Öncelikle, yaptıklarınız sayesinde değer kazanamazsınız. Başarılar size tatmin getirebilir ama mutluluk değil. Başanlara dayalı özgüven "sahte" bir güvendir, gerçek değildir! Depresyonda olan birçok başarılı hastam buna katılacaktır. Ayrıca benlik değeriniz görünümünüze, yeteneğinize, şöhretinize veya servetinize de dayalı olamaz. Marilyn Monroe, Mark Rothko, Freddie Prinz ve birçok ünlü intihar kurbanı bu acımasız gerçeği ispat etmişlerdir. Aşk, onaylanma, arkadaşlık veya yakın, şefkatli insan ilişkileri kurabilme kapasitesi de doğuştan gelen değerinize hiçbir şey eklemez. Depresyondaki bireylerin büyük bir çoğunluğu aslında çok sevilen insanlardır, fakat bu hiç işe yaramaz; çünkü, kendilerini sevmezler ve kendilerine güvenleri eksiktir. Aslolan, ancak kendinize verdiğiniz değerin nasıl hissettiğİnizi belirlediğidir.
En derin korkumuz, yetersiz olmamız değildir. En büyük korkumuz, sonsuz güce sahip olmamızdır. Kendi karanlığımızdayken kendi ışığımızdan şüpheye düşeriz. Kendimize sorarız:“ ben kimim ki Işıl Işıl, coşkulu, sevilen ve harika biri olayım?” Siz Tanrı’nın bir çocuğusunuz. Eğer kendinizi kısıtlarsanız, bu dünyanın işine yaramaz. Eğer etrafımızdakiler güvensiz hissetmesin diye kendinizi küçültürseniz bunun aydınlanmayla hiçbir ilgisi olmaz. İçimizdeki tanrının ihtişamını gerçekleştirmek için doğduk. O, sadece sadece içimizden bazılarında değil, her insanın içinde yer alıyor. Kendi ışığımızın Parıldamasına izin verdiğimizde bilinçsizce diğer insanlara da aynı şeyi yapmaları için izin veriyoruz. Kendi korkumuzdan kurtulduğumuzda bizim varlığımız, müdahalemiz olmadan diğerlerini özgürleştirecek.
Reklam
"Sorumluluk duygusu teşekkül etmemiş bir adam hiçbir işe yaramaz. Aynı şekilde ağzına hakim olamayan bir kadın da hiçbir şekilde çekilmez."
Sayfa 177Kitabı okudu
"Sözler aynadır ve kendinize gerçekten bakarken ayna işe yaramaz."
Şunu hafızana kazı evlat: Dünya dört şeyin üzerinde durur... Bilgelerin ilmi, yücelerin adaleti, haklıların duası ve yiğitlerin cesareti. Ama hükmetme sanatını bilen bir hükümdar olmadan bunlar hiçbir işe yaramaz. Bunu bağlı olacağın ilim haline getir!
Çocuklar gibi
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi Bazı nur içinde, bazı sisteyim Bazı beni seven bir göğüsteyim Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Reklam
Çocukların minyatür yetişkinler olmadığını gayet iyi bilsek de onlardan sık sık yetişkin gibi davranmalarını bekleriz! Çocuklarımızın anlam veremediğimiz tepkileri aslında yanlış anlamalarla bağlantılıdır çünkü beyinleri gelişim aşamasındadır ve olayları bizim gibi görüp, algılayamaz. Bu gerçeği göz ardı etmek, ebeveynlerle çocuklar arasında yaşanan pek çok çatışmaya, ebeveynlerin çileden çıkmasına ve işe yaramaz cezalara başvurmasına sebep olur. Kıyamet, ancak ebeveyn çocuğundan bir şey beklerse kopar. Peki, bunlar çocuğun yaşına uygun beklentiler midir? Davranışlarımızı, kuramsal bir çocuğun değil de kendi çocuğumuzun gereksinimlerine cevap verecek bir eğitim anlayışı çerçevesinde uyarlayalım!
°•○● İşe yaramaz ve duyarlı.Cılgın ve tüketici dürtülere sahibim -iyi ve kötü,soylu ve aşağılık- ama ruhuma işleyen surekli bir duygum,kalıcı bir heyecanım yok.İçimdeki her şeyin başka bir şey olma eğilimi var.Ruhum yaramaz bir çocukla uğraşıyor gibi,kendisi için sabırsız
Sayfa 26 - AYRINTIKitabı okuyor
kutadgu bilig
"Bilgi öğren, böylece kendine başköşede yer edinirsin(itibar kazanırsın). Kişi bilgi sahibi olursa,o bilgi kendisine sağlam kalkan/kale olur. Bilgisiz yürek ve dil hiçbir işe yaramaz. Bilgi (edin ve) bu bilgi ile herkese su gibi yararlı ol."
"Bu mısrada iki farklı şey diyor. Bir taraftan, ölümün onu bekleyen biri ya da bir varlık olduğunu ima ederken, öte yandan ne zaman öleceğini kendisinin belirleyemeyeceğini söylüyor. Ölümden kaçmaya çalışabilir, ama sonuçta ölüm ona her halükarda uğrayacaktır. Tıpkı hepimiz gibi o da bundan ya da ondan kaçamaz. Ölüm ne zaman isterse gelir. Saklanmaz."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.