“Sen unutuyorsun diye bütün acılar geçiyor mu? Hiç yaşanmamış gibi davranabilir miyiz? Hiç olmamış gibi. Sen unutuyorsun diye ben de mi unutacağım? Unutmuyorum. İstemediğim için değil, başaramadığım için…”
Söylediklerinden ne kadar da emin görünüyordu, değil mi? Halbuki, kesin doğruluğuna inandığı hiçbir şeyin kadın saçının bir tek teli kadar değeri yoktu. Yaşadığından bile emin değildi zira bir ölü gibi yaşıyordu. Ben hiçbir şeyi olmayan bir adam gibi görünebilirdim. Ama kendimden emindim her şeyden emindim, onun olduğundan daha emindim;
- ah şebnem. başkalarının hatalarını ( annen ve ailenin) neden yüklendin ki. neden anlamayacakları halde başkalarına ders vermek uğruna kendi hayatını mahvettin ki. her şey farklı olabilirdi. bu hayatı tercih etmek sadece senin suçundu. suçluluğunun altında öyle bir masumiyet var ki kızılmıyor. sadece ah deniliyor. içindeki küçük çocuğa sarılmak