...
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
....🦋🦋🐦🐦
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla
Sıkılmış bir limondan
son birkaç damlayı çıkarmaya çalışır gibi
uzanan birkaç kişi
soğuk güz güneşinin altında.
Kötü bir şarkı
radyosunda gazinonun
birkaç turist
soğuk, çarpıntılı bir deniz.
Ve artık
yaklaşan güzün
ilk serin solukları
havada.
Kendimi yalnız hissetmeliyim
böyle bir ortamda, değil mi?
Ne yalnız ne de hüzünlüyüm oysa…
Bu belki
Dünyayı artık
Her şeyiyle
ve her haliyle sevdiğimden…
Ve belki
Yalnızken de
Evrenin ve kalabalıkların
o sonsuz akışını yani
Bir parçası olduğumu öğrendiğimden…
Sendin beklediğim bütün bir sonbahar
Başlamadan bitmiş bir aşkın hüznüyle
Gece gökyüzünde çınlarken yıldızlar
Yağmurlar inatla işlerken içime
Sendin beklediğim bütün bir sonbahar
Güz güneşi benzeşiyor bahar güneşiyle
Biri kışa girerken biri kıştan çıkarken
Biri yeni bir aşk öncesinde bir kederden sonra
Biri biten bir aşktan sonra kedere girerken
Aşkı doğuran şey nedir;
O yakınlığı, iki can arasında?
Ve kopuş ne zaman başlar?
Ne zaman biter bir sevda
Bir kurt gibi içten içe
Gelişip büyür çürüme
Bir an gelir ki aynı mekândasınızdır
Ayrı duygusal zamanlarda
Düşündüm sonra:
Belki dedim, insanca gereksinimlerimizi
hiçbir zaman
insanca doyumuyla yaşayamadık.
Hep bir şeyler burktu, çelmeledi.
Ama çırpındık yine de
insanca bir şeyler için…
Ömrümüzün tarihi böyle…
Öyleyse yitirilmiş zamanımız yok…
Acıların, kederlerin bulandırdığı
zamanlarla dolu da olsa
ömrümüzün tanımını
yitirilmiş diye yapmamalıyız…