Her gün yeni baştan yaşmak mümkün olacak mı dersin? Bu gün öncesinde korkak bir bezirgânlıkla sarılmadan yaşıyabilecek miyiz ?Yoksa yarından korktuğumuz için düne köle gibi bağlanacak mıyız?
Ben bilmek istiyorum; gerçekten de yaşamak dediğimiz şey şu bir avuç yerde yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret; yoksa dünyada başka şekilde yaşmak da mümkün mü?
Ve sizi görünce ilk kez. İlk kez yavruağzı bir yaşmak yığını içinde ve otuzlu yaşların güz gülü güzelliğinde. Artık gerisini anlatmak abes olmaz mı Nigar Hanım?
"Yukarı bakıyor. Hurma seraplarının yanında Türk kostümlü güzel bir kadın önünde duruyor. Gösterişli kıvrımları, al şalvarıyla ve altın işlemeli cepkenini dolduruyor. Geniş sarı bir kuşak onu kuşatır. Geceleri beyaz bir yaşmak menekşesi yüzünü kaplıyor, geriye sadece iri kara gözleri ve simsiyah saçları kalıyor."
(He looks up. Beside her mirage of datepalms a handsome woman in Turkish costume stands before him. Opulent curves fill out her scarlet trousers and jacket slashed with gold. A wide yellow cummerbund girdles her. A white yashmak violet in the night, covers her face", leaving free only her large dark eyes and raven hair.)