Kişisel kitap arşivinizi oluşturmak, okurları, kitapları, yazarları ve konuları takip etmek için 2milyon+ okurun arasına katılın.
Akış
Ara
Paylaş
Alışveriş
Popüler
Keşfet
Ne Okusam?
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
İncelemeler
Alıntılar
172 syf.
8/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Herkese Selamlar. Severek okuduğum fakat inceleme yazısı için geç kaldığım bir kitapla buradayım. Öncelikle kitabın konusundan başlarsak Anjel adında Fransa da fuhuş yaparak yaşamını geçiren ve hamile kalıp çocuğu aynı kendisi gibi geçmişte fuhuş yapmış annesine bırakıp sevgilisiyle beraber
Mürebbiye
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20186,7bin okunma
DNA kıyaslaması
Modern moleküler biyolojinin teknikleri, bir hayvandan alınan küçük bir kan veya doku numunesindeki proteinlerin, farklı bir türün üyesinden alınan numunedeki denk proteinlerle kıyaslanmasını olanaklı kılmıştır. Bugün DNA moleküllerinin, yani yaşam moleküllerinin, iki farklı tür canlı arasında kıyaslamasını yapmak bile mümkün hale gelmiştir. Bu teknikler aynı zamanda canlı türler arasındaki ilişkilerin doğrudan bir ölçüsünü de verir. Belli ki, eğer numuneler aynı türün iki üyesinden alınmışlarsa esasında özdeştirler; iki farklı türden alınan numuneler belli bir yere kadar farklıdır ve bu farklılık büyüdükçe iki türün daha uzak akraba gerekir. Evrimsel terimlerle konuşulursa farklılık büyüdükçe 'ortak ata' zaman çizgisinde daha geriye gider.
Uzun süre ölüm döşeğindeydi. O yavaşça ölürken ben yavaşça büyüyordum.
Çoğumuz yaşamın küçük bir parçasına tutunur ve bu parça üzerinden bütünü keşfedeceğimizi düşünürüz. Odamızdan ayrılmadan, nehrin tüm uzam ve genişliğini keşfetmeyi ve kıyısındaki yeşil çayırların zenginliğini algılamayı umarız. Oysa, küçük bir odada yaşıyoruz, hayat el yordamıyla kavradığımızı ya da ölümün önemini anladığımızı düşünerek, küçük bir tuvale resim yapıyoruz; ama anlamıyoruz. Kavramak için dışarı çıkmak gerek. Ama, bu küçük pencereli odayı terk etmek; yargılamadan, kınamadan, "Bunu severim, şundan hoşlanmam," demeden her şeyi olduğu gibi görmek çok zordur; çünkü çoğumuz parça üzerinden bütünü anlayabileceğimizi düşünürüz. Tek bir jant teli üzerinden tekerleği anlamayı umarız; ama bir jant teli bir tekerlek etmez, öyle değil mi? Tekerlek denen şeyi ortaya çıkarmak için birçok jant telinin yanı sıra bir göbek ve bir jant gerekir ve onu anlamak için tüm tekerleği görmemiz şarttır. Aynı şekilde, hayatı gerçekten anlamak istiyorsak, tüm yaşam süreçlerini kavramamız gerekir.
-Mən də bilirəm ki, ölüb. Elə bilirsən bilmirəm? Nolsun, mən yenə onu sevirəm! Demək, biri ölübsə, daha onu sevmək lazım deyil, hə? Axı, lənət şeytana, əgər bu ölən sən tanıyan sağlardan min qat yaxşı olubsa, onda necə, hə?
Sayfa 207 - Holden Koldfild
Zenci biyolojik tehlikeyi temsil eder. Yahudi'yse zihinsel tehlikeyi.
Her türlü zihinsel edinin cinsel gizilgücün zararınadır. Uygarlaşmış Beyaz cinsel serbestliğin, orji sahnelerinin, cezalandırılmayan tecavüzlerin, engellenmeyen ensestlerin yaşadığı olağanüstü zaman bakışlarına akıl dışı bir özlem duyar. Bu düşlemler bir anlamda Freud'un yaşam içgüdüsüyle örtüşür. Beyaz kendi niyetini zenciye yansıtarak zenci'nin niyeti gerçekten "öyleymiş gibi" davranır. Yahudi söz konusu olduğunda, sorun açıktır: Ona güvenilmez, çünkü zenginlikleri ele geçirmek ya da yönetime geçmek ister. Zenciyse ise genitale saplantılıdır; en azından onu saplantılı hale getirmişlerdir. İki alan: zihin ve cinsellik. Rodin'in düşünen adamı ereksiyon halinde, işte sarsıcı bir görüntü. Her yerde "sertleşmek" yakışık almaz.Zenci biyolojik tehlikeyi temsil eder. Yahudi'yse zihinsel tehlikeyi.
Sayfa 131 - Metis YayınlarıKitabı okudu
“Yaşam yolumuzun ortasında karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol yitmişti.”
CEZAEVİ Mİ SARAY MI?
Bu kısa açıklamadan sonra tekrar kaldığımız yere dönelim: “Derin donduruculu büyük boy bir buzdolabı, çama­ şır ve bulaşık makinesi, toplantı ve çalışma masaları, deri koltuklar, oturma grupları ve büyük ekran bir televizyon­ la, kalacakları koğuşu ve cezaevi kütüphanesini, sıkıcılık­ tan uzak bir yaşam ve çalışma alanına dönüştürürler. Bu arada mahkûm ve gardiyanlar da unutulmamıştır: Herkese pantolon, gömlek, ayakkabı ve eşofman takı­ mı alınır. Haşan Yeşildağ, ağalığın 'vermekle kaim’ olduğunun farkındadır...”
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.