Yumuşak, rahat gençlik yıllarından hırs dolu orta yaşlılık yıllarına doğru yola çıkarken, insana özgü farklı özellikleri yanınıza alın, yolda bırakmayın onları, bir daha bulamazsınız çünkü! Sizi bekleyen yaşlılık yılları acımasızdır, korkunçtur, kaybettiğiniz hiçbir şeyi tekrar kazanmanıza izin vermez! Mesaj bile gençlik yıllarında daha merhametlidir. Şöyle yazar başucunda çünkü: bir insan yatıyor burada! Oysa yaşlılığın insanlıktan çıkmış soğuk, duygusuz çizgilerinde böyle bir şey okuyamazsınız.
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
H. G. Wells, Atatürk’ün Nutuk’ta bahsettiği tek yazar olma özelliğini taşıyor. Bundan 100 yıl önce dünya “ulus devletler çılgınlığı” ile sürekli bölünüp, savaşlarla parçalandığı, birbirlerini öldürdükleri bir dönemde, yazarımız dünyanın kurtuluşunun bir dünya toplumu oluşturmak, birleşik bir dünya devleti kurmakla olacağını belirtiyor. Bu kitabında bu konuyu ayrıntılarıyla anlatıyor. Tek dünya devleti ya da birleşik dünya toplumu ile İngilizlerin ya da Amerikalıların tebaası olmaktan bahsetmiyor, yani yazarın kurguladığı dünya bazı emperyalist güçlerin hayal ettiği tarzda tek dünya devleti gibi değil. Ancak yüksek bilinçli insanlar dillerin, dinlerin ve ırkların ötesine geçerek evrensellikten bahsedebilir ve ancak küçük, gelişmemiş ruhlar insanları ırklara, dinlere, dillere böler. Yazarımızın kitabın sonunda dediği gibi “insanın önüne tarihi ve bazı eski gazeteleri koyup, inanılmaz bir şekilde şu soruyu sordugu bir zaman gelecek: gerçekten böyle bir dünya var mıydı?”
Açık Komplo
Açık KomploH. G. Wells · Vadi Yayınları · 202039 okunma
Reklam
176 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
𝙈𝙞𝙣𝙚 𝙎𝙤̈𝙜̆𝙪̈𝙩, ismini daha önce hiç duymadığım, kendisini daha önce hiç görmediğim ve kitaplarını daha önce hiç okumadığım bir yazardı. Tarzı nedir, kimlerden etkilenmiştir, hangi türlerde yazar bilmeden başladım Deli Kadın Hikayeleri’ne. Sonra biraz araştırınca gazeteci olduğunu öğrendim. Gazeteciliğe 1990 yılında “Güneş Gazetesi”nde başlamış. Şu anda da “Cumhuriyet Gazetesi”nde köşe yazarlığı yapıyormuş. Deneme, roman, hikaye gibi çeşitli türlerde kitaplar yayınlamış. Yayınlanan 13 eserinden elimde olan “Deli Kadın Hikayeleri” benim okuduğum ilk ve son kitabı sanırım çünkü bakıldığında yazar “postmodernizm” akımından etkilenerek eserlerini kaleme almış. Postmodernizm, kelime anlamı olarak modernizm sonrası şeklinde ifade edilir ve aslında modernliğe ve ona dair olan her şeye karşı bir girişimi ifade eder. Sınırları belirsiz bu anlayış biçimine ait eserlerde parçalı, kopuk, bağlantısız özellikler öne çıkar ve bu da aslına bakılırsa bana göre değil. Ben okuduğumda kafamda netleşsin isterim her şey, karakterler otursun, hayalimde canlansın ve bir anlamı olsun isterim okuduklarımın. Fakat bu eser ismiyle, görselleriyle, düşünüleni ifade ediş şekliyle, tekrar tekrar kullanılan birbirinin aynısı cümleleriyle, argo diliyle bana hitap etmedi. Dileyen araştırabilir belki hoşunuza da gidebilir fakat bana hitap etmedi. Sizlere keyifli okumalar.
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20199,8bin okunma
523 syf.
7/10 puan verdi
Ebeveynlerinin anne-babalığından evlatlığını, abisinden kardeşliğini göremeden ayrılan; orda burda, şunun bunun eteğinde, ocağında insan olmayı öğrenmeye aç bir çocuk. Yapılanda değil de sözde (ve kendince) doğruları dinleyerek yetişmek o ortamlarda, samimiyet yoksunu ilişkilerden kaçınarak kendi olma çabalarını verdirdi Aziz'e. Gel gör ki yaşam şartları toplumdan uzak yaşamaya imkan tanımadığından kendi olmayı anlasa da Aziz; kendi olarak yaşamayı beceremedi. Küstü, içerledi, isteyene istediğini verdi istemese de ama yaranamadı, elbette dayanamadı... Söz gümüşse sükut altın oldu ona da kendi babası gibi. Sevilmesi bittiğinde ölür çoğunluk insan, Aziz de önce yakınlarını sonra kendini sevmeyi unuttu da göçtü dünyadan. Bir benlik, bir sevgi, bir samimiyet, insanlık arayışının Aziz adında nam salmış haliydi benim için kıyamet emeklisi; anlatımı kelimelerle çokça dolandırılmış zenginlikte sessizliğin kıymetliliğiydi... Emeğine sağlık sayın yazar hanımın.
Kıyamet Emeklisi - 2. Cilt
Kıyamet Emeklisi - 2. CiltŞule Gürbüz · İletişim Yayınları · 2022316 okunma
314 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Batı ve Doğu'nun gelişimi üzerine düşünmeyenimiz yoktur? Bu neden geride kaldı ya da şu neden ilerledi? Aslında pek çoğumuzun da tahmin ettiği ya da farklı kitaplardan öğrendiği Doğu gerçeğini yazar oldukça fazla kaynağı toplayarak ortaya koymuş. Kitap bu açıdan kaynak niteliğinde insanın elinin altında tutulması gereken bir eser ama eleştireceğim bir tarafı var. Yazar bazen çok öznel yorumlara kaçarak tarihçi olduğunu unutmuş, satır aralarında bir Avrupa nefreti hissediliyor. Bunun eseri bazen üslup olarak zayıflattığını düşünüyorum. Bunun dışında düşüncelerimi destekleyen istatikleri de eserde bol bol bulduğum için kitabı beğendim.
Batı Medeniyetinin Doğulu Kökenleri
Batı Medeniyetinin Doğulu KökenleriJohn M. Hobson · Yapı Kredi Yayınları · 201958 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.