sembolü olması-''Martıların çok akıllı ve örgütlenebilen bir tür olduğunu okumuştuk ama bir kısmının kiremit kırma, bir kısmının insanlara saldırma işine ayrıldığını, bazı martıların ise birer kamikaze gibi intihar saldırısı yapma görevini üstlendiğini anlayınca gördüklerimize, duyduklarımıza inanamaz hale geldik''.- ve örgütlü mücadelenin yıpratılması için gösterilen iyinin toplum gözünde kötüye biçimlendirilmesi hali, gücü elinde bulunduranın sözleri bunu önceden ve günümüz koşullarında da nasıl şekillendirdiğini-“İşte,” dedi, “martıların ne kadar tehlikeli yaratıklar olduğu ortaya çıktı, değil mi komşularım? Ben size bunu anlatmaya çalıştıkça siz görmezden geliyordunuz. Bu vahşi kuşları savunuyordunuz bana karşı. Söyleyin, bunların teröristten ne farkı var ha? Ne farkı var!”- bu sözleriyle anlatıyor. Okuyun, okutun! Hiç martıdan terörist olur mu?
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351.4k okunma
244 syf.
3/10 puan verdi
YAPMA BUNU LİVANELİ
YouTube kitap kanalımda Edebiyat Mutluluktur kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/dR12B0gIkhg Livaneli, Livaneli Cebindeki para kaç haneli? Bu kitap için Livaneli egosu mu desek, kibri mi desek bilemedim. Maalesef ki adam kendisini bir Proust, Dostoyevski ya da Eco sanıyor. Kendisini yazın dünyasının Mevlanası ilan etmiş desek
Edebiyat Mutluluktur
Edebiyat MutlulukturZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20202,038 okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
Son sığınak, son insani köşe.... Siyasetin dikenli tellerini dayatmadığı bir bahçe, bir ada, bir mülkiyet kalmış mıdır? Bu alegorik eser hiçte yabancısı olmadığınız bir hayatın düşünsel yapısıdır. Bir ütopyadan nasıl distopya yaratıldığını anlatıyor. Her insanın hayalini kurduğu bir yaşam alanı vardır. Bu alanda ağaçlar, kuşlar, deniz, sade
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351.4k okunma
"O sultanların bütün saraylarını ele geçirme ve çeşitli harem eğlencelerini yapma imkanına sahipken,halk arasında gezmeyi,gülmeyi ve eğlenmeyi,her şeyi halkıyla paylaşmayı seçmiştir" bunu Amerikan başkanı M.Kemal için söylemiştir.
Sayfa 173 - Doğan kitapKitabı okudu
Reklam
Çünkü edebiyat bir laf ebeliği değil, insan ruhunun derinliklerine ulaşma sanatı. Bunu yapmak için gevezeliğe , süslemelere, halkın küçük görmekte haklı olduğu biçimde "edebiyat yapma"ya hiç gerek yok. Bu olsa olsa "ucuz roman" (pulp fiction) türünün bir özelliğidir.
484 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Livaneli’nin kütüphanemdeki son kitabını da bitirdim, başka bir kitabını almayı veya okumayı düşünmüyorum şimdilik. En güzel olduğunu düşünüp en sona bırakmıştım ama beklentimi bu kadar yüksek tutmasaymışım keşke. Benim için bir “Kardeşimin Hikayesi” değildi asla, kötü değildi tabi ki ama okurken bazı (belki de daha fazla) yerlerde “Bunu Livaneli mi yazmış?” dediğim yerler oldu. Verilmek istenen mesajlar harikaydı ama kitap beni tatmin etmedi. Devamlı banyo yapma, yemek hazırlama, “earl grey” çay içme kısımları kitaba yakışmamıştı, piyasadaki basit kitaplara benzetmişti. O kısımları atsak çok daha güzel bir eser kalır geriye. Yakın tarihimizin unutturulmak istenmesi, insanın insana yaptığı zulüm, davaların aksaması, basının rezil ya da vezir edici gücü, İngilizcenin dilimize etkisi çok iyi işlenmişti. İnternetin eleştirisinde yapılan “matbaadan önceki kitapsız dünyanın söylenti ve dedikoduları geri dönecek” benzetmesi harikaydı. Maya’nın annelik sevgisi ise hissedilmiyordu. Yazarın kalemine sağlık, kitap için çalıştığı belliydi fakat bu kadar bilgi içeren bir kitabın sonunda not almak için fazladan bir sayfa neden yoktu anlamadım. Kusursuzluk beklentisine girmeden okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136.8k okunma
''Yapma etme, gitme oğlum,'' dedi Zübeyde Anne, ''bugüne kadar hep hayatını tehlikeye attın. Yüreğim dayanmıyor artık.'' ''Anne birileri çıkıp bunu yapmazsa, zaten hepimiz ölüme mahkûmuz demektir. Selanik'i nasıl kaybettiğimizi hatırlasana. Bak görmüyor musun, İstanbul da düşman işgali altında. Yarın buradan da kaçmak ister misin?''
Sayfa 105 - Doğan EgmontKitabı okudu
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.