Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen kendimden o kadar sıkılıyordum ki; ölsem cenazemi ilk ben terk ederim herhalde diye düşünmeye başladım. Kaçar, gider, kurtulduğuma sevinirdim, öyle ya beni tutacak kimse olmayacaktı o zaman, ben bile. Artık anmam gereken yerde susar, anlamam gereken yerde de sıkılırdım. Kaybettiğim ilhamın tanıdık izlerine bir yerlerde rastlarım belki aniden. Kayalıkların üzerinde gezinirken, dağ keçisi gibi ruhumla karşılaşırım bir zaman sonra, tanımıyormuş gibi yaparım. Öyle ya var olduğun ruhun bile bir gün nedensizce yabancılaşacaktır sana, canının uçurumları istediği zamanlar tanıdık kalır bir tek. Bir saat bile dayanamam, katlanmak gibi gelir tüm bu gördüklerim, o yüzden gördüğüm her çölü dağ bilir, her dağı rüzgâr uğultusundan dolayı deniz zanneder, tırmanmaya çalışırken biraz daha dibi boylarım. Böyle canından vazgeçiyordu demek bir şekilde yaratılmışlar. Rahatsız düşlerden kurtulmak için varlığımın yarısını heba etmeye hazırdım. Bir sabah uyandığımda yarımımdan kurtulmuş olacağıma gittikçe inanmaya başlamıştım. Fakat sonra yarımım başka bir yarım kişisine dönüştü hem de küçücük odamda. Artık aynı olmayan iki kişi gibiydik. Şimdi gerçek anlamda kendime bile yabancıydım, kurtulmak isterken böyle bir tuzağa hem de bu kadar kolayca düşmemi affedemiyordum. İnsanlarla ilgili hep yanlış şeyleri unuttuğumu böylece anladım, bazı şeyleri unutmak, o şeylerin yeniden olabilmesi demekti, kendine ve içine zarar demekti. İçimden başka bir yerim var sanıyordum. Demek böyle yabancılaşıyordu herkes.
Sonsuza Dek Sophia
Gözleriniz madam Gözlerinize bakıyorum da Sanki bir yangın yeri Yüzünüz talan edilmiş bir İmparatorluktan kalma gibi, Bir şair oturmuş o iki kaşın arasına, Tüten dumana ve akan kana bakmaksızın Aldırmaksızın… Patlayan bombalara şiir söylüyor gibi Aslında aşktır en çetin meydan muharebesi Siz koşuştururken lise bahçelerinde Dilinizde Ahmet Arif’ten
Reklam
Köprü ve otoyollara zam Neyse ki arabam yok. Suyun altına girip yıkanacağım Zam musluğu açılmadan evvel. Kirlerimden arınıp iyice Memlekette daha sağlıklı yaşadığımı hisseceğim Kahvede çayın tanesi hala on lira Ekmekle aynı fiyata. Ben her zaman dört bardak çay İki ekmek yerdim. Ekmeği yarım isteyemem çayı azaltmalıyım. Senin kazandığını da
Kendime Düşünceler
Ben hep yanlış zamanda yaşıyorum. Umudum yarında, kavgam ise geçmişte; bugüne ne kaldı? Günü bana ne sevdirecek? Halbuki yoldaşım o, benimle birlikte hayatı sırtlanan sadık yarim o... Günü sevmeyi öğrenmek, hak ettiği payeyi vermek kendini sevmekle bir şekilde bağlantılı. Kendinden kaçan günden de kaçıyor. Çözemedim kimyasını ama peşindeyim/ peşimdeyim...
Kaldı ki burası dünya, Burada hep bir şeyler yarım kalacak…🎈
"Bakma bir daha bizden olmaz dediğime sen hep içimde yarım kalansın..."
Reklam
Yırtılmadı gömleğim ama göğsüm hep kuyu, İçimde kırık heves kursakta her şey yarım. 🌾
Ağzımızdan çıkan sözlerden bir ömür mesulmüşüz gibi bir çağdayız. Ne tuhaf. Hâlbuki insanın fikri de değişir zihni de, aksi hâlde sözlerimizin mahkûmu olmaz mıydık? Mehmet Celal, "Bir gün gelir, uçsuz bucaksız denizlerin hiddetli dalgaları bile çırpına çırpına bir sahilde kırılır, düşer. Zaten hayat böyle değişmese yaşamak neye yarar?"
En güzel şeyler hep biter. En güzel hayaller hep yarım bırakılır. En güzel kalpler kırılır...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.