Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yasin Damar

RUTİNLERİNİZ BİRİLERİNİN HAYALİ!
... Bir arkadaşımla tartışmayı ya da bir kızla birkaç dakika sohbet etmeyi, dünyadaki en iyi kitabı yazmaya tercih ederdim.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Önce bana, hep bana
Narsistik klon bütün dünyaya yayılırken, biz de hakkin gücüne değil, gücün hakkına inanmaya başlıyoruz. Ruhları ele geçiren bir istila karşısındayız ve elimizde savaşmak için kadim insanlık değerlerinden başka bir silah yok. Kibre karşı tevazu, sığlığa karşı derinlik, bencilliğe karşı diğerkâmlık, hasede karşı dayanışma, hıza karşı yavaşlık, yalnızlığa karşı yârenlik, som akla karşı gönül. Bir toplumda gönlün şarkılarını söyleyenler varsa, narsizm hastalığı burçları aşıp orada otağ kuramaz. “Tarab benim, ben tarabım," diyor büyük şair. İş, mutribin sesini duyacak kulak olmakta!
Maneviyatın 'Light' Olanı
İbrahim b. Edhem bir gün sarayında uyurken geceyarısı tavandan tıkırtılar gelir. Sanki damda birileri yürüyor gibidir. İbrahim b. Edhem, “Kim var orada?" diye bağırır. "Bir dost!" diye cevap verir meçhul bir ses. “Devemizi kaybettik de, damda onu arıyorum." İbrahim b. Edhem, “A ahmak!" diye seslenir. “Damda deve mi arıyorsun?" Mechul ses, "A düşüncesiz!" diye karşılık verir, “Sen ipek elbiseler içinde ve altın sedirde uyuklayarak Allah'ı arıyorken, biz niye deveyi damda aramayalım?"
Sayfa 84 - Kapı yy

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yitik anlamın peşinde
Afrikalılar'ın meşhur bir hikâyesi var. Afrikalılar iki türlü açlıktan bahsederlermiş. Bunlardan bir tanesi, maddi olana açlık. Yani suya, yiyeceğe açlık. Bir tanesi de niçin sorusuna duyulan açlık. Kadim Afrika kültürlerine, eski kültürlere baktığınız zaman, insanı büyüleyen şeylerle karşılaşıyorsunuz. Bu çok güzel bir hikâye gibi görünüyor bana. Niçin sorusuna duyduğumuz açlık, bugün her zamankinden daha fazla.
Sayfa 256 - Yitik Anlamın Peşinde
ALLAH İLE SINIR MÜCADELESİ EDENLERİN YOLU ; LİDERLERİNİN YANIDIR !!! 96 - Andolsun Musa'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile gönderdik. 97 - Firavun'a ve cemaatine. Bunlar Firavun'un emrine uydular. Halbuki Firavun'un emri hak değildir. 98 - Kıyamet günü, kavminin önüne düşer. Artık o bunları ateşe götürmüştür. O varılan yer, ne kötü bir yerdir. Hud suresi Elmalılı meali
Reklam
Şahid Ümmet
"Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için vasat bir ümmet kıldık ; peygamber de üzerinizde bir şahid olsun... " Bakara 143 meali..." ... Bu görev sebebiyle hesaba çekilecek İslâm toplumuna çok büyük sorumluluk düşer. Nasıl Hz. Peygamber (s.a.v.) Allah'ın hidâyetini tebliğ etmekle görevli idiyse, aynı şekilde mü'minler de hidâyeti diğer insanlara tebliğ etmekle sorumludurlar. Eğer Allah huzurunda bu görevi ellerinden geldiğince iyi bir şekilde yerine getirdiklerini gösteremezlerse, orada cezalandırılacaklardır. Eğer Hakk'ın şâhidleri olarak görevlerinde en ufak bir gevşeklik göstermişlerse, kendi kötü amelleri ile birlikte kendi önderlikleri zamanında yayılan kötülüklerden de sorumlu tutulacaklardır. Kıyâmet gününde Allah şöyle soracaktır: “Dünyayı kasıp kavuran sapıklık, zulüm ve günah salgınını gördüğünüzde onu engellemek için ne yaptınız?"
