"Yalnızca seni görmekti istediğim, bir defa daha görmek, sana sarılmaktı."
Kitabın konusu:
Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun göndereninin bir adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap var:
"Sana, beni asla tanımamış olan sana.”
Kadın büyük tutkusunu hep bir bilinmeyen olarak, tek başına yaşamaya razı..
Benim yorumum:
Bilinmeyen bu kadının hiç hatırlanmamasına rağmen aşkını, sevgisini hiçbir zaman unutmadığını okudum kitapta. Sevginin ne kadar güçlü olduğunu öğrendim. Bazı sevgilerin hala bu denli büyük olabileceğinin mümkün olduğunu gördüm.
Ve bi sevgiyi asla hak etmeyen insanların hala olduğunun da farkına vardım.
Yazar karakterlere isim vermemiş. Bu sayede her karakteri istediğim kişi olarak okudum. Bazen mektubu yazan kadın ben oldum. Bazen okuyan, bazense sevilen..
Stefan Zweig'in kaleminin kuvveti kitabında her okuruna istediğini verebiliyor.
Kitabın kapağını kapatıp tavanla bakıştığımda bir miktar kalbim kırıldı.
Kimse kimseyi bu kadar sevmemeli, üstelik kendisini hiç umursamayan ve unutan bir erkeği asla.
Klasik okumak isteyip ne okuyacağını bilmeyenlere güzel bir başlangıç kitabı.
Siz Zweig'in hangi kitaplarını okudunuz?