Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yaprak kuş

Sabitlenmiş gönderi
KUDUS VE KARDEŞLİK DUASI Bismillahirrahmanirrahim İnna fetahna leke fethan mubina, La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.. Eyy Kudretlilerin en Kudretlisi Eyy izzet sahiplerinin en şereflisi Eyy vasfedenlerin hakkıyla vasfedemedigi Yüce Rabbim.. Bu yakarışımız başta nefsim adına, sonrada Ümmet-i Muhammed adınadır.. Ya Rabb bize verdiğin
Reklam
...DİLEK TUTTUM OKUNSUN AHIM ARŞA DOKUNSUN...
Bir masalın iki kahramanıyız. Binbir gece peşimizde uğrular Kâh ölümü alırız koynumuza, Kâh dönülmez bir ülkeye gideriz. Ya ufuklar dolanır boynumuza, ya da vuruluruz, kefen giyeriz. Bizi bizden iyi bilirsin Rabbim, bir masalı bir gerçeğe ansızın, yalnız sen döndürebilirsin Rabbim... İki dağ parçasıyız göl kenarında Aramızda uçurumu
sen geliyorsun
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce Nasıl tanıyorum bilsen geçtiğin sokakları Biraz mahmur oluyor bakışları, fersiz, çaresiz Ölü kelebekler görüyorum sokak köşelerinde Duvar diplerine bırakılmış acılar Yorgun ihtiyarlar bir de, gençliğini arayan Sen tüm sokaklardan geçmişsin meğer Hangisine baktıysam rengi bembeyaz Bir dokun bin ah işit pencereden Bir asker ağlıyor kenarında sessizce Yavuklusunun adını unutmuş gözlerinde Ne zaman biteceğini askerliğinin Nereye gideceğini, kim olduğunu Aklının karıştığı mahzenlerde Bir adam izlerine bakıyor delice Şimdi sen geliyorsun, biliyorum Hayallerim geliyor, umutlarım, mutluluğum Hiçbir şeyi görmüyor gözlerim Gireceğin kapıdan başka
Nurullah Genç
Nurullah Genç

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
yaprak kuş tekrar paylaştı.
Resulullah'ı çok özledim. 🌹
Aşk, aramak değil Allah'a bırakmaktır. Onun, vesilelerle yâri kalbine getireceği ana kadar beklemektir.
Reklam
Bağışla beni Sümeyye Yenilsem de aşka, her savaşta Mağlup olup acılara Sürülsem de her seferinde yalnızlığa Kalbime, seni sevmemesini öğretemedim. İstedim ki aynam ol Kainatı gözlerinden seyredeyim Yağmurları senin sesinle Ürkek ceylanları nefesinde hissedeyim Senin ruhunda yıkansın da Öyle düşsün toprağıma ay ışığı Kendimi sende seyredeyim. Ah Sümeyye! Rüzgârlara adını ben mi söyledim ki sen kokuyor Ben mi ayarttım şu muttasıl göz kırpan yıldızları Ki onlar da bana senin gözlerinle bakıyor. Belki hiçbir zaman sana seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Ne sana, ne senden başkasına. Düşün ki çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum. Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve bu emsalsiz büyü bozuluverecekmiş gibi geliyor. Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin. Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor, fakat anlatamıyorum. Galiba asıl korkumuz sevmek değil! Onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu. Sevmek... Hiçbir şeyi umursamadan, bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek... Tutmak ellerinden, o elaya karışan yeşil gözlerinde derinlere inmek, gitmek oralara, o yerlere. Orada hep sen olmak, seni yaşamak. Sonra da sensiz edemediğimi, edemeyeceğimi söyleyememek sana. Susmak, sadece susmak
Sayfa 82
Seni içimde kendimle savaştığım bir yorgunlukta tanıdim. Kör bıçakların bilediği yalnızlığımın en cinnet deminde buldum seni. Belirsizliğin kanattığı hayallerin sadeliğinde tanıdım seni. Bundandır ki her nefes alıp verdiğimde adın dilime dolanıyor.
"Bir düşkünüm düştüm yoluna, mevsim hazan hâlim lal. Gözlerinin boşluğunda suskunluğun kelimelerini hârlıyorum."
Sayfa 77
"Sana Hivdanur diyesim geliyor Sümeyye! Sana isminle seslenmek, kanadı kana bulanmış bir güvercinin son damla gözyaşı, hayata en son bakışı gibidir benim için. Biliyorum, okuyorsun her yazdığım kelimeyi ama gücüm kelimelere de yetmiyor artık. Kendini suçlu hissetsen de, olsan da bin pişman ve affedilmesen de sevgilinin yüreğinde. Yine de kaçmayacaksın sevdandan. Kaçmak her türlü kötülüğün cehennemi değil miydi? Kaçmak ya da saklamak... En acısı hangisidir? O iki nur gözlerine yemin olsun ki! Hiç kimsenin duymayacağı, gidenlerin ardına bile bakmayacağı ecel sesinin vaktine kadar ismini saklayacağım içimde. Mürekkep kuruduğu, kalem kırıldığı, güneş dürülüp de ay ikiye ayrıldığı zaman, ölümse ölüm, aşksa aşk dediğimsin. Ben seninle aynı ay ışığının altında, aynı rüzgârın yalnızlığında, aynı gökyüzünün altında nefes almayı sevdim."
Sayfa 74
Fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına Bir güvercin uçurup kıtalar arasından Çağırdın beni Geçerek birer birer sürgün kanyonlarını Derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına Yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı Yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı Yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana Koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Reklam
Gerçekten inanmışsanız mutlaka üstün geleceksiniz. (Al-i İmran-139) ayeti kerimesinin müjdelediği gibi Filistin toprakları elbet bir gün kutlu ve ferah günlere kavuşacaktır. Bizler de karıncanın Hz.İbrahim (a.s)'ın o harlı ateşine su taşıdığı gibi tarafımızı belli edeceğiz. Ve Filistin davasında boykota sahip çıkacağız!
"Kendini bulman için yolunu iyi seçmen lazım. Evlat, insanı tek kelimeye sığdırmak mümkün olsaydı, bu kelime 'nasip' olurdu. Yakındakine uzak kalmak da, uzaktakinin yüreğini tutmak da nasip işidir."
Kalplerde hakiki muhabbet bağı varsa, Zaman ve mekan bakımından uzaklığın bir mahsuru yoktur.. Ve bunun aksine gönüller birbirinden uzaksa Zahiren yakın olmasında bir faydası yoktur.. Şu tabir meşhurdur; Yemen'deki yanımda, yanımdaki yemende..
yaprak kuş
@yaprakkus1·Bir kitabı okumaya başladı
Direniş Pusulası : Kudüs
Direniş Pusulası : KudüsMerve Safa Likoğlu
8.8/10 · 189 okunma
"İnsanın gökyüzüne bakacak vakti olmalı. Yapamadım, yetiştiremedim hiçbir zaman bitmez. Hiçbir devirde de bitmemiştir."
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
“Sen bir bulutsun bir yağmurun içinde Ben kuru bir çölüm bir kumun içinde.”
Beyazıt Bestami Keçeli
Beyazıt Bestami Keçeli
414 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.