Sayfa 123 - İnsan yyKitabı okuyor
Ey Rabbim! Beni dosdoğru namaz kılmakda berdevam et. Zürriyetimden de (böylece namaz kılanlar meydana getir). Ey Rabbimiz, duâmı kabul buyur!” (İbrâhirn Suresi, 40) Netice olarak diyebiliriz ki, gözümüze ve gönlümüze sürür verecek tertemiz neslin çerçevesi, Peygamberlerin duaları muhtevâsında bütün insanlığa apaçık bir şekilde sunulmuştur. Ancak bu mesajları doğru kavramak için de hem imâna, hem de îmanın aydınlattığı akl-1 selîme, Kur'ân-ı Kerim'in ifadesiyle “ülü'l-elbâb”94 olmaya ihtiyaç vardır. Peygamberler, böyle nesillerden oluşan aziz bir ümmet oluşturmayı hedeflemişlerdir. Zira yeryüzünün salahı ve gerçek imarı, ancak böyle bir aziz ümmet sayesinde gerçekleşebilecektir. Ümmet-i Muhammed'den beklenen de budur. (94. Ulü'l-elbâb: Özlerini kaybetmemiş, çürütmemiş, karartmamış, karanhğa mahkum etmemiş gerçek akıl sahipleri demektir.)
Sayfa 225Kitabı okudu
İlâhî nûr, göze ve gönle girince orada farklı açılımlar olur. Nitekim ashâb-ı kirâm: “Ey Allah'ın Resûlü sadr (göğüs) genişler mi?” diye sorunca Hz. Peygamber: “Evet” cevâbını vermiş ve devamla: “Nûr (iman) kalbe girince sadr açılır” buyurmuştur. Bunun üzerine: “Ey Allah'ın elçisi! Bunun herhangi bir alâmeti var mıdır?” diye sorulunca da o şu karşılığı vermiştir: “Aldatıcı diyâr olan dünya hayatına dalıp gitmemek, ebedî âleme yönelmek ve ölüm başa gelmeden ona hazırlanmaktır" Taberi, Camiul Beyan 8, 36-37
"Ey iman edenler! Eğer Allah'a karşı tam bir takva duygusu içinde olursanız, O size, iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış (furkan) verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar." (Enfal 179 meali)
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
İbadetler, sadece sevap kazanma vesilesi değil, Müslüman şahsiyetin inşasında temel yapı taşları gibidir. Bu yönüyle namaz fuhşiyata ve her çeşit menfi davranışlara karşı koruyucu bir zırh görevi görür. Özellikle gençliğin karşı cinsle imtihanında en güzel sığınak, namaz ve oruç ibadetleridir. Bunları şahsiyetlerin korunmasında ve geliştirilmesinde Rabbimizin bize lutfettiği bir eğitim müfredatı olarak da görebiliriz.
Sayfa 146Kitabı okudu
ŞEYTAN TEK KİŞİYE YAKIN İKİ KİŞİYE UZAKTIR
Yalnızlık zayıflıktır. Şeytan ve nefis, yalnız insanı çok daha kolay yoldan çıkarır. Günahların birçoğu yalnızken işlenir. İşte bu sebeple, kitle psikolojisinin yönlendirici ve kendine benzetici gücünden istifade etmek maksadıyla, gençleri salih ve sadık grupların, teşkilatların içine yerleştirmek ve hatta oralara üye yapmak önemli bir eğitim stratejisidir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Büyüklerden biri buyurur ki: "Sen nefsini hak ile meşgul etmezsen batıl seni meşgul eder" Gençlik döneminde, nefsin ve şeytanın dürtüleri çok daha canlı, renkli ve dinamiktir. Bu itibarla, genci doğru ve faydalı şeylerle meşgul etmek, onu nefsin ve şeytanın elinde oyuncak olmaktan kurtarmaktır. Bu manada gönüllülük projelerinde gençlere rol ve vazife yüklemek, en akıllıca bir yoldur.
Sayfa 142Kitabı okudu
Dua
Şekel ibni Humeyd (ra) şöyle anlatır: "Ya Resulullah! Bana bir dua öğret!" dedim. Bunun üzerine bana: "Allah'ım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve cinsel organımın şerrinden sana sığınırım, de" buyurdu. (Ebu Davud, Vitr 32; Tirmizi Daavet 74)
Sayfa 135Kitabı okudu