Kendi yazmış olduğum kitaptan alıntılar atıyorum. Lütfen çalmayın. Destek vermeniz benim için çok önemli. Eğer alıntılarımı beğeniyorsanız beni takip etmeyi unutmayın.
No: 26'nın Daire 7'si... Hikaye burada başladı, burada bitti. Çok ama çok güzeldi. Her ince ayrıntısını aklıma kazıdım kitabın. Bu kitap bir yandan da benim için çok özel. Beyza Alkoç'un kalemi ile bu kitap sayesinde tanıştım. Bir gün rastgele No: 26'ya başladım, online olarak okumaktan hafif sıkılıp 3391 KM ve 0 KM kitaplarını aldım. Bitirdim, sonra No: 26 okudum ve bu kitapta bitti. Hiç unutulmayacaksınız Efe, Mine ve Ece...
No: 26Beyza Alkoç · İndigo Kitap · 20218,9bin okunma
"Sevmediğin bir şey mi?" dedim şaşkınlıkla, "Nedir o?"
"Soyadın." dedi gülümseyerek, "Sana bir ton acı yaşatan o adamın soyadını taşıman gururuma dokunuyor. İzin ver sana soyadımı vereyim, izin ver de dünyanın en mutlu adamı olayım."
''Bir bataklıkta doğmuş, bir bataklıkta büyümüştüm. Bu yüzden ömrüm boyunca değersiz hissetmiştim, kendimi hiçbir yere koyamamış hiçbir yere layık görememiştim. Kendimi güzel olan hiçbir şeye benzetememiştim, şimdi kendimi hayatımda ilk defa bir yerde görüyor ve bir şeye benzetiyordum. Çok güzel, çok temiz, çok değerli bir şeye.
Hiç açması beklenmeyen yerlerde açan çiçekler vardı.
𝐁𝐚𝐭𝐚𝐤𝐥𝐢𝐤 𝐜̧𝐢𝐜̧𝐞𝐤𝐥𝐞𝐫𝐢...''
''Orası benim Efe'yi bulduğum, Ece'yle tanıştığım, kendime geldiğim yerdi. No 26 benim her şeyimdi. Elimden alınmayan bir tek orası ve Efe kalmıştı. Onları da kaybetmeyecektim. Yuvamdan, evimden vazgeçmeyecektim.''
''Gün gelecekti, Efe ve Mine'nin devri başlayacaktı. Dünya yalnızca bizim için dönecek, günler bizim için birbirine bağlanacaktı. Kalabalıkların arasından eksile eksile sıyrılacak ve en sonunda iki kişi kalacaktık.''